Enbiya Suresi 40. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hatta o gün, onlara birdenbire geliverecek de şaşırtacak onları ve onu reddetmeye güçleri yetmeyeceği gibi mühlet de verilmeyecek onlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz o (tehdit edildikleri azap) onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşkınlıktan dondurup bırakacak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek, ne de kendilerine göz açtırılacak. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu bu azap onlara ansızın gelecek de kendilerini şaşırtacaktır. Artık ne geri çevrilmesine güçleri yetecek, ne de kendilerine mühlet verilecektir. |
Mehmet Okuyan Meali | Doğrusu o (Son Saat) kendilerine öyle ani gelir ki onları şaşırtır. Artık onu reddetmeye (geri çevirmeye) güçleri yetmez ve kendilerine bakılmaz da. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Belki onlara ansızın gelecek, hemen onları hayrette bırakacak, artık onu ne redde takat getirebileceklerdir ve ne de onlara mühlet verilecektir. |
Süleyman Ateş Meali | Doğrusu o, onlara ansızın gelecek, onları şaşırtacak, ne onu reddedebilecekler, ne de kendilerine süre verilecek. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Aslında o gün onlara ansızın gelecek ve onları şaşırtacaktır. Artık onu ne geri çevirebilecekler ne de kendilerine göz açtırılacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Doğrusu şu ki, o onlara ansızın gelecek de onları şaşkınlıktan donduracak. Artık ne onu geri çevirmeye güçleri yetecek ne de yüzlerine bakılacak. |
Enbiya Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 453 |
Toplam Harf Sayısı | 106 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Enbiya Suresi, Mekke döneminde inmiş olup kadim peygamberlerin hayatları, toplumlara karşı yürüttükleri tebliğ ve karşılaştıkları zorlukları içermektedir. Bu sure, özellikle kıyamet, ahiret hayatı ve ilahi azap temalarını işlemektedir. 40. ayet, bu açıdan oldukça dikkat çekicidir. Ayette, azabın ansızın geleceği ve insanların bu duruma karşı koyamayacakları belirtilmektedir. Bu, ahiret gününün ne kadar ani geleceğine ve inkarcıların o günkü şaşkınlıklarına işaret eder. Ayetin verdiği mesaj, insanların dünyadaki imtihanlarının sona ereceği ve o gün, her şeyin son bulacağıdır. Bu bağlamda, ayet, insanların uyanıkları olmaları gerektiğini ve ahiret inancının önemini vurgular. Mekke döneminde inmiş olması, bu mesajın o dönemdeki inkarcı toplum için ne denli önemli olduğunu gösterir. İfade edilen olay, henüz gerçekleşmemiş olmasına rağmen, Kur'an'da sürekli olarak vurgulanan bir gerçekliktir. Bu sure içerisinde, Allah'ın gücünün büyüklüğü ve adaletinin tecelli edeceği gün, müminlere bir teselli kaynağı olurken, inkârcılar için bir uyarıdır. Dolayısıyla, bu ayet, bireylerin bu dünyadaki yaşamlarını nasıl şekillendirmeleri gerektiği hususunda ciddi bir hatırlatmadır.
Enbiya Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حَتَّى | Hatta |
أَنْ | Ki |
يَوْمَ | O gün |
يَصِلُ | Gelecek |
يُكَذِّبُونَ | Reddetmeye |
Ayetin başında 'حَتَّى' (Hatta) kelimesi kullanılarak, bir koşul veya sonuç belirtme amacı gütmektedir. Ayrıca 'يَوْمَ' (gün) kelimesi, belirli bir zamanı ifade ederken, 'يُكَذِّبُونَ' kelimesi ise inkar etme eylemini göstermektedir. Ayette 'يَصِلُ' (gelecek) fiili, gelecek zaman olarak kullanılmıştır. Tecvid açısından, ayette 'madd' (uzatma) kuralları dikkatle uygulanmıştır.
Enbiya Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | O gün | 30 |
حَتَّى | Hatta | 40 |
يُكَذِّبُونَ | Reddetmeye | 15 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, insanın dünyadaki tutumunu ve ahiret inancını ifade etmede sıkça kullanılırlar. Özellikle 'يَوْمَ' (o gün) kelimesi, kıyamet günü ile ilgili bağlamlarda sıkça geçerek bu günün önemini vurgular. 'حَتَّى' (hâta) kelimesi, koşul veya sonuca işaret eden bir bağlayıcıdır ve birçok ayette geçerek durumların sonuçlarını netleştirir. 'يُكَذِّبُونَ' (reddetmek) kelimesinin geçişi ise, inkâr edenlerin davranışlarını öne çıkararak ikaz edici bir rol üstlenir.
حَتَّى
40
يَوْمَ
30
يُكَذِّبُونَ
15
Enbiya Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | birdenbire geliverecek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | ansızın gelecek | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | doğrusu bu azap | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | ani gelir ki | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | belki ansızın gelecek | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | doğrusu o | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı Meali | ansızın gelecek | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | doğrusu şu ki | Açıklayıcı |
İncelenen mealler arasında, 'ansızın gelecek' ifadesi, Diyanet İşleri ve Süleymaniye Vakfı mealleri gibi birkaç farklı mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, kıyamet gününün beklenmedik bir anda geleceği anlamını taşır. Meallerdeki diğer kullanılan ifadeler ise, daha çok açıklayıcı ya da geleneksel bir ton taşımaktadır. 'Hatta gelecek' ya da 'birdenbire geliverecek' gibi ifadeler daha çok olayın ani ve beklenmedik yönünü vurgulamaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin seçiminde yazarların üslup ve yorumlamalarını yansıtmaktadır. Genel olarak, çoğu mealde 'gelecek' veya 'gelen' kelimeleri kullanılarak, kıyametin geleceği hususunda bir vurgu yapılmaktadır. Ancak bazı meallerde bu ifadelerin yanında geleneksel veya modern bir dil kullanımı da göze çarpmaktadır.