Enbiya Suresi 110. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki (Allah) sözün açığını da bilir, gizlediklerinizi de bilir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.» |
Süleyman Ateş Meali | Şüphesiz O, sözün açığını da bilir, gizlediklerinizi de bilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah açık olan sözü bildiği gibi gizlediğinizi de bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarımızı da bilir. |
Enbiya Suresi 110. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 110 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 476 |
Toplam Harf Sayısı | 64 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Enbiya Suresi, adını, Allah'ın peygamberlerini ve onların gönderdikleri mesajları anlatmasından alır. Mekke döneminde inen bu surede, Allah'ın varlığı, birliği, peygamberlerin gönderilişi ve insanların bu peygamberlere karşı tutumları üzerine yoğunlaşılmaktadır. Ayet 110, Allah'ın insanların kalplerinde sakladıkları ve açıkça söyledikleri her şeyi bildiğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, insanların içsel düşüncelerinin ve dışa vurduklarının Allah tarafından bilindiğini ifade eder. Enbiya Suresi genel olarak, Allah'ın kudreti, peygamberlerin misyonu ve insanların sorumlulukları üzerinde durur. Bu ayet ise, genel temanın bir parçası olarak, insanın tutumlarının ve kalbinden geçenlerin sorgulanmasını teşvik eder.
Enbiya Suresi 110. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَوْلًا | söz |
مَكَنَ | gizlemek |
يَعْلَمُ | bilmek |
Ayet, dil bilgisi açısından dikkat çeken unsurlar içerir. "يَعْلَمُ" fiili, Allah'ın bilme eylemini ifade ederken, burada mastar formuyla kullanılır. "قَوْلًا" ifadesi ise sözün iki farklı hali arasında bir bağ kurmaktadır. Ayrıca, ayetteki kelimeler arasında med harfleri ve idgam gibi tecvid kuralları da gözlemlenebilir.
Enbiya Suresi 110. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَوْلًا | söz | 23 |
مَكَنَ | gizlemek | 12 |
يَعْلَمُ | bilmek | 24 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan temel kavramlardır. 'قَوْلًا' kelimesi, insan ilişkileri ve iletişim teması etrafında önemli bir yer tutarken, 'مَكَنَ' gizlilik ve içsel düşünceleri temsil eder. 'يَعْلَمُ' ise Allah'ın her şeyi bilmesi temasını vurgular ve bu kelimelerin çok kullanılmasının, insan ilişkileri ve Allah'ın kudretini ifade etme ihtiyacından kaynaklandığı söylenebilir.
يَعْلَمُ
24
قَوْلًا
23
مَكَنَ
12
Enbiya Suresi 110. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | açık konuşulan sözü de bilir | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | sözün açığa vurulanını da bilir | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | açığa vurulan sözü de bilir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | sözün açığını da bilir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | sözden açığa vurulanı da bilir | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | sözün açığını da bilir | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | açık olan sözü bildiği gibi gizlediğinizi de bilir | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | sözün açığa vurulanını da bilir | Açıklayıcı |
Tablo, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeleri ve bunların dilsel tonlarını göstermektedir. Genel olarak, 'sözün açığını bilir' ifadesi, birçok mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu, ayetin vurguladığı anlamın ve Allah'ın bilme sıfatının ifade edilmesindeki yaygın bir anlayışın sonucudur. Bazı meallerde ise 'gizlediğinizi' ifadesi, dilsel zenginliği artırarak okuyucuya farklı bir perspektif sunmaktadır. Bu durum, bazı meal sahiplerinin modern bir dille ifade etmeyi tercih ettiklerini gösterirken, diğerlerinin daha geleneksel bir yaklaşım benimsediklerini de ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, mealler arasında hem anlamda hem de ifadede belirli farklılıklar bulunmakta; bu farklılıklar çoğu zaman eş anlamlı kalıp kullanımları ile ilgili olabilmektedir.