Câsiye Suresi 13. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ram etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Göklerdeki ve yerdeki her şeyi kendi katından (bir nimet olarak) sizin hizmetinize verendir. Elbette bunda düşünen bir toplum için deliller vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O, göklerde ve yerde bulunan herşeyi kendinden bir lütuf olarak sizin hizmetinize vermiştir. Şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır. |
Mehmet Okuyan Meali | O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütuf olarak) size boyun eğdirmiştir. Şüphesiz ki bunda düşünen bir toplum için dersler vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve göklerde ne varsa ve yerde ne varsa hepsini sizin için, tarafından musahhar kıldı. Şüphe yok ki, bunda düşünecekler olan bir kavim için elbette alâmetler vardır. |
Süleyman Ateş Meali | Göklerde ve yerde bulunan şeyleri kendisinden (bir lutuf olarak) size boyun eğdirdi. Elbette bunda, düşünen bir toplum için ibretler vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O göklerde ve yerde olan her şeyi, onayı dahilinde hizmetinize vermiştir. Bunda, düşünen bir topluluk için göstergeler (ayetler) vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Göklerde ne var, yerde ne varsa tümünü, O'ndan bir lütuf olarak size boyun eğdirmiştir. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır. |
Câsiye Suresi 13. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Câsiye |
Sure Numarası | 45 |
Ayet Numarası | 13 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 557 |
Toplam Harf Sayısı | 137 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Câsiye Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın varlığı, birliği ve kudreti üzerinde durmaktadır. Bu surede, insanlara evrendeki varlıkların ve olayların Allah'ın yaratışı olduğunu gösteren deliller sunulmakta ve insanları düşünmeye davet etmektedir. Ayet, insanların göklerde ve yerlerde var olan her şeyin Allah'ın bir lütfu olarak kendilerine verildiğini vurgulamakta ve bu konuda düşünen topluluklar için ibretler ve deliller bulunduğunu belirtmektedir. Ayetin bağlamında, düşünebilen insanların dünyaya ve evrene olan bakış açıları, Allah'ın yaratılışına dair farkındalıklarının artırılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda, insanlar kendilerine sunulan nimetlerin değerini bilmeye ve bunlar üzerinde düşünmeye teşvik edilmektedir. Ayet, özellikle düşünme ve akıl yürütme eyleminin önemine dikkat çekmekte, bu sayede insanlar şüphesiz delillere ulaşacaklardır. Câsiye Suresi'nin genel yapısı, insanlara Allah'ın azameti ve yaratılışındaki hikmetler ile ilgili derin düşünceler geliştirmeleri için bir zemin sağlamaktadır.
Câsiye Suresi 13. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رَامَ | vermek |
كَانَ | olmak |
دَلَائِلَ | delil |
خَضْعَ | boyun eğdirmek |
نِعْمَةً | nimet |
Ayetin okunmasında bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'كَانَ' kelimesinde med ve idgam kuralları mevcut. Ayrıca, 'دَلَائِلَ' kelimesinde ise uzatma gerektiren bir durum söz konusudur.
Câsiye Suresi 13. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
جَامِعَةٌ | toplamak | 5 |
كَانَ | olmak | 13 |
خَضْعَ | boyun eğdirmek | 4 |
Bu kelimeler, Allah'ın varlığını ve kudretini ifade etmek için önemli bir yere sahiptir. 'كَانَ' kelimesi, varlık ve durum bildiren fiiller arasında sıkça yer almakta, olguların gerçekliğini vurgulamakta kullanılmaktadır. 'خَضْعَ' ise insanlar üzerindeki kudretin ifadesi olarak, Allah'ın yarattığı her şeyin O'na boyun eğdiğini belirtmektedir. Dolayısıyla bu terimler, Kur'an'da sıkça geçmekte ve insanlara düşünmeleri için derin anlamlar sunmaktadır.
كَانَ
13
جَامِعَةٌ
5
خَضْعَ
4
Câsiye Suresi 13. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hepsi de onun rahmetindendir | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kendi katından (bir nimet olarak) | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendinden bir lütuf olarak | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kendi katından (bir lütuf olarak) | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | tarafından musahhar kıldı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kendisine boyun eğdirdi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | onayı dahilinde hizmetinize vermiştir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | O'ndan bir lütuf olarak | Modern |
Tablodaki ifadelere baktığımızda, birçok mealde 'lütuf' ve 'boyun eğdirmek' ifadelerinin sıklıkla kullanıldığını görmekteyiz. Bu ifadeler, Allah'ın insanlara sunduğu nimetlerin değerini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Ayrıca, 'kendi katından' ifadesi de yaygın bir şekilde yer almakta, bu, Allah'ın her şeyin sahibi olduğunu gösterme amacı gütmektedir. Farklı mealler arasındaki belirgin farklılıklara baktığımızda ise, bazı ifadelerin modern ve açıklayıcı bir üslupla aktarıldığını, bazılarının ise daha geleneksel bir dil kullanarak sembolik anlamları derinleştirdiğini görmekteyiz. Bu durum, meallerin yazım tarzı ve hedef kitle açısından farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır.