Bakara Suresi 160. Ayet
اِلَّا
الَّذ۪ينَ
تَابُوا
وَاَصْلَحُوا
وَبَيَّنُوا
فَاُو۬لٰٓئِكَ
اَتُوبُ
عَلَيْهِمْۚ
وَاَنَا
التَّوَّابُ
الرَّح۪يمُ
١٦٠
İlle-lleżîne tâbû veaslehû vebeyyenû feulâ-ike etûbu ‘aleyhim(c) ve enâ-ttevvâbu-rrahîm(u)
Bakara Suresi 160. Ayet Meâlleri

Bakara Suresi 160. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 160 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, genel olarak son derece kapsamlı bir konular yelpazesine sahiptir. Bu sure, İslam'nın temel inançları, ibadetler, ahlak kuralları ve toplumsal ilişkiler gibi birçok konuyu ele alır. Medine döneminde inen bu sure, Müslüman topluluğuna hitap ederek, onların sosyal ve dini yaşamlarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Ayet 160, genel olarak tevbe ve affediş konularına odaklanmakta olup, hatalardan dönenlerin, kendilerini düzeltenlerin ve doğruyu söyleyenlerin Allah katında önemli bir yere sahip olduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda, Allah'ın merhametinin genişliği ve affediciliği vurgulanır. Ayetin geçtiği suredeki bu tema, insanların hatalarını telafi etme ve doğru yolda ilerleme çabalarının ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Hatalarının farkına vararak dönüş yapanların kabul edileceği mesajı, inananlar için umut verici bir anlayıştır. Bu ayet, bireylerin hata yaptıktan sonra tekrar doğru yolda ilerlemeleri konusunda cesaretlendirici bir nitelik taşır.
Bakara Suresi 160. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbe |
مُصْلِحٌ | Düzelten |
صَدَقَ | Doğruyu söylemek |
Ayetinin bazı kısımlarında med ve idgam tecvid kuralları bulunmaktadır. "تَوْبَةٌ" kelimesinde med ve "مُصْلِحٌ" kelimesindeki idgam uygulamaları dikkat çekmektedir.
Bakara Suresi 160. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَوْبَةٌ | Tövbe | 17 |
مُصْلِحٌ | Düzelten | 4 |
صَدَقَ | Doğruyu söylemek | 3 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da tekrar eden sayıları, bu kelimelerin önemini ortaya koyar. Tövbe kelimesinin sık kullanımı, İslam'ın affediciliğe verdiği önemi vurgular ve bireylerin hatalarından dönüş yapmalarını teşvik eder. "مُصْلِحٌ" (düzelten) kelimesi de, bireylerin kendilerini geliştirmeleri ve hatalarını düzeltme çabalarını ifade eder. Bu açıdan kelimelerin kullanımı, insanlara yönlendirme amacı taşır.
تَوْبَةٌ
17
مُصْلِحٌ
4
صَدَقَ
3
Bakara Suresi 160. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hallerini düzeltenler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | durumlarını düzeltenler | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | halini düzelten | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerini düzeltenler | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | ıslahta bulunanlar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uslananlar | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | kendini düzelten | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | hallerini düzeltenlerle | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'düzelten' veya 'kendini düzelten' ifadelerinin birçok mealde ortak olarak yer aldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ayet mesajının özünü yansıtmakta ve tevbe edenlerin durumlarını düzeltmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak 'ıslahta bulunanlar' ve 'uslananlar' gibi bazı ifadeler, belirli bir dilsel ton taşımakta ve daha geleneksel ya da edebi bir yaklaşım sergilemektedir. Bu farklılıkların arkasında, bazı meallerin daha modern bir dil kullanarak çağdaş okuyuculara hitap etmek istemesi yatar. Diğer yandan, geleneksel ifadeler, geçmişin bağlamını koruma çabası olarak değerlendirilebilir. Sonuç olarak, yapılan inceleme, farklı meallerin dilsel ve anlamsal açıdan nasıl çeşitlilik gösterdiğini ve bu çeşitliliğin okuyucu üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır.
Bakara Sûresi 160. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Müslümanların başına gelen sıkıntı ve musibetleri tanımlar; Allah'ın bir kısmını kendi rahmetinden mahrum bıraktığı kimselerin durumu hakkında bilgi verir.
- Bakara Suresi 61. Ayet: Bu ayet, İsrailoğulları'nın şikayetlerini ve Allah'ın nimetlerine karşı olan nankörlüklerini anlatmaktadır. İki ayetin de Allah’ın rahmetinin ve nimetinin değerini bilmemekle ilgili bir hikmeti vardır.
- Mü´minûn Suresi 46. Ayet: Bu ayette, insanın iyilik ve kötülük karşısındaki tutumu anlatılmaktadır. Bakara 160 ile ilişkisi, insanın başına gelen sıkıntıların sebebini anlaması ve sabır göstermesi gerektiğine işaret eder.
- Teğabun Suresi 14. Ayet: Bu ayette, inananların aileleriyle ilgili bir durum söz konusudur. Bakara 160 ile bağlantısı, Allah'ın nimetlerini kazanmak için şükretmenin önemi ve aile gibi sosyal ilişkilerin de bu bağlamda ele alınmasıdır.
Bu ayetler, insanın karşılaştığı sıkıntılarla nasıl başa çıkması gerektiğini, sabır ve şükür gibi erdemleri ön plana çıkararak, Allah'ın rahmetinin ve nimetlerinin değerini bilmenin önemini vurgular. İfadeler, inananların hayatında karşılaştıkları zorluklarla ilgili bir bilinç ve açık bir düşünce yapısı geliştirmelerine katkıda bulunur.
Okumak istediğin ayeti seç