Bakara Suresi 76. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, inananlarla buluştular mı inandık derler de sonra birbirleriyle yalnız kaldılar mı aklınız mı yok derler, Rabbiniz indinde sizinle çekişsinler, aleyhinize delil göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığı şeyi tutup onlara söylüyorsunuz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar iman edenlerle karşılaşınca, “İman ettik” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: “Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah’ın (Tevrat’ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Üstelik iman edenlere rastladıklarında inandık derler, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman, "Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah'ın size açıkladığı gerçekleri onlara da söylüyorsunuz? Hiç aklınız yok mu be?" derlerdi. |
Mehmet Okuyan Meali | (Bunlar) müminlerle karşılaştıkları zaman “(Biz de) iman ettik.” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında “Allah’ın size açtıklarını (Tevrat’taki bilgileri), Rabbiniz katında aleyhinize delil getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz? (Bunları) akıl etmiyor musunuz?” derler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar, mü'minlere mülâki oldukları zaman, «Biz de imân ettik,» derler. Ve bunların bazıları diğer bazıları ile tenha kalınca da derler ki: «Allah'ın size açtığını o müslümanlara haber verir misiniz, ki onunla Rabbiniz nezdinde size karşı hüccet ikame etsinler. Sizin buna aklınız ermiyor mu?» |
Süleyman Ateş Meali | İnananlara rastladıkları zaman: "İnandık" derler; birbirleriyle yalnız kaldıkları zaman: "Allah'ın size açtığını onlara söylüyorsunuz ki, onu Rabbiniz katında sizin aleyhinizde delil olarak mı kullansınlar? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" derler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’ın Kitabına inanıp güvenenlerle karşılaşınca “Biz ona güveniriz!” derler. Birbirleriyle baş başa kalınca da şöyle derler: “Allah’ın size gösterdiği şeyi (o Kitabın doğruluğunu) ne diye onlara söylüyorsunuz? Sahibinizin (Rabbinizin) katında size karşı delil getirsinler diye mi? Hiç aklınızı çalıştırmaz mısınız?” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, "İnandık!" derler. Baş başa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah'ın size açtığını, Rabbiniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz?" |
Bakara Suresi 76. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 76 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 1 |
Kur'an Sayfası | 2 |
Toplam Harf Sayısı | 193 |
Toplam Kelime Sayısı | 45 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, genel olarak toplumsal, ahlaki ve hukuki konular üzerinde durur. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, İslam toplumu için önemli öğretiler içermektedir. Ayet 76, özellikle münafıkların iki yüzlülüğünü ve inananlarla olan ilişkilerini ele almaktadır. Burada münafıkların, iman edenlerle karşılaştıklarında inandıklarını söyledikleri, ancak yalnız kaldıklarında farklı düşüncelere sahip oldukları ifade edilmiştir. Bu durum, toplumsal bir eleştiri olarak okunabilir; zira bireylerin gerçek niyetlerinin sorgulanmasına zemin hazırlamaktadır. Ayet, ayrıca Allah’ın indirdiği bilgilerin müminler tarafından münafıklara aktarılmasının, münafıkların aleyhine bir delil olabileceğine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, münafıkların tutumlarına ve Allah’ın bilgilerine karşı sahip oldukları tutumlarına yönelik bir eleştiri söz konusudur. Bakara Suresi’nin genel yapısı içinde, toplumsal düzen, ahlaki değerler ve dini yükümlülükler üzerinde durulmakta, bireylerin inançları ve toplum içindeki yeri sorgulanmaktadır. Bu sure, inananlar için rehberlik sağlarken, inançsızların ve münafıkların tutumlarının da gözler önüne serilmesi açısından önemli bir yere sahiptir.
Bakara Suresi 76. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنِينَ | İman edenler |
قَالُوا | Dediler |
أَعْقِلَ | Akıl |
نَحْنُ | Biz |
الرَّبُّ | Rab |
Ayetin içerisinde, özellikle idgam ve med gibi tecvid kuralları uygulanmıştır. Örneğin, 'مُؤْمِنِينَ' kelimesinde idgam uygulaması mevcuttur.
Bakara Suresi 76. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنِينَ | İman edenler | 8 |
قَالُوا | Dediler | 12 |
أَعْقِلَ | Akıl | 6 |
Ayet içinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da sıkça karşımıza çıkan terimlerdir. 'مُؤْمِنِينَ' kelimesi, inananları ifade etmekte ve inanç bağlamında önemli bir yer tutmaktadır. Bu kelimenin sık kullanımı, inanç ve mümin kavramlarının Kur'an'ın temel öğretileri arasında olduğunu göstermektedir. 'قَالُوا' kelimesi ise, iletişimi ve diyalogları temsil eden bir terimdir; sıkça geçmesi, anlatım dinamiği açısından önemlidir. 'أَعْقِلَ' kelimesi ise, akıl yürütme ve düşünmenin önemini vurgulamaktadır. Bu kelimelerin seçiminde, inanç, iletişim ve akıl yürütme gibi temel insani değerlerin anlaşılması açısından sıkça başvurulması önemli bir yere sahiptir.
قَالُوا
12
مُؤْمِنِينَ
8
أَعْقِلَ
6
Bakara Suresi 76. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İnandık derler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İman ettik derler | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnandık derler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Biz de iman ettik derler | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | İmn ettiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnandık derler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Biz ona güveniriz! | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | İnandık! | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında 'İnandık derler' ifadesi birçok mealde ortak bir şekilde yer almakta, bu durum dilsel ve anlamsal olarak müslümanların inançlarını ifade etme biçiminin benzerliğini göstermektedir. 'İman ettik derler' ifadesi ise Diyanet İşleri Mealinde modern bir üslup ile aktarılmıştır. Bu ifadeler arasında dil açısından çok büyük bir fark olmamakla birlikte, kullandıkları üslup ve ton açısından farklılıklar barındırmaktadır. Diğer bazı meallerde ise 'Biz de iman ettik derler' ifadesi kullanılarak, daha samimi bir dil oluşturulmuş ve akıcı bir anlatım sağlanmıştır. Bu çeşitlilik, her bir mealin yazarının üslup ve tarzına göre değişiklik göstermektedir.