Casiye Suresi 17. Ayet
وَاٰتَيْنَاهُمْ
بَيِّنَاتٍ
مِنَ
الْاَمْرِۚ
فَمَا
اخْتَلَفُٓوا
اِلَّا
مِنْ
بَعْدِ
مَا
جَٓاءَهُمُ
الْعِلْمُۙ
بَغْياً
بَيْنَهُمْۜ
اِنَّ
رَبَّكَ
يَقْض۪ي
بَيْنَهُمْ
يَوْمَ
الْقِيٰمَةِ
ف۪يمَا
كَانُوا
ف۪يهِ
يَخْتَلِفُونَ
١٧
Ve âteynâhum beyyinâtin mine-l-emr(i)(s) femâ-ḣtelefû illâ min ba’di mâ câehumu-l’ilmu baġyen beynehum(c) inne rabbeke yakdî beynehum yevme-lkiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḣtelifûn(e)
Câsiye Suresi 17. Ayet Meâlleri

Câsiye Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Câsiye |
Sure Numarası | 45 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 210 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Câsiye Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak insanlara ve özellikle inkarcılara yönelik uyarılar, deliller ve kıyamet gününün gerçekliği üzerine odaklanmaktadır. Bu sure, insanların akıllarını kullanmaları ve Allah'ın varlığını, birliğini anlamaları için çeşitli deliller sunarak, inançsızlıklarının nedenlerini sorgulamalarını teşvik etmektedir. Ayet 17, özellikle din konusundaki açık delillerin verilmesi ve bu delillerin ardından gelen ayrılıklara dikkat çekmektedir. İnsanların, kendilerine gelen ilim ve delillerin ardından kıskançlık ve çekememezlik yüzünden ihtilafa düştükleri belirtilirken, bu durumun sonuçlarına da değinilmektedir. Ayet, kıyamet günü Allah'ın bu ihtilaflar hakkında hüküm vereceğini vurgulamakta ve insanları bu gerçeklere karşı dikkatli olmaya çağırmaktadır. Câsiye Suresi'nin bu ayeti, insanların bilgiye ve delillere karşı tutumlarını ele alarak, toplumsal ve bireysel ilişkilerdeki sorunlara da ışık tutmaktadır.
Câsiye Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
دلائل | deliller |
علم | bilgi, ilim |
كَمَثَل | gibi |
Ayrıca, ayette bazı temel tecvid kuralları dikkat çekmektedir. Örneğin, 'ا' sesinin uzun okunuşu 'med' kuralına girmektedir. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam kuralları uygulanmış olabilir.
Câsiye Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
دلائل | deliller | 6 |
علم | bilgi, ilim | 4 |
فصل | seçim, ayrılık, ihtilaf | 5 |
Ayet içinde geçen 'دلائل', 'علم' ve 'فصل' gibi kelimeler Kur'an'da sıklıkla geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, özellikle insanlara verilen delillerin, bilginin ve farklılıkların ne denli önemli olduğunu vurgulamak içindir. Delil ve bilgi, insanı doğru yola yönlendiren unsurlar olarak öne çıkmakta ve ihtilaflar ise bu bilgilerin yanlış anlaşılmasından veya kötüye kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
دلائل
6
فصل
5
علم
4
Câsiye Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık deliller gösterdik onlara | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | açık deliller verdik | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | apaçık deliller verdik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | apaçık deliller vermiştik | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | açık emirler vermiştik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık deliller verdik | Modern |
Süleymaniye Vakfı | açıklayan belgeler verdik | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik belgeler verdik | Modern |
Mealler arasında en çok 'açık deliller' ifadesi ortak olarak kullanılmaktadır. Bu ifade, Allah'ın insanlara net bir şekilde bilgi verdiğini ve bu bilgilere dayanarak hareket etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Diğer bir ortak ifade ise 'ayrılığa düştüler' olup, insanların bilgi geldikten sonra neden ayrılığa düştüklerine işaret etmektedir. Bu durum, kıskançlık ve haset gibi insani hislerin etkisini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, bazı meallerde kullanılan 'belge' ve 'emir' gibi kelimeler, metinlerin anlamını değiştiriyor. 'Belge' terimi, daha resmi ve yazılı bir bilgi aktarımını ifade ederken, 'delil' terimi daha genel bir anlam taşımaktadır. Bu farklılıklar, meallerin dil açısından nasıl çeşitlendiğini ve farklı yazarların kendi üslup ve anlayışlarını bu metinlere yansıttığını göstermektedir.
Câsiye Sûresi 17. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Câsiye Suresi 17. ayet, insanlara, Allah'ın onlara doğru yolu gösterdiğini ve bununla birlikte akıllarını kullanmaları gerektiğini ifade etmektedir.
- Bakara Suresi 164. Ayet: Bu ayette de Allah'ın yarattığı delillerden (göklerin ve yerin yaratılışı, gece ve gündüz) insanlara nasıl bir akıl yürütmeleri gerektiği öğütlenmektedir. Câsiye Suresi 17. ayet ile bağlantılı olarak, Allah'ın varlığını ve birtakım kanıtlar üzerinden akıl ile ulaşmayı vurgular.
- Âl-i İmrân Sûresi 190. Ayet: Burada da göklerde ve yerdeki varlıklarda akıl yürütenler için Allah'ın varlığını sorgulamalarını teşvik eden bir anlatım mevcuttur. Câsiye Suresi 17. ayet ile alakalı olarak, yine insanlara akıllarını kullanmaları ile ilgili bir mesaj taşımaktadır.
- Mü´minûn Suresi 80. Ayet: Bu ayette, Allah'a dönme ve O'ndan yardım isteme geleneği ile ilgili bir vurgu vardır. Câsiye Suresi 17. ayet ile bağlantısı, insanların bu ilişkiyi bilerek akılları ile kavramaları gerektiğidir.
Tüm bu ayetlerin birlikte değerlendirilmesi, insanların kendi akıllarını kullanarak Allah'ın varlık ve birliğini anlamaları gerektiği mesajını net şekilde ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, göklerde ve yerdeki delillerin insan zihnindeki yansımalarının önemini vurgulamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç