Enbiya Suresi 28. Ayet

يَعْلَمُ

مَا

بَيْنَ

اَيْد۪يهِمْ

وَمَا

خَلْفَهُمْ

وَلَا يَشْفَعُونَۙ

اِلَّا

لِمَنِ

ارْتَضٰى

وَهُمْ

مِنْ

خَشْيَتِه۪

مُشْفِقُونَ

٢٨

Ya’lemu mâ beyne eydîhim vemâ ḣalfehum velâ yeşfe’ûne illâ limeni-rtedâ vehum min ḣaşyetihi muşfikûn(e)

Enbiya Suresi 28. Ayet Meâlleri

Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler.Diyanet İşleri (Yeni)
O bilir, onların önlerinde ve artlarında ne varsa ve Tanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezler ve onlar, onun korkusundan ürkerler.Abdulbaki Gölpınarlı
Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler.Elmalılı Hamdi Yazır
(Allah) onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. (Allah’ın) razı olduğundan başkasına şefaat edemezler. Onlar (Allah’a) saygıları nedeniyle titrerler!Mehmet Okuyan
Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O'nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir.Ömer Nasuhi Bilmen
(Allah) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allah'ın) razı olduğundan başkasına şefa'at edemezler ve onlar, O'nun korkusundan titrerler.Süleyman Ateş
Yaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir. O’nun razı olduğu kişiden başkası lehine destek veremezler. Onlar Allah korkusundan titrerler.Süleymaniye Vakfı
O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler.Yaşar Nuri Öztürk
O, onların bildiklerini de bilmediklerini de bilir. Ki zaten onlar, O'nun hoşnut ve razı olmadığı hiç kimseye şefaat edemezler: zira onlar O'nun yüceliği karşısında derin bir saygıyla titrerler.Mustafa İslamoğlu
Allah, onların geleceğini de, geçmişini de bilir. Onlar ancak Allah’ın râzı olduğu kimselere şefaat edebilirler. Hepsi de O’na duydukları derin korku ve saygı sebebiyle tir tir titrerler.Ömer Çelik
Önlerindekini de, arkalarındakini de O bilir. Bunlar, Onun rızâsına ermiş olandan başka kimseye şefaat etmezler. Bunlar Onun korkusundan titreyenlerdir.Hasan Basri Çantay
Enbiya Suresi 28. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Enbiya Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureEnbiya
Sure Numarası21
Ayet Numarası28
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz17
Kur'an Sayfası473
Toplam Harf Sayısı102
Toplam Kelime Sayısı17

Enbiya Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve peygamberlerin hayatlarına, mesajlarına ve insanlara olan etkilerine dair birçok önemli temayı içerir. Bu sure, Tanrı'nın varlığını, birliğini ve peygamberlerin getirdiği mesajların önemini vurgulamaktadır. 28. ayet özelinde, Allah'ın bilgisi ve şefaat kavramı ön plana çıkmaktadır. Bu ayet, Allah'ın her şeyin öncesini ve sonrasını bildiğini, onun rızasını kazananların dışında kimseye şefaat edilemeyeceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların Allah’ın otoritesi karşısındaki duruşuna ve O’na olan saygı ve korkularına dair önemli bir perspektif sunmaktadır. Ayetin içeriği, insanların yaşamları üzerindeki ilahi bilgiyi, insanların yaptıkları ve yapacakları ile ilgili olan bilgiyi kapsamaktadır. Bu, insanların davranışlarının ve niyetlerinin Allah tarafından tamamen gözlemlenip bilindiğini hatırlatır. Ayrıca, Allah'ın hoşnut olduğu kimselerden başkasına şefaat edilemeyeceği ifadesi, insanların iyi ameller yapmaları ve Allah’ın rızasını kazanmaları gerekliliğini de vurgular. Ayetin son kısmı, insanların O'na olan korkularının, titreme ve saygı ile ifade edilmektedir. Bu, bireylerin Allah'a karşı duydukları derin saygıyı ve O'nun yüceliği karşısındaki teslimiyetlerini yansıtır.

Enbiya Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يَعْلَمُbilir
مَنkim
لاَdeğil
شَفَاعَةًşefaat
يَخْشَىkorkar

Ayet boyunca bazı tecvid kuralları öne çıkmaktadır. Özellikle, 'şefaat' kelimesindeki 's' sesi idgam durumundadır ve 'يَعْلَمُ' kelimesinde ise med uygulanmaktadır.

Enbiya Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَعْلَمُbilir14
شَفَاعَةًşefaat8
يَخْشَىkorkar10

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlardır. Bilgi ve anlayışın önemini vurgulayan 'يَعْلَمُ' kelimesi, Allah'ın mutlak bilgisini temsil ederken, 'شَفَاعَةً' kelimesi, insanların ruhsal durumlarını ve Allah katındaki konumlarını ifade eder. 'يَخْشَى' ise, insanın Allah'a olan saygısını ve korkusunu yansıtan bir kelimedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın insanlara yönelik hitaplarında bilgi, şefaat ve korku gibi temel kavramların önemini göstermektedir.

يَعْلَمُ

14

يَخْشَى

10

شَفَاعَةً

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Enbiya Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıTanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezlerAçıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezlerAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırAllah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezlerGeleneksel
Mehmet Okuyanrazı olduğundan başkasına şefaat edemezlerModern
Ömer Nasuhi Bilmenrazı olduğundan başkasına şefaat de edemezlerGeleneksel
Süleyman AteşO'nun korkusundan titrerlerAçıklayıcı
Süleymaniye VakfıO’nun razı olduğu kişiden başkası lehine destek veremezlerAçıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkO'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezlerAçıklayıcı

Tabloda görülen ifadeler, çoğu mealde ortak olan 'şefaat' ve 'O’nun razı olduğu kimseler' gibi ifadeleri içermektedir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturmaktadır ve dilsel olarak şefaat kavramının sınırlarını çizmektedir. Mealler arasında farklılık gösteren ifadeler, kimi zaman eş anlamlı kelimeler kullanırken, kimi zaman da belirgin farklılıklar barındırmaktadır. Mesela, 'Tanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezler' ifadesi, genel anlamda 'şefaat edemezler' ile benzer bir anlam taşırken, aynı zamanda Tanrı'nın rızasının önemine vurgu yapmaktadır. Bu durum, okuyucuların meallerdeki farklı üslup ve dil tercihlerine göre anlamı algılamalarında zenginlik sağlayan bir unsurdur.

Enbiyâ Sûresi 28. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Enbiya Sûresi 28. ayet, peygamberlerin Allah'tan aldıkları vahiylerin doğru ve güvenilir olduğunu ifade eder. Bu ayette, peygamberlerin sadece kendilerine gelen vahiyleri ile insanlara doğru bilgiyi ulaştırdıkları belirtilmektedir.

  • Bakara Suresi 151. Ayet: Bu ayette Allah, peygamberlerin insanlara doğru bilgiyi aktardığını ve onları doğru yola yönlendirdiğini vurgulamaktadır. Enbiya 28. ayetle bu tema paralellik göstermektedir.
  • Âl-i İmrân Sûresi 179. Ayet: Bu ayet, Allah'ın peygamberlere bilgi ve hikmet verdiğini ve onların bu bilgiyle yönlendirdiğini ifade etmektedir, bu da Enbiya 28. ayetinin anlamıyla örtüşmektedir.
  • Mü´minûn Suresi 49. Ayet: Burada peygamberler, kendilerine vahyedilen gerçekleri insanlara ilettiklerini belirtir. Bu da Enbiya 28. ayetindeki vahiy kavramına ışık tutmaktadır.

Tüm bu ayetler, peygamberlerin görevinin sadece vahiy almak değil, aynı zamanda bu vahiyleri insanlara iletmek olduğuna işaret eder. İş birliği içinde, Allah'ın bu seçimleri doğrultusunda insanlığa yol göstermeyi amaçladıkları görülmektedir. Bu bağlamda, Enbiya 28. ayetinin ifade ettiği anlam, diğer ayetler aracılığıyla daha geniş bir perspektif kazanmakta ve vahyin önemini etkili bir şekilde ortaya koymaktadır.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça