الْاَعْرَافِ

A'râf Sûresi 84. Ayet

وَاَمْطَرْنَا

عَلَيْهِمْ

مَطَراًۜ

فَانْظُرْ

كَيْفَ

كَانَ

عَاقِبَةُ

الْمُجْرِم۪ينَ۟

٨٤

Veemtarnâ ‘aleyhim metarâ(an)(c) fenzur keyfe kâne ‘âkibetu-lmucrimîn(e)

Onların üstüne bir azap yağmuru yağdırdık." Bak, suçluların akıbeti nasıl oldu.

Surenin tamamını oku

A'râf Suresi 84. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiOnlara yağmur gibi taş yağdırdık, bak da gör suçluların sonucu ne olmuş.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Onların üstüne bir azap yağmuru yağdırdık.” Bak, suçluların akıbeti nasıl oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiVe üzerlerine bir (azab) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!
Mehmet Okuyan MealiÜzerlerine büyük bir bela yağmuru yağdırmıştık. Bak ki suçluların sonu nasıl olmuştu!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe onların üzerlerine bir (azap) yağmuru yağdırdık. Artık bak günahkârların akibeti nasıl oldu?
Süleyman Ateş MealiVe üzerlerine bir (taş) yağmur(u) yağdırdık; bak, işte suçluların sonu nasıl oldu!
Süleymaniye Vakfı MealiÜzerlerine bir yağmur yağdırdık. Şimdi sen o suçluların sonunun nasıl olduğunu bir düşün.
Yaşar Nuri Öztürk MealiÜzerlerine bir de yağmur indirdik. Bak nasıl oldu suçluların sonu!

A'râf Suresi 84. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureA'râf
Sure Numarası7
Ayet Numarası84
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz9
Kur'an Sayfası186
Toplam Harf Sayısı69
Toplam Kelime Sayısı11

A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak ahlaki öğütler, peygamberlerin yaşamları ve toplumların karşılaştığı felaketler üzerinden insanlara hitap etmektedir. Bu surede, Allah'ın azabını ve insanların sonuçlarını anlatan çeşitli olaylar üzerinde durulmaktadır. Ayet 84, özellikle geçmiş toplumlardan birine uygulanan Allah azabını ifade eder. Bu bağlamda, suyun, yağmurun ve taşların metaforik olarak kullanılması dikkat çekicidir. Ayetteki 'yağmur' ifadesi, burada bir fiziksel olaydan çok, Allah'ın bir kavme karşı uyguladığı azabı simgeler. Suçluların akıbetinin sorgulandığı bu ayette, geçmişteki halkların nasıl bir son ile karşılaştığına dair ipuçları verilmekte ve bu durum, günümüzdeki insanlara ders niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, ayet, insanları dikkatli olmaya ve geçmişteki hatalardan ibret almaya davet eder. A'râf Suresi'nin genel teması, insanları Allah’ın mesajlarına ve elçilerine uymaya teşvik etmek ve her türlü azabın sonuçlarına dikkat çekmektir.

A'râf Suresi 84. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَذَابٌazap
مَطَرٌyağmur
مُجْرِمٌsuçlu

Ayet içerisinde 'عَذَابٌ' (azap), 'مَطَرٌ' (yağmur) ve 'مُجْرِمٌ' (suçlu) kelimeleri dikkat çekmektedir. Bu kelimeler, ayetin anlamını ve bağlamını derinleştirirken, Arapçanın dil bilgisi kurallarına da uymaktadır. Özellikle 'عَذَابٌ' kelimesi, sıfat olarak kullanılmıştır ve cümlenin öznesi olarak yer alırken; 'مَطَرٌ' kelimesi, fiil ile birlikte bir durum ifade etmektedir. Tecvid açısından ise 'م' harfi med harfi olarak işlev görmektedir.

A'râf Suresi 84. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَذَابٌazap18
مَطَرٌyağmur7
مُجْرِمٌsuçlu12

Ayet içinde geçen kelimelerden 'عَذَابٌ' (azap), Kur'an'da 18 defa geçerken, 'مَطَرٌ' (yağmur) 7 defa, 'مُجْرِمٌ' (suçlu) ise 12 defa geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'ın genel teması olan ahlak, ceza ve ibret verme konularını vurgulamak içindir. 'عَذَابٌ' kelimesinin çok sık geçmesi, azabın ciddiyetini vurgularken, 'مَطَرٌ' kelimesi insanların başına gelen çeşitli felaketleri belirlemek için kullanılır. 'مُجْرِمٌ' kelimesinin tekrar edilmesi ise, suçlu olanların durumunu gündeme getirerek, okuyucuya ders niteliği taşımaktadır.

عَذَابٌ

18

مُجْرِمٌ

12

مَطَرٌ

7

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

A'râf Suresi 84. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıyağmur gibi taş yağdırdıkAçıklayıcı
Diyanet İşleriazap yağmuru yağdırdıkGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırbir (azab) yağmuru yağdırdıkGeleneksel
Mehmet Okuyanbüyük bir bela yağmuru yağdırmıştıkAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenbir (azap) yağmuru yağdırdıkGeleneksel
Süleyman Ateşbir (taş) yağmur(u) yağdırdıkAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıbir yağmur yağdırdıkModern
Yaşar Nuri Öztürkbir de yağmur indirdikModern

Tabloda yer alan Türkçe mealler arasındaki ifadeler, anlam ve dil tonu açısından farklılıklar göstermektedir. 'Yağmur gibi taş yağdırdık' ifadesi, Abdulbaki Gölpınarlı'nın açıklayıcı bir yaklaşımıyken, diğer meallerde 'azap yağmuru yağdırdık' ifadesi daha geleneksel bir biçimde öne çıkmaktadır. Elmalılı Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen de benzer ifadeleri kullanarak geleneksel bir ton korumuşlardır. Mehmet Okuyan ise 'büyük bir bela' ifadesiyle daha açıklayıcı bir dil kullanmaktadır. Son olarak, Süleymaniye Vakfı ve Yaşar Nuri Öztürk, modern bir anlayışla daha sade ifadeler tercih etmiştir. Ortak ifadeler arasında geçen 'yağmur' ve 'azap' kelimeleri, çoğu mealde yer almakta, bu da bu kavramların önemine işaret etmektedir. Farklılıklar arasında ise, 'bela' ve 'taş' gibi kelimelerin kullanımı, anlamda belirgin değişiklikler yaratmaktadır. Bu durum, meallerdeki dilsel çeşitliliği ve farklı çerçeveleri göstermektedir.