Bakara Suresi 110. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Namaz kılın, zekat verin. Kendiniz için; Önceden ne hayırda bulunursanız onu, Allah katında bulursunuz. Şüphe yok ki Allah, yaptıklarınızı görür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için her ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir. |
Mehmet Okuyan Meali | Namazı kılın, zekâtı verin! Kendiniz için (önceden) ne tür bir iyilik sunarsanız, Allah katında onu bulacaksınız. Şüphesiz ki Allah yapmakta olduklarınızı görendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve namazı dosdoğru kılın, zekâtı da verin, nefisleriniz için evvelce hayırdan her ne gönderirseniz onu Allah indinde bulursunuz. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ işlediğiniz şeyleri tamamiyle görücüdür. |
Süleyman Ateş Meali | Namazı kılın, zekatı verin; kendiniz için yapıp gönderdiğiniz her hayrı, Allah'ın yanında bulursunuz, Allah yaptıklarınızı görür. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Namazı düzgün ve sürekli kılın, zekâtı verin. Kendiniz için önceden yaptığınız her iyiliğin karşılığını Allah’ın katında bulursunuz. Yaptığınız her şeyi gören Allah’tır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin. Öz benlikleriniz için önden gönderdiğiniz her hayrı, Allah katında bulacaksınız. Hiç kuşkusuz, Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir. |
Bakara Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 144 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Bakara Suresi, Kur'an'ın en uzun suresi olmasının yanı sıra Medine döneminde inmiştir. Bu sure, Müslüman topluluğun sosyal ve hukuki meseleleri hakkında rehberlik etmektedir. Ayet 110, inananlara namazı ve zekatı vurgulayarak, toplumsal sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, maddi ve manevi değerlere dikkat çekilmekte, Allah katında yapılan iyiliklerin karşılığının bulunacağı vurgulanmaktadır. Bakara Suresi genel olarak tevhid, ibadet, ahlak ve toplumsal adalet gibi temel konuları ele alırken, bu ayette bireysel ve toplumsal sorumluluklar ön plana çıkar. Dinî ibadetlerin bir disiplin ve düzen içinde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade eder. Aynı zamanda, Allah’ın her şeyi gördüğüne ve insanların yaptıklarının değerini bilmesine işaret ederek, insanların davranışlarını sorgulayarak daha iyi bir yaşam sürmelerine yönlendirmeyi amaçlar.
Bakara Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
صَلَاةٌ | Namaz |
زَكَوَاتٌ | Zekat |
خَيْرٌ | Hayır |
رَأَى | Görmek |
أَجْرٌ | Karşılık |
Ayetin tecvid kuralları arasında med (uzatma) ve idgam (bir harfin diğerine katılması) kuralları bulunmaktadır. Özellikle "صلو" kelimesindeki "ل" harfi, takip eden "ا" ile uzatılarak telaffuz edilir. Ayrıca, "زكاة" kelimesinin başındaki "ز" harfi, kendisinden sonraki sessiz harf ile birleşirken idgam kuralına uygun olarak okunur.
Bakara Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
صَلَاةٌ | Namaz | 27 |
زَكَوَاتٌ | Zekat | 32 |
خَيْرٌ | Hayır | 19 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü ibadetlerin ve erdemli davranışların önemini vurgulamak için yoğun kullanılır. Özellikle namaz ve zekat, İslam dininin temel ibadetlerinden olduğu için, sürekli olarak hatırlatılmakta ve teşvik edilmektedir. Hayır kelimesi ise, bireylerin topluma katkısının ve iyi davranışlarının önemi açısından sıkça kullanılmaktadır.
زَكَوَاتٌ
32
صَلَاةٌ
27
خَيْرٌ
19
Bakara Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Namaz kılın, zekat verin. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! | Edebi |
Mehmet Okuyan | Namazı kılın, zekâtı verin! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve namazı dosdoğru kılın, zekâtı da verin. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Namazı kılın, zekatı verin. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Namazı düzgün ve sürekli kılın. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Namazı/duayı yerine getirin. | Modern |
Tablodaki meallere bakıldığında, çoğu mealde 'namaz kılın' veya 'zekat verin' ifadelerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, Kur'an'da önemli olan ibadetlerin vurgulanmasında ortak bir dil oluşturmakta ve bu nedenle sıkça tercih edilmektedir. Ancak bazı meallerde, 'dosdoğru' ve 'hakkıyla' gibi ifadelere yer verilirken, diğerlerinde daha sade bir dille ifade edilmektedir. Bu farklılık, kullanılan dilin tonu ve anlatım tarzındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Örneğin, 'Edebi' ton içeren mealler, daha estetik bir dil kullanırken, 'Açıklayıcı' tonla yazılanlar, daha anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu durum, okuyucuya ulaşma açısından önemli bir etkiye sahiptir.