Bakara Suresi 272. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onları doğru yola götürmek sana ait değil. Fakat Allah dilediğine doğru yolu gösterir. Hayra ait bir şey verirseniz bunun faydası size. Zaten yoksullara vermeniz de ancak Allah rızası içindir. Hayır yapmak için verdiğiniz şey, size fazlalaştırılır ve siz zulüm görmezsiniz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onları hidayete erdirmek sana ait değildir. Fakat Allah, dilediğini hidayete erdirir. Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları yola getirmek senin boynuna borç değildir, ancak Allah dilediğini yola getirir. Yaptığınız her iyilik sırf kendiniz içindir. Siz yalnızca Allah rızasını gözetmenin dışında infak etmezsiniz. İyilik cinsinden ne infak ederseniz o size aynen ödenir. Size hiçbir şekilde haksızlık yapılmaz. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların hidayeti senin üzerine (bir görev) değildir. Zira Allah dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır. Her ne iyilik [infak] ederseniz kendiniz içindir. Yalnızca Allah rızası için [infak] edeceksiniz. Her ne iyilik [infak] ederseniz, size (karşılığı) tastamam verilecektir ve haksızlığa uğratılmayacaksınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onları hidâyete erdirmek senin üzerine (bir vecibe) değildir. Velâkin Allah Teâlâ dilediğine hidâyet nâsip buyurur. Ve hayırdan her neyi infak ederseniz kendi nefsiniz için etmiş olursunuz. Ve siz ancak Allah Teâlâ'nın rızası için infakta bulunursunuz. Ve hayırdan her ne infak ederseniz size karşılığı ödenir ve siz zulme uğratılmayacaksınız. |
Süleyman Ateş Meali | (Ey Muhammed) Onları yola iletmek sana düşmez, dilediğini doğru yola ileten Allah'tır. Verdiğiniz her hayır, kendiniz içindir. Çünkü yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için veriyorsunuz. Verdiğiniz her hayır, size tastamam verilir ve hiç hakkınız yenmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Senin görevin, onları yola getirmek değildir. Doğru yolu seçeni yola getiren Allah’tır. Hayra yapacağınız her harcama kendiniz içindir. Harcamayı, sırf Allah rızasını kazanmak için yapmalısınız. Harcadığınız her malın karşılığı size tam olarak verilir ve haksızlık görmezsiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onların iyiyi ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir. Tam aksine, dilediğini/dileyeni iyiye ve güzele kılavuzlayan Allah'tır. Nimet ve imkândan başkalarına bağışladığınız, esasında sizin öz benlikleriniz lehinedir. Allah'ın yüzünü arzulama dışında bir şey için infak etmiyorsunuz. İnfak ettiğiniz her nimet size tam bir biçimde geri verilir. Ve siz, asla zulme uğratılmazsınız. |
Bakara Suresi 272. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 272 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 588 |
Toplam Harf Sayısı | 116 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Bakara Suresi, Kur'an'ın en uzun suresi olup genel olarak iman, ibadet, ahlak ve toplumsal ilişkiler gibi konuları ele alır. Bu sure, Medine döneminde inmiştir ve Müslüman topluluğunun sosyal ve hukuki düzenini oluşturmayı amaçlar. 272. ayet, hayır ve infak konusuna odaklanmaktadır. Ayette, insanların başkalarını hidayete erdirmek gibi bir sorumluluğu olmadığı, bunun yalnızca Allah’ın iradesine bağlı olduğu vurgulanır. Bu bağlamda, bireylerin yaptıkları hayırların ve infakların kendileri için bir fayda sağlayacağı, bu eylemlerin sadece Allah rızası için gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edilir. Ayet, müminlere infakın önemini ve Allah’ın rızasını kazanmanın gerekliliğini hatırlatırken, aynı zamanda yapılan hayırların sonuçlarının mükafatlandırılacağına dair bir güvence verir. Bu, toplumsal dayanışma ve yardımlaşma anlayışını pekiştirir ve bireyleri cesaretlendirir. Ayrıca, insanın kendi çıkarını düşünmeden başkalarına yardım etmesi gerektiğini ortaya koyar. Ayet, bireysel sorumluluk ve toplumsal dayanışma açısından önemli bir mesaj taşır.
Bakara Suresi 272. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
هدیٰ (hidayet) | doğru yol |
خیر (hayır) | iyilik |
إنفاق (infak) | harcama |
Ayetin Arapça metninde, 'hidayet' kelimesi doğru yolu gösterme anlamında kullanılırken, 'hayır' kelimesi iyilik ve güzellikleri ifade eder. 'İnfak' ise harcama anlamına gelir ve genellikle sosyal yardımlaşmayı ifade eder. Ayetteki kelimelerde med ve idgam gibi bazı tecvid kurallarının uygulanmış olması, ayetin okunurken doğru ve akıcı bir şekilde telaffuz edilmesine yardımcı olur.
Bakara Suresi 272. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
هدیٰ | hidayet | 8 |
خیر | hayır | 17 |
إنفاق | infak | 12 |
Ayet içinde geçen 'hidayet', 'hayır' ve 'infak' kelimeleri Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlardır. 'Hidayet' kelimesinin sayısının fazla olması, doğru yol gösterme ve ilahi rehberlik temasının önemini vurgular. 'Hayır' ve 'infak' kelimeleri ise sosyal yardımlaşma ve toplumsal dayanışma konularında sıkça karşımıza çıkar, bu da toplum içindeki yardımlaşma ihtiyacının ve birbirine destek olmanın önemini gösterir.
خیر
17
إنفاق
12
هدیٰ
8
Bakara Suresi 272. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | doğru yola götürmek sana ait değil | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onları hidayete erdirmek sana ait değildir | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onları yola getirmek senin boynuna borç değildir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onların hidayeti senin üzerine (bir görev) değildir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onları hidâyete erdirmek senin üzerine (bir vecibe) değildir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onları yola iletmek sana düşmez | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Senin görevin, onları yola getirmek değildir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Onların iyiyi ve güzeli bulmaları, senin üzerine bir borç değildir | Modern |
Görüldüğü üzere, ayetin Türkçe mealinde farklı meal sahipleri benzer ifadeler kullanarak 'hidayet' ve 'hayır' kavramlarını vurgulamaktadır. Özellikle 'doğru yola götürmek' ya da 'hidayete erdirmek' gibi ifadeler, ayetin ana mesajını oluşturarak, bireylerin bu konudaki sorumluluklarını açıklamaktadır. Çoğu mealde 'değildir' ifadesinin kullanılması, ayetin kesin bir dille bu sorumluluğu dışladığını ortaya koyar. Bazı meallerde ise dilsel ton farklılıkları göze çarpmaktadır; örneğin, modern bir dille yazılmış mealler, daha akıcı ve anlaşılır bir dil sunmakta, geleneksel olanlar ise daha klasik bir üslup kullanmaktadır. Bu durum, okuyucunun ya da dinleyicinin anlayışına göre farklılık gösterebilir.