الدُّخَانِ

Duhan Suresi 34. Ayet

اِنَّ

هٰٓؤُ۬لَٓاءِ

لَيَقُولُونَۙ

٣٤

İnne hâulâ-i leyekûlûn(e)

Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: "İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz."

Surenin tamamını oku

Duhan Suresi 34. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiGerçekten de şunlar elbette derler ki.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)34,35. Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiGerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
Mehmet Okuyan MealiOnlar (müşrikler) şöyle diyorlar:
Ömer Nasuhi Bilmen MealiMuhakkak ki, işte onlar elbette diyeceklerdir ki:
Süleyman Ateş MealiŞunlar (Kureyş kafirleri) de diyorlar ki:
Süleymaniye Vakfı MealiŞimdi bunlar kalkıp şöyle diyeceklerdir:
Yaşar Nuri Öztürk MealiŞimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:

Duhan Suresi 34. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureDuhan
Sure Numarası44
Ayet Numarası34
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz24
Kur'an Sayfası570
Toplam Harf Sayısı38
Toplam Kelime Sayısı10

Duhan Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olarak, genel olarak inkârcılık ve ahiret inancı üzerine odaklanmaktadır. Bu surede, müşriklerin itaatsizlikleri ve inkarları karşısında Allah'ın gücü ve adaleti vurgulanmaktadır. 34. ayette, müşriklerin, ilk ölümden sonra bir dirilişin olmayacağına dair söyledikleri ifade edilmektedir. Bu ayet, aynı zamanda ahiret inancının şüpheye düştüğü bir ortamı tasvir ederken, insanlara doğru yolu gösterme amacı taşır. Duhan Suresi, muhataplarına uyarılar ve dersler vermekle birlikte, inkârcı düşüncenin çürütülmesi üzerine de yoğunlaşmaktadır. Üzerinde durulan konular, insanın yaratılışının anlamı, ahiret hayatının gerçekliği ve Allah'ın varlığı üzerine inşa edilmiştir. Bu bağlamda, ayet, inkâr edenlerin düşüncelerini sergileyerek, onların zihinlerindeki yanılsamaları da gözler önüne serer.

Duhan Suresi 34. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
قَالُواdediler
إِنَّمَاancak, sadece
مَوْتَتُنَاölümümüz
لَاdeğil
مُحْشَرُونَdiriltilecek

Ayette, 'مَوْتَتُنَا' kelimesi dikkat çeken bir terimdir. Ayrıca, 'قَالُوا' kelimesi, ayetin anlatımında önemli bir rol oynar. Tecvid açısından, 'إِنَّمَا' kelimesi, med uzunluğuna sahip bir harf ile başlamaktadır.

Duhan Suresi 34. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
قَالُواdediler30
مَوْتَتُنَاölümümüz4
لَاdeğil120
مُحْشَرُونَdiriltilecek8

Ayet içerisinde yer alan kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, bu terimlerin inanç, ahiret ve inkâr gibi önemli kavramlarla ilişkili olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle 'قَالُوا' (dediler) ifadesi, konuşma ve tartışma bağlamında sıklıkla kullanılan bir kelimedir ve birçok ayette karşılaşılan bir durumdur. 'مَوْتَتُنَا' (ölümümüz) ve 'مُحْشَرُونَ' (diriltilecek) gibi kelimeler ise, ahiret inancının temel unsurlarını oluşturduğu için sıkça yer almaktadır. 'لَا' (değil) kelimesi ise inkâr ve reddetme anlamında önemli bir rol oynamaktadır.

لَا

120

قَالُوا

30

مُحْشَرُونَ

8

مَوْتَتُنَا

4

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Duhan Suresi 34. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıGerçekten de şunlar elbette derler ki.Açıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.Modern
Elmalılı Hamdi YazırGerçekten şu kâfirler diyorlar ki:Geleneksel
Mehmet OkuyanOnlar (müşrikler) şöyle diyorlar:Modern
Ömer Nasuhi BilmenMuhakkak ki, işte onlar elbette diyeceklerdir ki:Geleneksel
Süleyman AteşŞunlar (Kureyş kafirleri) de diyorlar ki:Geleneksel
Süleymaniye VakfıŞimdi bunlar kalkıp şöyle diyeceklerdir:Modern
Yaşar Nuri ÖztürkŞimdi, şunlar tutmuş diyorlar ki:Modern

Tabloya göre, birçok mealde 'diyorlar ki' şeklinde ortak bir ifade kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, ayetin muhataplarının düşüncelerini yansıtan bir dönemeçtir ve bu nedenle çoğu mealde tercih edilmiştir. Diyanet İşleri Meali'nde ise daha açıklayıcı bir üslup benimsenmiştir. Bazı meallerde ise 'kafirler' ya da 'müşrikler' gibi terimler kullanılarak hedef kitle daha net bir biçimde tanımlanmaktadır. Geleneksel ve modern ifadeler arasında ton farklılıkları dikkat çekiyor. Geleneksel mealler, daha ciddi bir dil kullanırken, modern mealler ise daha akıcı ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Bu, her iki tarzın okuyucu kitlesine yönelik stratejik bir seçim olduğunu düşündürmektedir.