Bakara Suresi 100. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlarla bir ahde girişildi mi içlerinden bir bölüğü o ahdi bozacak ha. Bir bölüğünün ahdini bozması şöyle dursun, zaten çokları inanmazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? Zaten onların çoğu iman etmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların çoğu ahit tanımaz imansızlardır. |
Mehmet Okuyan Meali | Ne zaman onlar (Allah’a) bir söz vermişlerse, içlerinden bir grup onu bozmadı mı? Gerçekte onların çoğu iman etmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ya her ne zaman bir ahd ile muâhede yapacak olsalar onlardan bir gürûh o ahdi bozup atacak mı? Belki onların ekserisi imân etmezler. |
Süleyman Ateş Meali | Ne zaman bir ahit (andlaşma) yaptılarsa, onlardan bir grup o ahdi bozup atmadı mı? Zaten çokları inanmazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar ne zaman bir anlaşma yapsalar, içlerinden birtakımı yükümlülüklerini üstünden atar; değil mi? Aslında bunların çoğu güveni kötüye kullanır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? Doğrusu şu ki, onların çokları iman etmezler. |
Bakara Suresi 100. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 100 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 80 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, Medine döneminde indirilmiştir. Bu sure, özellikle İslam toplumu ve Medine'deki Yahudi kabileleri ile olan ilişkiler üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 100, Müslümanların karşılaştığı bir sorun olan ahit ve anlaşmalara sadakat konusuna değinmektedir. Ayette, belirli bir grup insanın, yaptıkları antlaşmaları sürekli olarak bozma eğiliminde oldukları ifade edilmektedir. Bu bağlamda, ayet, toplumsal ahlaka, güvene ve birlikte yaşama kültürüne vurgu yapmaktadır. İslam toplumu için bu tür anlaşmalar, birlikteliğin ve sosyal düzenin sağlanmasında kritik bir rol oynamaktadır. Ayette, bu tür anlaşmaların ihlali, sadece bireysel bir meseleden çok daha derin toplumsal sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, ayet, inananlara böyle bir tutumdan uzak durmalarını ve ahitlerine sadık kalmalarını hatırlatmaktadır. Ayrıca, ayetin İslam toplumunda sosyal adalet ve güvenin sağlanması açısından önem taşıdığı söylenebilir. Böylelikle, Bakara Suresi, hem geçmişteki toplumsal ilişkileri gün yüzüne çıkarırken, günümüz İslam toplumu için de bağlayıcı bir mesaj içermektedir.
Bakara Suresi 100. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَهْدٍ | ahd, anlaşma |
فَرِيقٌ | grup, takım |
كَثِيرٌ | çok |
Ayet, bazı temel dil bilgisi kurallarını içerir. Örneğin, 'أَهْدٍ' kelimesi, Arapça'da bir anlaşma ya da sözleşme anlamına gelir. 'فَرِيقٌ' kelimesi ise bir grup ya da takımı ifade eder. 'كَثِيرٌ' kelimesi ise nicelik belirten bir sıfattır. Tecvid açısından, ayette 'اَ’ harfi üzerinde durulması gereken bir durum olarak med kuralı uygulanabilir.
Bakara Suresi 100. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَهْدٍ | ahd | 13 |
فَرِيقٌ | grup | 20 |
كَثِيرٌ | çok | 21 |
Ayet içinde geçen kelimeler olan 'أَهْدٍ', 'فَرِيقٌ', ve 'كَثِيرٌ', Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça yer almaktadır. 'أَهْدٍ', anlaşma, ahit bağlamında sık kullanılması, sosyal sözleşmelere verilen önemi vurgular. 'فَرِيقٌ' kelimesi ise toplumdaki farklı grupları işaret ederken, 'كَثِيرٌ' kelimesi, genellikle bir durumun yaygınlığı veya büyüklüğü konusunda bilgi verir. Bu kelimelerin Kur'an'daki sıklığı, toplumsal yapı ve ilişkiler üzerine olan vurgunun önemine işaret eder.
كَثِيرٌ
21
فَرِيقٌ
20
أَهْدٍ
13
Bakara Suresi 100. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onlarla bir ahde girişildi mi içlerinden bir bölüğü o ahdi bozacak ha. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onlar ne zaman bir antlaşma yaptılarsa, içlerinden birtakımı o antlaşmayı bozmadı mı? | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | O fasıklar hem bunları tanımıyacaklar, hem de ne zaman bir ahd üzerine antlaşma yapsalar... | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ne zaman onlar bir söz vermişlerse, içlerinden bir grup onu bozmadı mı? | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ya her ne zaman bir ahd ile muâhede yapacak olsalar... | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ne zaman bir ahit (andlaşma) yaptılarsa, onlardan bir grup o ahdi bozup atmadı mı? | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Bunlar ne zaman bir anlaşma yapsalar, içlerinden birtakımı yükümlülüklerini üstünden atar... | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir ahitle söz verdikleri her seferinde, içlerinden bir fırka ahdi kaldırıp atmadı mı? | Açıklayıcı |
Meallerin incelenmesi sonucunda, 'ahd' ve 'antlaşma' gibi ifadelerin çoğu mealde ortak bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu, ayetin içeriğinin özünü yansıtan bir terim olarak tercih edilmiştir. Ayrıca 'bir grup' ifadesi de, farklı meallerde benzer şekilde geçmektedir; bu da ayetin muhataplarına yönelik eleştirinin aynı şekilde aktarılmasını sağlamaktadır. Ancak, bazı meallerde 'fasıklar', 'yükümlülüklerini üstünden atar' gibi farklı kelimeler kullanılır. Bu farklılık, meallerin dilsel ve anlatım tarzındaki zenginliği göstermektedir. Bazı mealler daha geleneksel bir ton kullanırken, diğerleri daha modern ve açıklayıcı bir dil tercih etmektedir. Bu durum, anlamda zenginlik sağlar ve okuyucunun metni farklı açılardan anlamasını kolaylaştırır.