Âl-i İmrân Sûresi 179. Ayet
مَا
كَانَ
اللّٰهُ
لِيَذَرَ
الْمُؤْمِن۪ينَ
عَلٰى
مَٓا
اَنْتُمْ
عَلَيْهِ
حَتّٰى
يَم۪يزَ
الْخَب۪يثَ
مِنَ
الطَّيِّبِۜ
وَمَا
كَانَ
اللّٰهُ
لِيُطْلِعَكُمْ
عَلَى
الْغَيْبِ
وَلٰكِنَّ
اللّٰهَ
يَجْتَب۪ي
مِنْ
رُسُلِه۪
مَنْ
يَشَٓاءُ
فَاٰمِنُوا
بِاللّٰهِ
وَرُسُلِه۪ۚ
وَاِنْ
تُؤْمِنُوا
وَتَتَّقُوا
فَلَكُمْ
اَجْرٌ
عَظ۪يمٌ
١٧٩
Mâ kâna(A)llâhu liyeżera-lmu/minîne ‘alâ mâ entum ‘aleyhi hattâ yemîze-lḣabîśe mine-ttayyib(i)(k) vemâ kâna(A)llâhu liyutli’akum ‘alâ-lġaybi velâkinna(A)llâhe yectebî min rusulihi men yeşâ/(u)(c) feâminû bi(A)llâhi verusulih(i)(c) ve-in tu/minû vetettekû felekum ecrun ‘azîm(un)
Âl-i İmrân Suresi 179. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 179. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 179 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 106 |
Toplam Harf Sayısı | 139 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam'ın başlangıç döneminde Mekke'de inmiştir ve genel olarak inananların karşılaştığı zorluklar, müminlerin dayanışması ve Allah'a olan güvenlerinin pekiştirilmesi konularına odaklanmaktadır. Bu sure, özellikle Hristiyanlarla olan ilişkiler ve onların inançları üzerine de vurgu yapmaktadır. Ayet 179, bu sure içinde inananların, içinde bulundukları zor durumun geçici olduğunu ve Allah’ın kendi içlerinde temiz ile kirliyi ayıracağını belirtmektedir. Müminlerin sabır göstermeleri ve imanlarını güçlendirmeleri gerektiği mesajını taşır. Ayet, müminlerin Allah’a ve peygamberlere olan inançlarının önemini vurgulamakta ve bu inancın sonucunda büyük bir mükâfatın var olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, gaybı bilmenin sadece Allah’a ait olduğu ve O’nun dilediği peygamberlere gaybı bildirme yetkisi vereceği ifade edilmektedir. Bu durum, müminlerin, gaybı bilme arzusunun ötesinde, Allah’a olan güvenlerini artırmaları gerektiğine işaret eder. Ayet, toplumsal dayanışmanın ve bireysel güvenin önemine dikkat çekerken, aynı zamanda hikmetli bir sabrın ve takvanın da gerekliliğini vurgular.
Âl-i İmrân Suresi 179. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُؤْمِنِينَ | müminler |
مَكْرُومٍ | temiz |
خَبِيثٍ | pis |
غَيْبٍ | gayb |
كَبِيرٍ | büyük |
Ayette, 'مؤمنين' (müminler) kelimesinde idgam kuralı vardır. Ayrıca 'غيب' (gayb) kelimesi, ayetin akışında 'صوت' (ses) ile med kuralını barındırır.
Âl-i İmrân Suresi 179. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنِينَ | müminler | 85 |
مَكْرُومٍ | temiz | 13 |
خَبِيثٍ | pis | 14 |
غَيْبٍ | gayb | 23 |
كَبِيرٍ | büyük | 34 |
Bu kelimeler, İslam'ın temel kavramlarını yansıtması açısından önemlidir. 'مُؤْمِنِينَ' (müminler) kelimesi, Kur'an'da sıkça geçen bir terimdir, bu da inananların toplum içindeki yerini ve önemini vurgulamaktadır. 'مَكْرُومٍ' (temiz) ve 'خَبِيثٍ' (pis) kelimeleri ise iyi ve kötü arasındaki ayrımı ifade ederken, 'غَيْبٍ' (gayb) kelimesi, Allah’ın bilgisine ve peygamberlerin bilgisine işaret eder. Bu kavramlar, Kur'an'ın ana temalarından biridir ve inananların yaşamında derin bir etki yaratır.
مُؤْمِنِينَ
85
كَبِيرٍ
34
غَيْبٍ
23
خَبِيثٍ
14
مَكْرُومٍ
13
Âl-i İmrân Suresi 179. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | pisi temizden mutlaka ayırt edecek. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | pisi temizden ayırıncaya kadar mü’minleri bırakacak değildir. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | pisi temizden ayıracaktır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | pisi (kötüyü) temizden ayırana kadar müminleri bırakacak değildir. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | mü'minleri sizin bulunduğunuz hal üzere terkedecek değildir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | temizi pisten ayıracaktır. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | zamanla temizi pisten ayırır. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | pisi temizden ayıracaktır. | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve dilsel tonları yer almaktadır. Çoğu mealde, 'pisi temizden ayırmak' ifadesinin kullanılması dikkat çekmektedir. Bu ifade, hem anlam açısından ortak bir vurgu sağlamakta hem de ayetin ana teması olan ayrımın önemini ortaya koymaktadır. Bunun yanı sıra 'müminleri terkedecek değildir' gibi ifadeler, inananların Allah nezdindeki değerini vurgulamakta ve umut aşılamaktadır. Mealler arasında belirgin farklılık gösteren ifadeler ise özellikle 'pisi temizden ayırmak' ifadesinde kullanılabilecek alternatiflerdir. Bu alternatifler, anlamda ciddi bir farklılık yaratmadan, yazım tarzı ve retorik açısından çeşitlilik sunmaktadır.
Âl-i İmrân Sûresi 179. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 179. ayet, Allah’ın, iman edenlerin kalplerinde bir sebat ve sabır oluşturacağını ve onları tereddüt ve şüphelerden uzak tutacağını ifade eder.
- Bakara Suresi 153. Ayet: Bu ayette, sabırlı olanların ve namaz kılanların Allah'tan destek alacakları belirtilmiştir. Bu durum, Âl-i İmrân 179. ayette bahsedilen kalplere sebat ve sabır verme konusuyla örtüşmektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 126. Ayet: Burada Allah’ın yardımını ve zafer müjdesini inananlara bahsetmesi, Âl-i İmrân 179. ayetteki iman edenlerin korunması temasıyla ilişkilidir.
- Mâide Sûresi 54. Ayet: Bu ayet, Allah’ın, kimleri seveceğini ve kimlere dost olacağını belirttiği bir ayettir. İman edenlerin kalplerine huzur ve sabır verileceği vurgusuyla bağlantılıdır.
Bu ayetler, Allah'ın iman edenlere olan desteğini ve onların kalplerinde oluşturduğu sebat ve sabrı, zaman zaman sıkıntılı durumlarda yardımcı olacağını göstermektedir. İman edenler, zorluklar karşısında sakin kalıp sabrederek Allah'ın yardımına güvenmelidirler.
Okumak istediğin ayeti seç