Enbiya Suresi 28. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O bilir, onların önlerinde ve artlarında ne varsa ve Tanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezler ve onlar, onun korkusundan ürkerler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O’nun korkusuyla titrerler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler. |
Mehmet Okuyan Meali | (Allah) onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. (Allah’ın) razı olduğundan başkasına şefaat edemezler. Onlar (Allah’a) saygıları nedeniyle titrerler! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların ilerilerindekini de gerilerindekini de bilir ve razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler ve onlar O'nun mehabetinden kemal-i itina ile korkar kimselerdir. |
Süleyman Ateş Meali | (Allah) Onların önlerinde ve arkalarında olanı bilir. (Allah'ın) razı olduğundan başkasına şefa'at edemezler ve onlar, O'nun korkusundan titrerler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yaptıklarını da geriye bıraktıklarını da O bilir. O’nun razı olduğu kişiden başkası lehine destek veremezler. Onlar Allah korkusundan titrerler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O, onların önlerindekini de arkalarındakini de bilir. Onlar, O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler. Ve onlar O'nun korkusundan titrerler. |
Enbiya Suresi 28. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 28 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 473 |
Toplam Harf Sayısı | 102 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Enbiya Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve peygamberlerin hayatlarına, mesajlarına ve insanlara olan etkilerine dair birçok önemli temayı içerir. Bu sure, Tanrı'nın varlığını, birliğini ve peygamberlerin getirdiği mesajların önemini vurgulamaktadır. 28. ayet özelinde, Allah'ın bilgisi ve şefaat kavramı ön plana çıkmaktadır. Bu ayet, Allah'ın her şeyin öncesini ve sonrasını bildiğini, onun rızasını kazananların dışında kimseye şefaat edilemeyeceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların Allah’ın otoritesi karşısındaki duruşuna ve O’na olan saygı ve korkularına dair önemli bir perspektif sunmaktadır. Ayetin içeriği, insanların yaşamları üzerindeki ilahi bilgiyi, insanların yaptıkları ve yapacakları ile ilgili olan bilgiyi kapsamaktadır. Bu, insanların davranışlarının ve niyetlerinin Allah tarafından tamamen gözlemlenip bilindiğini hatırlatır. Ayrıca, Allah'ın hoşnut olduğu kimselerden başkasına şefaat edilemeyeceği ifadesi, insanların iyi ameller yapmaları ve Allah’ın rızasını kazanmaları gerekliliğini de vurgular. Ayetin son kısmı, insanların O'na olan korkularının, titreme ve saygı ile ifade edilmektedir. Bu, bireylerin Allah'a karşı duydukları derin saygıyı ve O'nun yüceliği karşısındaki teslimiyetlerini yansıtır.
Enbiya Suresi 28. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَعْلَمُ | bilir |
مَن | kim |
لاَ | değil |
شَفَاعَةً | şefaat |
يَخْشَى | korkar |
Ayet boyunca bazı tecvid kuralları öne çıkmaktadır. Özellikle, 'şefaat' kelimesindeki 's' sesi idgam durumundadır ve 'يَعْلَمُ' kelimesinde ise med uygulanmaktadır.
Enbiya Suresi 28. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَعْلَمُ | bilir | 14 |
شَفَاعَةً | şefaat | 8 |
يَخْشَى | korkar | 10 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlardır. Bilgi ve anlayışın önemini vurgulayan 'يَعْلَمُ' kelimesi, Allah'ın mutlak bilgisini temsil ederken, 'شَفَاعَةً' kelimesi, insanların ruhsal durumlarını ve Allah katındaki konumlarını ifade eder. 'يَخْشَى' ise, insanın Allah'a olan saygısını ve korkusunu yansıtan bir kelimedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın insanlara yönelik hitaplarında bilgi, şefaat ve korku gibi temel kavramların önemini göstermektedir.
يَعْلَمُ
14
يَخْشَى
10
شَفَاعَةً
8
Enbiya Suresi 28. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Tanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O’nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | razı olduğundan başkasına şefaat edemezler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | razı olduğundan başkasına şefaat de edemezler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | O'nun korkusundan titrerler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O’nun razı olduğu kişiden başkası lehine destek veremezler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | O'nun hoşnutluk verdiklerinden başkasına da şefaat etmezler | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler, çoğu mealde ortak olan 'şefaat' ve 'O’nun razı olduğu kimseler' gibi ifadeleri içermektedir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturmaktadır ve dilsel olarak şefaat kavramının sınırlarını çizmektedir. Mealler arasında farklılık gösteren ifadeler, kimi zaman eş anlamlı kelimeler kullanırken, kimi zaman da belirgin farklılıklar barındırmaktadır. Mesela, 'Tanrı rızasına mazhar olandan başkasına şefaat de edemezler' ifadesi, genel anlamda 'şefaat edemezler' ile benzer bir anlam taşırken, aynı zamanda Tanrı'nın rızasının önemine vurgu yapmaktadır. Bu durum, okuyucuların meallerdeki farklı üslup ve dil tercihlerine göre anlamı algılamalarında zenginlik sağlayan bir unsurdur.