Beyyine Suresi 1. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Vaz geçemezlerdi kafirlikten kitap ehlinden kafir olanlar ve şirk koşanlar, kendilerine apaçık kesin bir delil gelmedikçe. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kitap ehlinden inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar, kendilerine apaçık delil gelinceye kadar (küfürden) ayrılacak değillerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kitap ehlinden ve müşriklerden (Hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık delil gelinceye kadar inkârlarından ayrılacak değillerdi. |
Mehmet Okuyan Meali | [Beyyine] (apaçık bir elçi) kendilerine gelinceye kadar kitap ehlinden ve müşriklerden bazı nankörler (küfürden) ayrılacak değillerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ehl-i kitaptan ve müşriklerden kâfir olanlar kendilerine apaçık bir hüccet gelinceye değin (küfürlerinden) ayrılacak değillerdir. |
Süleyman Ateş Meali | Kitap ehlinden ve müşriklerden (hakk'ı) tanımayanlar, kendilerine açık kanıt gelinceye dek (halleri üzere) bırakılacak değillerdi (mutlaka kendilerine açıklama gelecekti). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ehl-i kitaptan kafir olanlarla müşrikler, kendilerine o beyyine gelinceye kadar çözülecek değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ehlikitap'tan küfre sapanlarla müşrikler, kendilerine beyyine/açık kanıt gelinceye kadar çözülüp ayrılacak değillerdi. |
Beyyine Suresi 1. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Beyyine |
Sure Numarası | 98 |
Ayet Numarası | 1 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 76 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Beyyine Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve Kur'an'ın 98. suresi olarak yer almaktadır. Bu sure, 'apaçık' olan bir delilin önemi üzerinde durmaktadır. Sure, genel hatlarıyla iman ve inkâr arasındaki ayrımı, özellikle de kitap ehli ve müşrikler arasında bu durumun nasıl olduğunu ele almaktadır. Bu sure, inkarcıların, kendilerine gelen deliller karşısında nasıl bir tutum takındıklarını belirtmektedir. Ayet 1, bu bağlamda, söz konusu kişilerin ne zaman inkâr edeceklerine dair bir açıklama getirmekte, kendilerine kesin bir delil gelmeden inkârlarından vazgeçmeyeceklerini ifade etmektedir. Bu, toplumda inanç ve kabul açısından önem arz eden bir mesele olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, bu ayet, inkarcıların saplantıları ve belirsizlikleri üzerinde bir duruş sergilemektedir. Beyyine Suresi, inananlar için bir uyarı niteliği taşırken, inkâr edenlerin durumunu da gözler önüne sermektedir. Mekke dönemine ait olması, o dönemin sosyal ve kültürel gerçekliklerini yansıtan bir arka plana sahiptir. Bu ayet, dinî ve sosyal bir bağlamda karşılaşılan güçlükleri gözler önüne sererken, aynı zamanda gelecekte beklenen bir değişimi de ima etmektedir.
Beyyine Suresi 1. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَيِّنَةٌ | apaçık delil |
كَافِرُ | inkâr eden |
مُشْرِكٌ | şirk koşan |
حُجَّةٌ | delil |
فَارِقٌ | ayrılmak |
Ayrıca, ayetteki tecvid kurallarına göre, bazı harflerin idgâmı ve med durumu bulunmaktadır. Örneğin, "كَافِرُ" kelimesinde 'kâfir' kelimesinin başındaki 'kaf' harfi, bazı okuma kurallarında medle birlikte okunabilir.
Beyyine Suresi 1. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَيِّنَةٌ | apaçık delil | 9 |
كَافِرُ | inkâr eden | 12 |
مُشْرِكٌ | şirk koşan | 8 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da çeşitli bağlamlarda sıkça yer almaktadır. Özellikle 'beyyine', 'kâfir' ve 'müşrik' kelimeleri, inanç ve itikat konularında birçok ayette tekrar tekrar vurgulanmaktadır. Bu durum, dinin temel meseleleri arasında yer alan iman, inkâr ve delil sunma gibi kavramların önemini göstermektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, dinî metinlerde sürekli olarak karşılaşılan bu temaların okuyuculara ve dinleyicilere aktarılmasında büyük bir işlev üstlenmektedir.
كَافِرُ
12
بَيِّنَةٌ
9
مُشْرِكٌ
8
Beyyine Suresi 1. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | vaz geçemezlerdi kafirlikten | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | inkâr edenler ile Allah’a ortak koşanlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | tanımayanlar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | apaçık bir elçi | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | apaçık bir hüccet gelinceye değin | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | açık kanıt gelinceye dek | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | o beyyine gelinceye kadar | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | açık kanıt gelinceye kadar | Modern |
Ayetin meallerinde en çok dikkat çeken ifadeler 'inkâr edenler', 'açık kanıt' ve 'vaz geçemezlerdi kafirlikten' gibi kelimelerdir. Bu ifadeler, çoğu mealde aktarılarak benzer bir dilsel yapı oluşturulmuştur. Çoğu meal, 'inkâr edenler' ve 'açık kanıt' ifadelerini kullanarak, ayetin ana temasını benzer bir biçimde vurgulamaktadır. Bu durum, dinî metinlerin aktarımında ortak bir dil oluşturma arayışının bir göstergesidir. Ancak 'vaz geçemezlerdi kafirlikten' gibi ifadelere gelindiğinde, bazı meallerin daha geleneksel bir dille ifade edilmesi dikkat çekmektedir. Bu durum, meallerin kendi dönemlerine ve hedef kitlelerine göre farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Örneğin, modern mealler, daha açık ve anlaşılır bir dil kullanırken, geleneksel mealler, daha çok eski dil yapılarından faydalanarak metinleri aktarır. Bu durum, okuyucuların anlamalarını etkileyen önemli bir unsurdur.