Câsiye Suresi 23. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gördün mü dileğini mabud edineni ve halini bildiği halde Allah tarafından sapıklığa terkedileni ve onun kulağını ve kalbini mühürlemiştir ve gözüne de perde çekmiştir; artık Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterebilir ona? Hala mı öğüt ve ibret almazsınız? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Nefsinin arzusunu ilâh edinen, Allah’ın; (hâlini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Ey Muhammed!) Hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah'ın kendi ilmi dahilinde saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne perde çektiği kimseyi görüyor musun? Şimdi onu Allah'tan başka kim hidâyete erdirebilir? Hala düşünmez misiniz? |
Mehmet Okuyan Meali | Arzusunu ilahı edineni ve Allah’ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre saptırdığı, işitme (duyu)sunu ve kalbini mühürlediği ve gözünün üstüne de perde çektiği kişiyi gördün mü? Şimdi onu, Allah’a rağmen kim doğru yola ulaştırabilir ki! (Gerçeği) hatırlamayacak mısınız? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Gördün mü o kimseyi ki kendi hevâsını kendisine tanrı edinmiş ve onu Allah bir bilgi üzerine şaşırtmış ve kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış ve gözü üzerine bir perde kılmış? Artık ona Allah'tan sonra kim hidâyet edebilir? Hâlâ düşünmez misiniz? |
Süleyman Ateş Meali | Keyfini tanrı edinen ve Allah'ın bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi ona Allah'tan sonra kim doğru yolu gösterecek? Düşünmüyor musunuz? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kendi arzusunu kendine ilah edineni gördün mü? Allah onu, bilgili olmasına rağmen sapık saymıştır. Sanki Allah onun kulağına ve kalbine mühür basmış, gözünün üstüne de perde çekmiştir. Allah kabul etmedikten sonra, kim onu doğru yolda sayabilir. Bilginizi kullanmayacak mısınız?” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kendisinin ilahı olarak kendi duygu ve arzusunu almış kişiyi gördün mü? Allah onu bir ilim üzerine saptırmış, kulağı ve kalbi üzerine mühür basmış, gözünün üstüne de bir perde çekmiştir. Allah'tan sonra ona kim kılavuzluk edecektir. Hâlâ düşünüp ibret almıyor musunuz? |
Câsiye Suresi 23. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Câsiye |
Sure Numarası | 45 |
Ayet Numarası | 23 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 512 |
Toplam Harf Sayısı | 151 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
Câsiye Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genellikle Allah'ın birliğine, kıyamet gününe ve insanların bu konulardaki sorumluluklarına dair mesajlar içermektedir. Bu surede, insanlara Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili deliller sunulmakta, insanların kendi içsel arzularının peşinden gitmeleri durumunda nasıl bir sapkınlık içine düşebilecekleri anlatılmaktadır. Ayet 23, bu bağlamda, insanın nefsinin arzusunu ilah edinmesinin tehlikelerini vurgular. Nefsine tapınarak Allah'tan uzaklaşanların durumunu gözler önüne serer. Burada, Allah'ın bilgisi ve iradesine atıfta bulunularak, kimin doğru yolu bulamayacağına dair bir uyarı yapılmaktadır. Ayetteki ifadeler, insanın bilinçli olarak kendi içsel arzularını ilah edinmesinin sonuçlarını gösterir ve bu durumun, insanı yanlış bir yola sürükleyeceğini dile getirir. Câsiye Suresi'nin genel teması, insanın gerçek anlamda hidayete ulaşması için Allah’a yönelmesi gerektiğini ifade ederken, bu ayet de bu gerçeği somut bir şekilde ortaya koymaktadır. Kişinin kendi arzusunu ilah edinmesi, onu sapıklığa sürükler ve bu sapkınlık sonucunda Allah tarafından nasıl bir kapı kapandığına dair bir tasvir sunar. Bu çerçevede, ayet insanlara düşünmeleri ve ibret almaları için bir çağrıda bulunmaktadır.
Câsiye Suresi 23. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
هَوَى | Arzu, heves |
مُهْتَدٍ | Doğru yolda olan |
قَلْبَ | Kalp |
مُخْتَارٍ | Seçilen |
صُمٍّ | Sağır |
Ayetin içinde, Arapça'da tecvid açısından dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Özellikle 'مُهْتَدٍ' kelimesinin başındaki 'مُ' sesi med ile uzatılmakta olup, burada idgam veya ghunnah gibi tecvid kurallarına dikkat edilmesi gerekmektedir.
Câsiye Suresi 23. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
هَوَى | Arzu | 14 |
مُهْتَدٍ | Doğru yolda olan | 6 |
قَلْبَ | Kalp | 8 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, o kelimelerin tekrarlılık sıklığını ve önemini göstermektedir. 'هَوَى' kelimesinin sıkça kullanılması, nefsin arzularının insan hayatındaki etkisini vurgulamakta ve bu konuda sürekli uyarılarda bulunulmaktadır. 'مُهْتَدٍ' kelimesinin az kullanılması ise, doğru yolu bulmanın zorluğuna işaret ederken, 'قَلْبَ' kelimesinin çokça geçmesi, kalbin durumunun insanın hidayeti üzerindeki etkisini ortaya koymaktadır.
هَوَى
14
قَلْبَ
8
مُهْتَدٍ
6
Câsiye Suresi 23. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | dileğini mabud edineni | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | nefsinin arzusunu ilâh edinen | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | arzusunu ilahı edineni | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendi hevâsını kendisine tanrı edinmiş | Geleneksel |
Süleyman Ateş | keyfini tanrı edinen | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendi arzusunu kendine ilah edineni | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kendi duygu ve arzusunu almış | Modern |
Ayetin meallerinde ortak ifadeler genellikle 'nefsinin arzusunu ilah edineni' ve benzeri tanımlamalar üzerinden şekillenmektedir. Çoğu mealde bu ifade, insanın kendi içsel arzularının peşinden gitmesinin tehlikesini vurgulamak adına kullanılmıştır. Bu durum, hem dilsel hem de anlamsal olarak önemli bir uyarı ve mesaj sunmaktadır. Bununla birlikte, bazı mealler arasında belirgin farklılıklar da gözlemlenmektedir. Örneğin, 'dileğini mabud edineni' ifadesi, daha edebi ve dolaylı bir anlatım sergilerken, 'nefsinin arzusunu ilah edinen' ifadesi daha doğrudan bir dil kullanmaktadır. Bu farklılıklar, Meal sahiplerinin tercih ettiği dil üslubuna göre çeşitlilik göstermektedir.