الْجَاثِيَةِ

Casiye Suresi 24. Ayet

وَقَالُوا

مَا

هِيَ

اِلَّا

حَيَاتُنَا

الدُّنْيَا

نَمُوتُ

وَنَحْيَا

وَمَا

يُهْلِكُنَٓا

اِلَّا

الدَّهْرُۚ

وَمَا

لَهُمْ

بِذٰلِكَ

مِنْ

عِلْمٍۚ

اِنْ

هُمْ

اِلَّا

يَظُنُّونَ

٢٤

Ve kâlû mâ hiye illâ hayâtunâ-ddunyâ nemûtu ve nahyâ vemâ yuhlikunâ illâ-ddehr(u)(c) vemâ lehum biżâlike min ‘ilm(in)(s) in hum illâ yazunnûn(e)

Dediler ki: "Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder." Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.

Surenin tamamını oku

Câsiye Suresi 24. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe dediler ki: Yaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret, ölürüz ve diriliriz ve bizi zamandan başka bir şey öldürmez ve bu hususta bir bilgileri yoktur onların, yalnız zanna kapılmışlardır onlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiHem müşrikler dediler ki: "Hayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak geçen zaman yokluğa sürükler. Halbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar, sadece böyle zannederler.
Mehmet Okuyan Meali(İnkârcılar) dediler ki: “Hayat, sadece şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız. Bizi, sadece zaman yok eder.” Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Onlar, sadece zanda bulunuyorlar.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe dediler ki: «Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz ve bizi dehrden başkası helâk etmez.» Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.
Süleyman Ateş MealiDediler ki: "Ne varsa dünya hayatımızdır, başka bir şey yoktur. Ölürüz, yaşarız. Bizi zamandan başkası helak etmiyor." Fakat onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zannediyorlar.
Süleymaniye Vakfı MealiŞöyle derler: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölür, yeniden hayat buluruz. Bizi bitiren zamandır.” Bu konuda bildikleri bir şey yoktur. Onlar sadece tahminde bulunuyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk MealiDediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başkası yok. Ölüyoruz, diriliyoruz. Bizi zamandan başkası helâk etmiyor." Onların bu konuda hiçbir bilgisi yoktur. Sadece sanıda bulunuyorlar.

Câsiye Suresi 24. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureCâsiye
Sure Numarası45
Ayet Numarası24
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz26
Kur'an Sayfası516
Toplam Harf Sayısı156
Toplam Kelime Sayısı37

Câsiye Suresi, Mekke döneminde inmiş ve özellikle insanın yaratılışı, yaşamın anlamı, Allah'ın varlığı ve birliğine dair deliller üzerine yoğunlaşmıştır. Bu surede, insanlar arasında inançsızlık, inkâr ve sorgulama temaları işlenmektedir. Ayet 24, inkârcıların dünya hayatına dair görüşlerini ifade ederken, yaşam ve ölüm konusundaki cehaletlerini de ortaya koymaktadır. Ayette bahsedilen 'ne var ki dünya hayatımızdır' ifadesi, ahiret inancının reddedilmesi ve zamanın insanların sonunu getiren en önemli etken olarak görülmesi, inkârcıların düşüncelerinin temelini oluşturur. Câsiye Suresi'nde, insanlara akıllarını kullanmaları ve yaratılışın delillerine yönelmeleri gerektiği mesajı verilmektedir. Ayette, insanların sadece zannettiği ve bu konuda pek bir bilgileri olmadığı vurgulanarak, yaşamın geçiciliği ve gerçek bilginin kaynağı olan ilahi vahiy ön plana çıkarılmaktadır. Ayrıca, inkârcıların sanal bir yaşam anlayışına sahip olduğu ve bu anlayışın sonuçlarının da sorgulanması gerektiği belirtilmektedir.

Câsiye Suresi 24. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
عَيشَةًyaşayış
مَوْتٌölüm
زَمَانٌzaman
مَعْلُومَةٌbilgi
ظَنٌّzan

Ayet, 'عَيشَةً' (yaşayış) ve 'مَوْتٌ' (ölüm) gibi temel kavramları içerir. Bu kelimeler, yaşam ve ölüm gibi insan tecrübesinin en temel unsurlarını ifade eder. Ayrıca 'زَمَانٌ' (zaman) kelimesinin kullanımı, inkârcıların yaşamı anlamlandırma biçimlerini ortaya koyar. Tecvid kuralları açısından, ayette 'إِذَا' kelimesinde idgam (bir harfin diğerine katılması) durumu dikkat çekmektedir.

Câsiye Suresi 24. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
عَيشَةًyaşayış7
مَوْتٌölüm9
زَمَانٌzaman11

Ayet içerisinde geçen 'عَيشَةً' (yaşayış), 'مَوْتٌ' (ölüm) ve 'زَمَانٌ' (zaman) kelimeleri, Kur'an'da çeşitli ayetlerde farklı bağlamlarda kullanılmıştır. Bu kelimelerin sık kullanılması, insan yaşamının temel unsurlarını ve insanın dünya üzerindeki geçici durumunu vurgulamak içindir. Özellikle 'zaman' kelimesinin tekrarı, zamanın geçiciliği ve insanın bu konuda ne kadar yanılgıya düştüğünü ifade etme amacı taşır. Bu kelimeler, insanın varlık sebebini ve ahiret inancının önemini ortaya koyan bir dil oluşturur.

زَمَانٌ

11

مَوْتٌ

9

عَيشَةً

7

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Câsiye Suresi 24. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıYaşayış, ancak bu dünyadaki yaşayışımızdan ibaretAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur.Modern
Elmalılı Hamdi YazırHayat, ancak bu dünya hayatımızdan ibarettir.Geleneksel
Mehmet OkuyanHayat, sadece şu dünya hayatımızdan ibarettir.Açıklayıcı
Ömer Nasuhi BilmenBu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir.Geleneksel
Süleyman AteşNe varsa dünya hayatımızdır.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıDünya hayatımızdan başka hayat yoktur.Modern
Yaşar Nuri ÖztürkŞu dünya hayatımızdan başkası yok.Açıklayıcı

Tablo incelendiğinde, 'dünya hayatı' ifadesinin çoğu mealde ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu, ayetin ana temasını oluşturan dünya hayatının geçiciliği ve ahiret inancının reddedilişinin önemli bir vurgusu olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, bazı meallerde kullanılan ifadeler arasında belirgin farklar bulunmaktadır. Örneğin, 'yaşayış' ve 'hayat' kelimelerinin kullanılması, dilsel ton açısından farklılıklar yaratmakta; bazı mealler daha açıklayıcı bir dil tercih ederken, diğerleri daha geleneksel bir yaklaşımla ifade edilmektedir. Bu durum, meallerin hedef kitlesine ve yazarın dil tercihlerine göre değişiklik göstermektedir. Ortak ifadelerin tercih edilmesi, Kur'an'ın bu bölgesindeki temel mesajın daha net bir şekilde iletilmesine yardımcı olurken, farklılaşan ifadeler ise okuyucuya zengin bir anlayış sunmaktadır.