Bakara Suresi 111. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Cennete Yahudi yahut Nasrani olmayan kesin olarak giremez dediler, kendi kuruntuları bu. De ki: Doğrucuysanız hadi, delillerinizi getirin bakalım. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bir de; “Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet’e girmeyecek” dediler. Bu, onların kuruntuları! De ki: “Eğer doğru söyleyenler iseniz (iddianızı ispat edecek) delilinizi getirin.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir de "yahudi ve hıristiyanlardan başkası asla cennete giremeyecek" dediler. Bu onların kendi kuruntularıdır. Sen de onlara de ki; "Eğer doğru iseniz, haydi bakalım getirin delilinizi." |
Mehmet Okuyan Meali | (Kitap ehli:) “Yahudi olanlar veya hristiyanlar hariç kimse asla cennete giremeyecek.” demişlerdi. İşte şu (iddiaları), kendi kuruntularıdır. De ki: “Doğruysanız delilinizi getirin!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki «cennete Yahudi veya Nasranî olanlardan başkası elbette giremeyecektir.» Bu onların boş hülyalarıdır. De ki: «Hüccetinizi getirin, eğer siz sâdık kimseler iseniz.» |
Süleyman Ateş Meali | Yahudi yahut hıristiyan olandan başkası cennete girmeyecek, dediler. Bu, onların kuruntusudur. De ki: "Doğru iseniz, delilinizi getirin." |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Yahudiler) ‘Yahudi olandan başkası’ veya (Hristiyanlar) ‘Hristiyan olandan başkası Cennet’e giremez’ dediler. Bu onların kuruntusudur. De ki “Eğer doğru söylüyorsanız delilinizi getirin!” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Yahudi yahut Hıristiyan olandan başkası cennete asla giremeyecek." dediler. Bu, onların hurafeleri/anlamını bilmeden okuyuşları/kuruntularıdır. De ki onlara: "Eğer doğru sözlü iseniz hadi getirin susturucu kanıtınızı!" |
Bakara Suresi 111. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 111 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 176 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, Medine döneminde inmiştir. Bu sure, çeşitli konulara yer vererek toplumsal ve bireysel hayatı düzenlemeyi amaçlar. Ayet 111, Yahudi ve Hristiyanların, kendi inançlarına göre cennete gireceklerine dair bir iddialarını dile getirmekte ve bu iddiaların birer kuruntu olduğu ifade edilmektedir. Ayet, bu iddialara karşı bir meydan okuma ile devam etmekte ve delil getirilmesi istenmektedir. Bu bağlamda, ayet, inançlar arası diyalog ve tartışmanın önemine vurgu yapmaktadır. Kur'an'da sıkça tekrarlanan bir tema olan delil sunma gerekliliği, toplumsal ve bireysel inançların sorgulanabilirliği açısından da önem taşımaktadır. Ayet, toplumdaki çeşitli inanç gruplarının kendilerine özgü görüşlerini ele alarak, dinler arası farklılıkları ve bu farklılıkların sonuçlarını sorgulamaktadır. Bu nedenle ayet, sadece bir iddianın reddi değil, aynı zamanda inançların mantıklı bir temele oturtulması gerektiğine dair bir vurgudur.
Bakara Suresi 111. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَسْتَحِقُّ | hak kazanmak |
قَدِيرٌ | güçlü |
يَدَعُ | bırakmak |
دَلِيلٌ | delil |
عَدُوٌّ | düşman |
Ayetin tecvid kurallarında, bazı kelimelerde med, idgam ve ghunnah gibi durumlar gözlemlenebilir. Özellikle letakim ve med harfleri, ayetin akışına önemli katkılar sağlar.
Bakara Suresi 111. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَنَّةٌ | cennet | 77 |
يَهُودٌ | Yahudi | 18 |
نَصَارَى | Hristiyan | 15 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçen sayıları, bu kelimelerin önemini ortaya koymaktadır. 'Cennet', ahiret hayatı ve inanç bağlamında sıkça kullanılan bir terimdir. 'Yahudi' ve 'Hristiyan' ise, dinler arası tartışmaların yoğun olduğu dönemlerde karşılaşılan ifadeler olarak önemli bir yer tutmaktadır. Bu kelimelerin sıkça geçmesi, toplumda bu inanç gruplarının varlığının ve etkileşimlerinin dikkate alındığını gösterir.
جَنَّةٌ
77
يَهُودٌ
18
نَصَارَى
15
Bakara Suresi 111. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Cennete Yahudi yahut Nasrani olmayan kesin olarak giremez dediler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Bir de; “Yahudi ve Hıristiyanlardan başkası Cennet’e girmeyecek” dediler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bir de 'yahudi ve hıristiyanlardan başkası asla cennete giremeyecek' dediler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Yahudi olanlar veya hristiyanlar hariç kimse asla cennete giremeyecek. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | cennete Yahudi veya Nasranî olanlardan başkası elbette giremeyecektir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Yahudi yahut hıristiyan olandan başkası cennete girmeyecek, dediler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | (Yahudiler) ‘Yahudi olandan başkası’ veya (Hristiyanlar) ‘Hristiyan olandan başkası Cennet’e giremez’ dediler. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yahudi yahut Hıristiyan olandan başkası cennete asla giremeyecek. | Açıklayıcı |
Ayetin farklı meallerinde en belirgin ifadeler 'Yahudi' ve 'Hristiyan' kelimeleri ile 'cennete giremeyecek' ifadesidir. Bu ifadeler, çoğu mealde ortak olarak kullanılmış ve bu, ayetin genel anlamını korumak açısından kritik bir rol oynamıştır. Ancak farklı meallerin dilsel tonları arasında farklar gözlemlenmektedir. Geleneksel mealler daha eski ve klasik bir üslup kullanırken, açıklayıcı mealler daha modern bir dil tercih etmektedir. Belirgin farklılıklar arasında ise, bazı meallerde 'asla' kelimesinin kullanılması, anlamı güçlendirmekte ve cennete girmeme konusundaki kesinliği vurgulamaktadır. Diğer meallerde bu tür vurgular ise daha az belirgindir. Bu durum, meallerin okuyucu üzerinde bıraktığı etkiyi ve okuyucunun ayetin anlamını algılayışını değiştirebilir.