En'âm Suresi 43. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlara azabımız geldiği vakit olsun, yalvarmaları gerekirdi, fakat yalvarmadılar bile, kalpleri katılaştı ve Şeytan, yaptıkları şeyleri süsleyip hoş gösterdi onlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hiç olmazsa onlara azabımız geldiği zaman yakarıp tövbe etselerdi ya.. Fakat (onu yapmadılar) kalpleri katılaştı. Şeytan da yapmakta olduklarını zaten onlara süslü göstermişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hiç olmazsa kendilerine baskınımız geldiği zaman olsun, yalvarmalı değiller miydi? Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan yaptıklarını kendilerine güzel gösterdi. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlara bu şekilde azabımız geldiği zaman boyun eğselerdi ya! Fakat kalpleri iyice katılaşmış ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü göstermişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Bizim azabımız onlara geldiği zaman yalvarmalı değil miydiler? Fakat onların gönülleri katılaşmış ve şeytan onlara yapar oldukları şeyleri süslemiş idi. |
Süleyman Ateş Meali | Hiç olmazsa kendilerine böyle baskınımız geldiği zaman yalvarsalardı! Fakat kalbleri katılaştı ve şeytan da onlara yaptıklarını süslü gösterdi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Verdiğimiz sıkıntılar başlarına gelince yalvarıp yakarsalardı olmaz mıydı? Ama kalpleri katılaştı ve yapmakta olduklarını şeytan onlara güzel gösterdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Zorluğumuz kendilerine gelip çattığında bir sığınabilselerdi! Ne yazık ki kalpleri katılaştı; şeytan, yapmakta olduklarını onlara süslü-püslü gösterdi. |
En'âm Suresi 43. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 43 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 150 |
Toplam Harf Sayısı | 118 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
En'âm Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid, peygamberlik, ahiret ve ilahi adalet temalarını işlemiştir. Bu surede, Allah'ın kudreti, insanın durumu ve yaratılış gayesi üzerine çeşitli mesajlar verilmektedir. Ayet 43'te, geçmişte başlarına gelen azaplar sırasında insanların yalvarmalarının beklenmesine rağmen, onların kalplerinin katılaştığı ve şeytanın yaptıklarını onlara süslemesinden bahsedilmektedir. Bu durum, insanların karşılaştıkları zorluklardan sonra dahi ilahi rahmete yönelmeleri gerektiği ancak bunun için bir irade ve samimiyet göstermeleri gerektiğini göstermektedir. Ayet, insanların kendi seçimleri ve iradeleri ile kalplerinin katılaşmasının sonuçlarını ortaya koyarken, aynı zamanda şeytanın insanları yanıltma yeteneğine de dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, ayet, genel olarak insanın iradesi ve şeytanın aldatmaları arasında bir denge kurarak, insanları uyanık olmaya davet etmektedir. En'âm Suresi, ayrıca, toplumsal ve bireysel ahlakın, doğru inancın ve Allah'a dönmenin önemine vurgu yaparak, insanları kendi inanç ve eylemlerinin sonuçlarını düşünmeye teşvik etmektedir.
En'âm Suresi 43. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَدْعُونَ | yalvarmak |
قُلُوبٌ | kalp |
مُزَيَّنَ | süslenmiş |
Ayetin tecvid kurallarında, uzatma (med) ve idgam gibi bazı durumlardan bahsetmek mümkündür. Örneğin, 'يَدْعُونَ' kelimesinde 'ي' harfi med harfidir. Ayrıca, ayetteki bazı kelimelerin harfleri arasında idgam (bir harfin diğerinin içine girmesi) durumu gözlemlenebilir.
En'âm Suresi 43. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَدْعُونَ | yalvarmak | 18 |
قُلُوبٌ | kalp | 14 |
مُزَيَّنَ | süslenmiş | 8 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan ifadeler olup, insan ilişkileri, manevi durumlar ve şeytanın insan üzerindeki etkisi gibi temaları yansıtmaktadır. 'يَدْعُونَ' (yalvarmak) kelimesi, insanların zor zamanlarında Allah'a yönelmesi gerektiğini vurgulamak için sıkça kullanılır; dolayısıyla, bu kelimenin tekrar eden bir tema olması, insanlara karşılaştıkları zorluklarda Allah'a yönelmelerinin önemini hatırlatmaktadır. 'قُلُوبٌ' (kalp) kelimesi, insanın içsel durumu ve ruh hali hakkında derin anlamlar taşımakta; bu kelimenin çeşitli ayetlerde geçişi, insanların manevi durumunu ve kalplerinin katılaşmasının tehlikelerine dikkat çekmektedir. 'مُزَيَّنَ' (süslenmiş) kelimesi ise, şeytanın kötü eylemleri güzelleştirme yeteneğini ifade etmekte, bu durumun tekrar etmesi, insanları aldatma konusundaki uyarıları pekiştirmektedir.
يَدْعُونَ
18
قُلُوبٌ
14
مُزَيَّنَ
8
En'âm Suresi 43. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | yalvarmaları gerekirdi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | yakarıp tövbe etselerdi | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | yalvarmalı değiller miydi? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | boyun eğselerdi ya! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | yalvarmalı değil miydiler? | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | yalvarsalardı! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | yalvarıp yakarsalardı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | bir sığınabilselerdi! | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, farklı meallerde ortak ifadeler arasında 'yalvarmak', 'yalvarmalı' ve 'sığınmak' gibi kelimeler ön plana çıkmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde benzer anlamlar taşıdığı için tercih edilmiştir. Ancak, bazı meallerde farklılık gösteren ifadeler, dilsel tonlar açısından değişiklikler sunmaktadır. Örneğin, Diyanet İşleri Meali'nde 'yakarıp tövbe etselerdi' ifadesi, daha modern bir dil kullanırken, Elmalılı Hamdi Yazır Meali'nde 'yalvarmalı değiller miydi?' ifadesi geleneksel bir ton taşımaktadır. Bu durum, farklı okuyuculara hitap etmek amacıyla dilin ve üslubun nasıl çeşitlendirildiğini göstermektedir. Meal farklılıklarının çoğu, ifadelerin eş anlamlı olmasıyla birlikte; bazıları, anlamda ciddi farklılıklar da barındırabilmektedir. Bu bağlamda, çeşitli meallerin incelenmesi, okuyuculara zengin bir bakış açısı sunmakta ve anlamın derinleşmesine yardımcı olmaktadır.