A'râf Suresi 98. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Yahut memleketlerdeki halk, kuşluk çağı oynayıp dururken azabımızın birdenbire gelmeyeceğinden emin mi? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ya da o memleketlerin halkları kuşluk vakti gülüp oynarken kendilerine azabımızın gelmesinden emin mi oldular? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yoksa o ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken onlara azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler? |
Mehmet Okuyan Meali | Veya o şehirlerin halkı, eğlenirlerken kuşluk vakti kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya o beldeler ahalisi, Bizim azabımızın onlara gündüzün oynar dururlarken geleceğinden emin mi bulundular? |
Süleyman Ateş Meali | Ya da (o) ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken azabımızın onlara gelmeyeceğinden emin midirler? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yoksa böyle kentlerin ahalisinin, gündüzün oyalanırken baskınımıza uğramayacaklarına güvenleri mi var? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı? |
A'râf Suresi 98. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 98 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 184 |
Toplam Harf Sayısı | 123 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş ve Kur'an'ın altıncı bölümünü oluşturur. Bu sure, toplumların tarihlerindeki azap ve uyarılar üzerine yoğunlaşır. Genellikle insanlara, kendilerinin ve geçmiş kavimlerin durumları üzerinden önemli dersler verilir. 98. ayet özelinde, insanların dünya hayatındaki eğlenceleri ve kayıtsızlıkları üzerine bir soru ortaya konulmaktadır. Bu ayette, bir zaman diliminde eğlencenin içinde olan halkların, azapla karşılaşma ihtimalleri konusunda benimsedikleri bir güven sorgulanmaktadır. Ayet, insanların geçici zevklerine dalarak, gelecekteki olası tehlikeleri göz ardı etme eğilimlerini ele alır. Kur'an'daki bazı ayetlerde bu tür uyarılar sıkça yer almakta ve insanları düşünmeye sevk etme amacı taşımaktadır. Bu bağlamda, 98. ayet, toplumların yaşam tarzlarının sorgulanması ve dikkatlerinin dağılmasına dair bir hatırlatmadır.
A'râf Suresi 98. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَهْلَ | Halk |
لَٰمِ | Güvende |
عَذَابَ | Azap |
إِمَانًا | Emin |
يَوْمَ | Gündüz |
Ayetteki kelimelerde dikkat edilmesi gereken tecvid kuralları arasında, 'idgam' ve 'med' gibi durumlar yer alabilir. Özellikle bazı kelimelerde harflerin birleşimi, telaffuz açısından aza ve uzatmalara dikkat edilmesi gereken noktaları barındırır.
A'râf Suresi 98. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَهْلَ | Halk | 22 |
عَذَابَ | Azap | 34 |
يَوْمَ | Gündüz | 50 |
Ayet içinde geçen kelimelerin çoğu Kur'an'da sıklıkla kullanılmaktadır. 'Halk' kelimesi, toplumların durumları ve sosyal yapıları hakkında bilgi aktarırken, 'azap' kelimesi, uyarı ve sonuçları ifade eden bir terim olarak sürekli kullanılır. 'Gündüz' kelimesi ise zaman dilimlerini belirtmekte olup, olayların yaşandığı dönemleri vurgulamak için önem taşır.
يَوْمَ
50
عَذَابَ
34
أَهْلَ
22
A'râf Suresi 98. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | azabımızın birdenbire gelmeyeceğinden emin mi? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | azabımızın gelmesinden emin mi oldular? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerine azabımızın gelmesinden güvende miydi! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | azabımızın onlara gündüzün oynar dururlarken geleceğinden emin mi bulundular? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | azabımızın onlara gelmeyeceğinden emin midirler? | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | baskınımıza uğramayacaklarına güvenleri mi var? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı? | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, farklı meal sahipleri tarafından benzer anlamları ifade etmek üzere kullanılmıştır. 'Azabımızın gelmeyeceğinden emin mi?' ifadesi birçok mealde ortak bir biçimde yer alırken, bu durum, ayetin insanları uyandırma amacı taşımaktadır. Bazı meallerde kullanılan 'baskınımıza uğramayacaklarına güvenleri mi var?' gibi ifadeler, daha modern bir anlatım tarzı benimsemiş ve genel olarak daha açıklayıcı bir üslup kullanmıştır. Farklılıklar ise anlam açısından önemli değişiklikler ortaya koymamaktadır; çoğu mealde, aynı temalar üzerine kurulmuş ve benzer anlamlar taşımaktadır.