Bakara Suresi 160. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ancak içlerinden tövbe edenler, hallerini düzeltenler ve doğruyu söyleyenler müstesna. Onların tövbesini kabul ederim. Ben tövbeleri kabul eden rahimim. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lânetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim. |
Mehmet Okuyan Meali | Ancak tevbe edip kendilerini düzeltenler ve (gerçeği) açıkça ortaya koyanlar başkadır. Ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeleri çok kabul edenim; çok merhametli olanım. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ancak tövbe edenler, ıslahta bulunanlar ve açıklayanlar müstesna. İşte onların tövbelerini kabul ederim. Ve tevvâb, rahîm olan ancak Ben'im. |
Süleyman Ateş Meali | Ancak tevbe edip uslananlar ve (gerçeği) açıklayanlar başka. Onları bağışlarım. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tevbe eden (hatasından tam olarak dönen), kendini düzelten ve gizlediklerini açıklayanlar başka; onların tevbesini kabul ederim. Tevbeleri kabul eden ve iyiliği bol olan Benim. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. |
Bakara Suresi 160. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 160 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, genel olarak son derece kapsamlı bir konular yelpazesine sahiptir. Bu sure, İslam'nın temel inançları, ibadetler, ahlak kuralları ve toplumsal ilişkiler gibi birçok konuyu ele alır. Medine döneminde inen bu sure, Müslüman topluluğuna hitap ederek, onların sosyal ve dini yaşamlarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Ayet 160, genel olarak tevbe ve affediş konularına odaklanmakta olup, hatalardan dönenlerin, kendilerini düzeltenlerin ve doğruyu söyleyenlerin Allah katında önemli bir yere sahip olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda, Allah'ın merhametinin genişliği ve affediciliği vurgulanır. Ayetin geçtiği suredeki bu tema, insanların hatalarını telafi etme ve doğru yolda ilerleme çabalarının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Hatalarının farkına vararak dönüş yapanların kabul edileceği mesajı, inananlar için umut verici bir anlayıştır. Bu ayet, bireylerin hata yaptıktan sonra tekrar doğru yolda ilerlemeleri konusunda cesaretlendirici bir nitelik taşır.
Bakara Suresi 160. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbe |
مُصْلِحٌ | Düzelten |
صَدَقَ | Doğruyu söylemek |
Ayetinin bazı kısımlarında med ve idgam tecvid kuralları bulunmaktadır. "تَوْبَةٌ" kelimesinde med ve "مُصْلِحٌ" kelimesindeki idgam uygulamaları dikkat çekmektedir.
Bakara Suresi 160. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbe | 17 |
مُصْلِحٌ | Düzelten | 4 |
صَدَقَ | Doğruyu söylemek | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da tekrar eden sayıları, bu kelimelerin önemini ortaya koyar. Tövbe kelimesinin sık kullanımı, İslam'ın affediciliğe verdiği önemi vurgular ve bireylerin hatalarından dönüş yapmalarını teşvik eder. "مُصْلِحٌ" (düzelten) kelimesi de, bireylerin kendilerini geliştirmeleri ve hatalarını düzeltme çabalarını ifade eder. Bu açıdan kelimelerin kullanımı, insanlara yönlendirme amacı taşır.
تَوْبَةٌ
17
مُصْلِحٌ
4
صَدَقَ
3
Bakara Suresi 160. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hallerini düzeltenler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | durumlarını düzeltenler | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | halini düzelten | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerini düzeltenler | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | ıslahta bulunanlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uslananlar | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | kendini düzelten | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | hallerini düzeltenlerle | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'düzelten' veya 'kendini düzelten' ifadelerinin birçok mealde ortak olarak yer aldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ayet mesajının özünü yansıtmakta ve tevbe edenlerin durumlarını düzeltmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak 'ıslahta bulunanlar' ve 'uslananlar' gibi bazı ifadeler, belirli bir dilsel ton taşımakta ve daha geleneksel ya da edebi bir yaklaşım sergilemektedir. Bu farklılıkların arkasında, bazı meallerin daha modern bir dil kullanarak çağdaş okuyuculara hitap etmek istemesi yatar. Diğer yandan, geleneksel ifadeler, geçmişin bağlamını koruma çabası olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak, yapılan inceleme, farklı meallerin dilsel ve anlamsal açıdan nasıl çeşitlilik gösterdiğini ve bu çeşitliliğin okuyucu üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır.