Beyyine Suresi 4. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ancak kendilerine apaçık kesin bir delil geldikten sonradır ki aykırılığa düştüler, kendilerine kitap verilmiş olanlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kendilerine kitap verilenler, ancak kendilerine o apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kitap ehli, ancak kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler. |
Mehmet Okuyan Meali | Kendilerine kitap verilenler ancak o [beyyine] (apaçık bir elçi) kendilerine geldikten sonra ayrılığa düşmüşlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Halbuki, kitap verilmiş olanlar; ayrılmış olmadılar, kendilerine o hüccet geldikten sonra tefrikaya düştüler. |
Süleyman Ateş Meali | Kitap verilmiş olanlar, ancak kendilerine açık kanıt geldikten sonra ayrılığa düştüler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendilerine kitap verilenler, kendilerine o beyyine (elçi) gelinceye kadar bölünüp parçalanmaz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kitap verilmiş olanlar, kendilerine beyyine/açık delil geldikten sonradır ki parçalanıp bölündüler. |
Beyyine Suresi 4. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Beyyine |
Sure Numarası | 98 |
Ayet Numarası | 4 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 600 |
Toplam Harf Sayısı | 87 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Beyyine Suresi, Mekke döneminde inen kısa bir suredir ve temel olarak iman, tevhid ve Allah'ın son elçisinin getirdiği mesajın anlamını ele alır. Bu suredeki ayetler, özellikle kitap verilen toplumların, yani Yahudiler ile Hristiyanların, kendilerine apaçık bir delil geldikten sonra neden ayrılığa düştüklerini vurgular. Bu bağlamda, ayet, tüm insanlık için önemli bir mesaj taşımaktadır. Aynı zamanda, bu sure, inkar ve tefrika olgusunu ele alarak, toplumsal birlik ve beraberliğin önemini de ifade etmektedir. Ayet, kendilerine kitap verilmiş olanların, apaçık bir delil geldikten sonra ayrıldıklarını belirterek, bilgi ve gerçekler karşısındaki tavırları üzerinde durur. Ayrıca, bu sure, sadece geçmişteki değil, günümüzde de benzer durumların yaşandığını hatırlatarak, insanları düşünmeye ve ibret almaya teşvik eder.
Beyyine Suresi 4. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَيِّنَةٌ | apaçık delil |
كِتَابٌ | kitap |
فَرَّقَ | ayrılmak |
حُجَّةٌ | delil |
مَعَانٍ | anlamlar |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, idgam ve med kuralları, ayetin akışını ve anlamını etkileyebilir.
Beyyine Suresi 4. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَيِّنَةٌ | apaçık delil | 8 |
كِتَابٌ | kitap | 223 |
فَرَّقَ | ayrılmak | 5 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'بَيِّنَةٌ' (apaçık delil) kelimesi, Kur'an'da toplam 8 defa geçmektedir. Bu kelimenin sık kullanılması, İslam dininin bilgi ve hakikat üzerine kurulu olduğunu vurgulamak için oldukça önemlidir. 'كِتَابٌ' (kitap) kelimesi ise 223 defa geçmektedir ve bu da Kuran'ın, ilahi mesajın yazılı olarak sunulmasının önemine işaret eder. 'فَرَّقَ' (ayrılmak) kelimesi ise 5 defa geçmektedir ve toplumsal bölünmelere dair bir uyarı niteliği taşır, bu da Kur'an'ın toplumsal birliğe verdiği önemi göstermektedir.
كِتَابٌ
223
بَيِّنَةٌ
8
فَرَّقَ
5
Beyyine Suresi 4. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık kesin bir delil | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | apaçık delil | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | apaçık delil | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | apaçık bir elçi | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | o hüccet geldikten sonra | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | açık kanıt | Modern |
Süleymaniye Vakfı | bölünüp parçalanmaz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | açık delil | Modern |
İncelenen mealler arasında 'apaçık delil' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin ana fikrini vurgulamakta ve okuyucuya net bir mesaj iletmektedir. 'Ayrılığa düşmek' veya 'parçalanmak' da mealler arasında sıkça karşılaşılan bir başka ifadeyi oluşturmaktadır. Fakat, bazı meallerde 'apaçık bir elçi' gibi daha spesifik ifadeler kullanılmıştır ki bu da ayetin muhtevasına dair farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Örneğin, 'o hüccet geldikten sonra' ifadesi, belirli bir olaya atıfta bulunarak, okuyucuya daha tarihsel bir perspektif kazandırır. Bazı mealler ise daha modern bir dille yazıldığından dolayı farklı bir ton kullanmıştır. Bu, dilsel ve anlatımsal farklılıkların, okuyucular üzerindeki etkiyi artırma amacı taşıdığına işaret eder.