Câsiye Suresi 22. Ayet Meâlleri
| Meâl Sahibi | İfade |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve halketmiştir Allah gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak ve herkes, kazancına göre karşılık bulsun diye ve onlara zulmedilmez. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulm edilmez. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Halbuki Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Hem de herkese yaptığının karşılığı verilmek üzere, onlara asla haksızlık edilmez. |
| Mehmet Okuyan Meali | Allah gökleri ve yeri bir amaç ile yaratmıştır. Böylece herkese kazandığının karşılığı verilecektir. Onlara haksızlık edilmeyecektir. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı ve herkesi kendi kazandığı ile cezalandırılmak için (yaratmıştır) ve onlar zulme uğratılmazlar. |
| Süleyman Ateş Meali | Allah, gökleri ve yeri gerçek olarak yaratmıştır ki her can, kazandığıyle cezalandırılsın, kimseye haksızlık edilmez. |
| Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, gökleri ve yeri gerçek varlıklar olarak ve herkese çalışmasının karşılığının verileceği imtihan sebebi olsun diye yarattı. Kimseye de haksızlık yapılmaz. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ve Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Ta ki her benlik, kazancının karşılığıyla, hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin. |
Câsiye Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Câsiye |
| Sure Numarası | 45 |
| Ayet Numarası | 22 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 26 |
| Kur'an Sayfası | 553 |
| Toplam Harf Sayısı | 118 |
| Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Câsiye Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak Allah'ın varlığı, birliği ve insanların yüce kudretine karşı sorumlulukları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 22, bu bağlamda, Allah'ın gökleri ve yeri yaratma amacı ve insanların kazançlarının karşılık bulacağına dair bir vurgulama yapmaktadır. Bu ayet, insanların dünya hayatındaki eylemlerinin sonuçlarına dikkat çekme ve adaletin sağlanacağına dair bir güvence sunmaktadır. Câsiye Suresi, bu tür mesajları sıkça içermekte ve insanları düşünmeye, sorgulamaya teşvik etmektedir. Ayetin geçtiği bağlamda, insanlığın bu dünyada yaptığı her şeyin sonuçlarıyla karşılaşacağı bilgisi, inanç ve ahlak açısından önemli bir yer tutmaktadır.
Câsiye Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| خَلَقَ | Yaratmak |
| السَّمَاوَاتِ | Gökler |
| الْأَرْضَ | Yeryüzü |
| حَقًّا | Gerçek |
| كُلٌّ | Her biri |
| كَسَبَ | Kazandı |
Ayet içinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'مُد' kuralı ile uzatma yapılması gereken harfler mevcuttur.
Câsiye Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| خَلَقَ | Yaratmak | 12 |
| السَّمَاوَاتِ | Gökler | 64 |
| الْأَرْضَ | Yeryüzü | 33 |
| حَقًّا | Gerçek | 18 |
| كَسَبَ | Kazandı | 7 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçiş sayıları, Allah'ın yaratma kudretine, adaletine ve insanların eylemlerinin sonuçlarına yapılan vurgularla ilgilidir. 'Gökler' ve 'yeryüzü', Allah'ın yarattığı evrenin önemli unsurlarıdır ve sürekli olarak insanların hayatında önemli bir yer tutar. 'Gerçek' ifadesi ise, olayların ve durumların gerçeğe uygunluğunu ifade etmektedir.
السَّمَاوَاتِ
64
الْأَرْضَ
33
حَقًّا
18
خَلَقَ
12
كَسَبَ
7
Câsiye Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | gerçek olarak | Geleneksel |
| Diyanet İşleri | hak ve hikmete uygun olarak | Açıklayıcı |
| Elmalılı Hamdi Yazır | hak ile yarattı | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | bir amaç ile yaratmıştır | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | hak ile yarattı | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | gerçek olarak yaratmıştır | Açıklayıcı |
| Süleymaniye Vakfı | gerçek varlıklar olarak | Açıklayıcı |
| Yaşar Nuri Öztürk | hak olarak yarattı | Açıklayıcı |
Tablo, farklı meallerin kullandığı ifadeleri ve bunların dilsel tonlarını ortaya koymaktadır. 'Gerçek olarak' ifadesi, özellikle geleneksel meallerde sıkça kullanılırken, modern meallerde daha açıklayıcı ifadeler tercih edilmiştir. 'Hak ile yaratmak' ifadesi de yine geleneksel bağlamda öne çıkmaktadır. Bazı meallerde ise, 'amaç ile yaratmak' gibi daha modern bir yaklaşım gözlemlenmektedir. Bu durum, meallerdeki üslup farklılıklarını ve değişen dilsel anlayışları yansıtmaktadır. Genel olarak, 'hak', 'gerçek' ve 'amac' gibi kavramların kullanılması, ayetin özünü anlamada belirgin bir yardımcı olmaktadır.