En'âm Suresi 148. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şirk koşanlar diyecekler ki: Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız; hiçbir şeyi de haram saymazdık. İşte onlardan önce gelenler de peygamberleri böyle yalanladılar da sonucu azabımızı tattılar. De ki: Bu hususta bir bilginiz varsa hemen bildirin bize. Fakat siz, ancak zannınıza uyuyorsunuz ve ancak yalan söylüyorsunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz ortak koşardık, ne de atalarımız ortak koşardı, hiçbir şeyi de haram kılmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da böyle söylemişlerdi de sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıkarabileceğiniz bir bilgi mi var? Siz, sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz." |
Mehmet Okuyan Meali | Müşrikler şöyle diyecekler: “Allah dileseydi biz de ortak koşmazdık; atalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de aynı şekilde (peygamberleri) yalanlamış ve sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Yanınızda bize açıklayacağınız bir bilgi var mı? Doğrusu siz zandan başka bir şeyin peşine düşmüyor ve sadece yalan söylüyorsunuz.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Müşrik olanlar elbette diyeceklerdir ki: «Eğer Allah dilemiş olsa idi biz de şirke düşmezdik, babalarımız da. Ve ne de bir şeyi haram kılardık.» Onlardan evvelkiler de böyle tekzîpte bulunmuştu, nihâyet azabımızı tattılar. De ki: «Sizin yanınızda ilimden birşey var mı? Onu bize çıkarsanıza. Siz zandan başka bir şeye tâbi olmuyorsunuz ve siz ancak yalan yanlış tahminlerde bulunanlardan başka değilsiniz.» |
Süleyman Ateş Meali | (Allah'a) Ortak koşanlar diyecekler ki: "Allah isteseydi ne biz ne de babalarımız ortak koşmazdık, hiçbir şeyi de haram yapmazdık." Onlardan önce yalanlayanlar da öyle demişlerdi de nihayet azabımızı tadmışlardı. De ki: "Yanınızda bize çıka(rıp gösterece)ğiniz bir bilgi (yazılı belge) var mı? Siz sadece zanna uyuyorsunuz ve siz sadece saçmalıyorsunuz." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Müşrikler diyeceklerdir ki “Allah (bizim mümin olmamızı) tercih etseydi ne biz şirke düşerdik ne atalarımız. Bir şeyi haram da kılmazdık.” Onlardan öncekiler de bu yalana sarıldılar ve sonunda azabımızı tattılar. De ki “Yanınızda bir bilgi var mı ki çıkarıp bize gösteresiniz. Siz sadece varsayımınızın peşine takılmışsınız; siz sadece atıyorsunuz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz." |
En'âm Suresi 148. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 148 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 163 |
Toplam Harf Sayısı | 240 |
Toplam Kelime Sayısı | 47 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genellikle iman, tevhid, peygamberlik ve ahiret inancı gibi konuları ele alır. Bu sure, Allah'ın varlığına ve birliğine dair deliller sunarak insanları doğru yola davet etmeyi amaçlar. Ayet 148, müşriklerin Allah’a ortak koşma gerekçeleri üzerine bir eleştiri niteliğindedir. Müşrikler, Allah dileseydi şirk koşmayacaklarına veya belirli şeyleri haram kılmayacaklarına dair bir savunma geliştirmeye çalışırlar. Bu, geçmişteki toplulukların da benzer şekilde peygamberleri yalanlayarak azaba uğradıklarına dair bir örnek teşkil eder. Ayet, insanların zanna dayalı inançlar geliştirmemeleri gerektiğini vurgulamakta ve gerçek bilgiye dayalı bir anlayışa ulaşmalarının önemini hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, müşriklerin iddialarına karşı verilen tepki, onların kuruntularında kaybolarak aslında gerçeklerden nasıl uzaklaştıklarını gözler önüne serer. Ayet, inananları bilgilendirmeye, şüpheci düşüncelere karşı durmaya ve kesin bilgiye yönelmeye teşvik eder.
En'âm Suresi 148. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شرك | şirk |
علم | bilgi |
يظنون | zannettikleri |
عذاب | azap |
آباؤنا | atalarımız |
Ayetin içeriğinde, Arapça'da kullanılan bazı önemli sözcükler bulunmaktadır. 'شرك' (şirk) kelimesi, Allah'a ortak koşma anlamını taşırken; 'علم' (bilgi) kelimesi, bilgiye ve delile olan vurguya işaret eder. 'يظنون' (zannettikleri) ifadesi ise, bazı kişilerin zanna dayalı inançlarının eleştirisini temsil eder. Ayette yer alan kelimeler arasında elbette ki değişik tecvid kuralları da bulunmaktadır. Özellikle 'علم' kelimesindeki 'م' harfi, 'مد' (uzatma) kuralını barındırmakta, ayrıca bazı kelimeler arasında 'idgam' da görülebilir.
En'âm Suresi 148. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شرك | şirk | 25 |
علم | bilgi | 20 |
عذاب | azap | 24 |
Kur'an'da yer alan 'شرك' (şirk) kelimesi, genel anlamda Allah'a ortak koşmayı ifade eder ve bu kavram, inancın safiyetini tehdit ettiği için sıkça vurgulanmaktadır. 'علم' (bilgi) kelimesi, insanların bilgiye erişim ve buna dayalı bir inanç geliştirmeleri gerektiğinin önemini ifade ederken; 'عذاب' (azap) kelimesi, inkârcıların karşılaşacağı sonuçları hatırlatmak amacıyla tekrar tekrar kullanılmaktadır. Bu kelimelerin çok sık kullanılması, Kur'an'ın ana mesajlarına güçlü bir şekilde işaret eder.
شرك
25
عذاب
24
علم
20
En'âm Suresi 148. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Şirk koşanlar diyecekler ki | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'a ortak koşanlar diyecekler ki | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Müşrikler şöyle diyecekler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Müşrik olanlar elbette diyeceklerdir ki | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Allah'a) Ortak koşanlar diyecekler ki | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Müşrikler diyeceklerdir ki | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Şirke batanlar şöyle diyecekler | Modern |