Bakara Suresi 90. Ayet
بِئْسَمَا
اشْتَرَوْا
بِه۪ٓ
اَنْفُسَهُمْ
اَنْ
يَكْفُرُوا
بِمَٓا
اَنْزَلَ
اللّٰهُ
بَغْياً
اَنْ
يُنَزِّلَ
اللّٰهُ
مِنْ
فَضْلِه۪
عَلٰى
مَنْ
يَشَٓاءُ
مِنْ
عِبَادِه۪ۚ
فَبَٓاؤُ۫
بِغَضَبٍ
عَلٰى
غَضَبٍۜ
وَلِلْكَافِر۪ينَ
عَذَابٌ
مُه۪ينٌ
٩٠
Bi/semâ-şterav bihi enfusehum en yekfurû bimâ enzela(A)llâhu baġyen en yunezzila(A)llâhu min fadlihi ‘alâ men yeşâu min ‘ibâdih(i)(s) febâû biġadabin ‘alâ ġadab(in)(c) velilkâfirîne ‘ażâbun muhîn(un)
Bakara Suresi 90. Ayet Meâlleri

Bakara Suresi 90. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 90 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 3 |
Toplam Harf Sayısı | 109 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Bakara Suresi, Kur'an'ın en uzun suresi olup Mekke'de inen âyetler de içermektedir. Ancak çoğunlukla Medine dönemine ait âyetlerden oluşur. Bu sure, inanç, ibadet, ahlaki değerler ve toplum düzeni gibi temel konuları ele alır. Surenin genel içeriğinde, Müslüman toplumu için sosyal, hukuki ve etik kurallar belirlenmiştir. 90. ayet, özellikle kıskançlık, inkâr ve bunun neticesinde gelen gazap temalarına odaklanmaktadır. Ayette, Allah’ın kullarına lütfettiği vahyin inkâr edilmesi ve bunun sonucunda karşılaşılan azap vurgulanmaktadır. Bu ayet, bazı Yahudi gruplarının Allah'ın seçtiği bazı kullara olan kıskançlıklarına ve bu nedenle Kur'an'a karşı sergiledikleri tutuma işaret etmektedir. Ayet, toplumda oluşan bu olumsuz tavırlar üzerinden bir uyarı niteliğindedir. Kıskançlık ve inkârın sonuçları, Allah’ın gazabını tetikleyen davranışlar olarak ifade edilir. Bu bağlamda ayet, bireysel ve toplumsal olarak ahlaki bir duruş sergilemenin önemini de ortaya koymaktadır.
Bakara Suresi 90. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَفَرُوا | inkâr ettiler |
غَضَبٌ | gazap |
عَذَابٌ | azap |
كِتَابٌ | kitap |
ما | ne |
Ayetteki önemli tecvid kurallarından biri, 'كَفَرُوا' kelimesinde idgam uygulanmasıdır. Ayrıca, 'عَذَابٌ' kelimesindeki med, kelimenin sürekliliğini sağlamak için kullanılmıştır.
Bakara Suresi 90. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَفَرُوا | inkâr ettiler | 11 |
غَضَبٌ | gazap | 4 |
عَذَابٌ | azap | 18 |
كِتَابٌ | kitap | 63 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da önemli kavramları temsil etmektedir. 'كَفَرُوا' kelimesi, inkâr etme eylemini sembolize ettiği için sıkça kullanılır. 'غَضَبٌ' ve 'عَذَابٌ' kelimeleri, Allah'ın rahmetine karşı gelenlerin karşılaşacakları sonuçları ifade etmek için kritik öneme sahiptir. 'كِتَابٌ' ise vahiy ve ilahî bilgilendirme anlamında merkezi bir yere sahiptir. Bu kelimelerin kullanımı, Kur'an'daki temel inanç ve ahlaki kuralların anlatımı açısından gereklidir.
كِتَابٌ
63
عَذَابٌ
18
كَفَرُوا
11
غَضَبٌ
4
Bakara Suresi 90. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ne pis şeydir o kendilerini satmaları | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Karşılığında nefislerini sattıkları şeyi kıskançlıkları sebebiyle | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | O uğruna kendilerini sattıkları şey ki; | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendilerini (alçak bir şeye) satmaları ne kötü bir şeydir! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Nefislerini, mukabilinde sattıkları şey ne kötü bir şey! | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendilerini ne alçak şeye sattılar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kendilerini ne kötü sattılar! | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Uğruna öz benliklerini sattıkları şey ne çirkindir! | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan mealler incelendiğinde, 'kendilerini sattıkları şey' ifadesi birçok farklı mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, ayetin merkezinde yer alan kıskançlık ve inkâr temalarını vurgulamakta önemli bir rol oynamaktadır. Bununla birlikte, 'ne kötü bir şey' ifadesi de ortak bir tema olarak karşımıza çıkıyor, bu durum ayetin ahlaki bir eleştiri sunduğunu gösteriyor. Bazı meallerde ise kullanılan ifadelerin tonları farklılık göstermektedir. Örneğin, 'Açıklayıcı' ton, metnin anlaşılabilirliğini artırırken, 'Geleneksel' ve 'Modern' tonlar ise okuyucunun dikkatini ayetin tarihsel ve sosyal bağlamına çekmektedir. Bu dilsel farklılıklar, aynı kavramların farklı yorum ve bakış açılarıyla ifade edilmesine olanak tanımaktadır. Özetle, mealler arasındaki farklılık, dilsel ve anlam bilimsel açıdan dikkat çekici bir çeşitlilik sunmaktadır.
Bakara Sûresi 90. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayette, Yahudilerin Allah’ın ayetlerini benimsemeleri, Kur'an'ı inkâr etmeleri ve dolayısıyla kendilerine gönderilen hakikati göz ardı etmeleri eleştirilmektedir.
- Bakara Suresi 91. Ayet: Bu ayette, onları doğru yola iletecek olan kitapların sadece İslam olduğu vurgulanıyor ve önceki kitapları inkâr etmelerinin hiçbir anlamı olmadığı ifade ediliyor.
- Mâide Sûresi 13. Ayet: Bu ayet, önceki toplulukların Allah'ın ayetlerini değiştirmeleri ve inkar etmeleri neticesinde karşılaştıkları sonuçları ele alıyor; bu da Bakara 90 ile paralellik gösteriyor.
- Bakara Suresi 121. Ayet: Burada, önceki kitapları iyi bilen ve onlara tabi olanların, gerçek anlamda doğruyu bulmaları gerektiği belirtiliyor, bu da inkârcılığın sonuçlarını gösteriyor.
Bu ayet ve ilişkili ayetler, toplumların dinsel dogmalara nasıl yaklaşmaları gerektiğini, Allah'ın gönderdiği gerçekleri kabul etmenin önemini vurguluyor. Geçmişteki toplulukların Allah'ın verdiklerini inkâr etmelerinin sonuçları ile bugünün müminlerinin alabileceği derslerin üzerinde duruluyor.
Okumak istediğin ayeti seç