Duhan Suresi 54. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Böyle işte ve onları evlendiririz iri gözlü hurilerle. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz. |
Mehmet Okuyan Meali | İşte böyle! Biz onları, (güzel) gözlü hurilerle (de) eşleştirmiş (olacağ)ız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İşte böyledir ve onları gözleri iri, elbiseleri tertemiz, renkleri beyaz cariyeler ile evlendirdik. |
Süleyman Ateş Meali | Ayrıca onları, iri gözlü hurilerle de evlendirmişizdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İşte böyle olacak. Onlara, iri siyah gözlü kadınları(hurileri) hizmetçi olarak vereceğiz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte böyle! Onları iri gözlü hurilerle de eşleştirmişizdir. |
Duhan Suresi 54. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Duhan |
Sure Numarası | 44 |
Ayet Numarası | 54 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 525 |
Toplam Harf Sayısı | 65 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Duhan Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve adını ilk ayetinde bahsedilen "duhan" yani "buhar" kelimesinden alır. Bu sure, genel olarak kıyamet günü, ahiret hayatı ve Allah'ın kudretinin insan üzerindeki etkileri üzerine yoğunlaşmaktadır. 54. ayet, cennetteki nimetlerden bir kesiti sunmakta ve orada bekleyenlerin, gözleri iri ve güzel olan hurilerle eşleştirileceğini ifade etmektedir. Ayet, cennetin bir tasvirini yaparak, müminlere vaat edilen lütufları ve ödülleri belirtmektedir. Cennet tasvirleri, insanların ilgi ve merakını çekmekte, ahirete inananların motivasyonunu artırmaktadır. Duhan Suresi, genel olarak insanları uyarma, akıllarını kullanmaya teşvik etme ve Allah'ın varlığını ve gücünü düşündürme amacı taşır. Cennet ve cehennem tasvirleri, ahiret inancının önemini vurgular. Bu bağlamda, Allah'ın rahmeti ve cennet nimetleri, bu surede öne çıkan unsurlardır.
Duhan Suresi 54. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَ | ve |
الْحُورُ | huriler |
عِينٌ | göz |
كَثِيرٌ | iri/çok |
Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle, 'وَ' harfi ile başlayan kelimelerde idğam durumu söz konusudur. Ayrıca, 'كَثِيرٌ' kelimesinde med uygulaması dikkat çekmektedir.
Duhan Suresi 54. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حُورٌ | huriler | 5 |
عَيْنٌ | göz | 12 |
كَثِيرٌ | iri/çok | 8 |
Ayet içindeki kelimeler, özellikle cennet ve oradaki nimetleri tasvir eden bağlamda sıkça kullanılmaktadır. 'حُورٌ' kelimesi, cennetteki hurilerin güzel gözlerini ifade ederken, 'عَيْنٌ' kelimesi göz anlamına gelir ve cennetin göz alıcı güzelliklerini simgeler. 'كَثِيرٌ' ise, bu güzelliklerin bol olduğunu vurgulamak için kullanılır. Bu kelimeler, Allah'ın vaat ettiği nimetlerin büyüklüğünü ve cennetin güzelliğini anlatmak için önemlidir.
عَيْنٌ
12
كَثِيرٌ
8
حُورٌ
5
Duhan Suresi 54. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | iri gözlü hurilerle | Geleneksel |
Diyanet İşleri | iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | iri siyah gözlü hurilerle | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | güzel gözlü hurilerle | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | gözleri iri, elbiseleri tertemiz, renkleri beyaz cariyeler | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | iri gözlü hurilerle | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | iri siyah gözlü kadınları | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | iri gözlü hurilerle | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, 'iri gözlü hurilerle' ifadesi birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifade, cennette müminlere sunulacak nimetlerin bir parçasını simgeler ve bu nedenle sıkça tercih edilmiştir. Bazı meallerde 'siyah gözlü' ifadesi de yer almakta, bu da gözlerin rengi konusunda farklı bir bakış açısını yansıtmaktadır. 'Güzel gözlü' gibi ifadeler ise, daha modern bir yorum olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak, 'huriler' ve 'göz' kelimeleri bu bağlamda ortak kullanılırken, bazı meallerde daha açıklayıcı ya da edebi bir dil tercih edilmiştir. Bu durum, meal yazarlarının farklı bakış açıları ve anlatım tarzlarından kaynaklanmaktadır.