Enbiya Suresi 48. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve andolsun ki Musa'ya ve Harun'a, hakkı batıldan ayıran ve çekinenlere ışık ve öğüt olan kitabı verdik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, biz Mûsâ ile Hârûn’a, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için o Furkân’ı (Tevrat’ı) bir ışık ve öğüt olarak verdik. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahibleri için bir ışık ve öğüt olarak verdik. |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki biz Musa’ya ve Harun’a, [muttakî]ler (duyarlı olanlar) için [furkân]’ı (doğruyu yanlıştan ayırma yeteneğini), aydınlığı ve (gerçeği) hatırlatan (öğüdü) vermiştik. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kasem olsun ki, Biz Mûsa'ya ve Harun'a Furkan ve bir ziya ve muttakîler için bir öğüt vermiştik. |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun biz, Musa'ya ve Harun'a hak ve batılı ayırdeden ve korunanlar için bir ışık ve öğüt olan Kitabı verdik. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Musa ile Harun’a o Furkânı, çekinerek korunanlar için bir ışık ve doğru bilgi kaynağı olsun diye verdik. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, biz, Mûsa'ya ve Hârun'a hak ile bâtılı ayıran, korunanlar için bir ışık ve öğüt olan Furkan'ı verdik. |
Enbiya Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 458 |
Toplam Harf Sayısı | 140 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Enbiya Suresi, genel olarak peygamberler ve onların misyonları üzerine odaklanmaktadır. Mekke döneminde inen bu sure, Allah'ın varlığını ve birliğini, peygamberlerin getirdiği mesajları, toplumların geçmişteki durumlarını ve bunlardan alınması gereken dersleri anlatmaktadır. Ayet 48, Musa ve Harun'un tebliğ ettiği Furkan (Tevrat) üzerinden, itaat edenlere bir ışık ve öğüt verilmesinden bahseder. Bu bağlamda, Furkan'ın hak ile batılı ayıran bir ışık ve rehber olarak sunulması, Allah'ın insanlara olan merhametini ve doğru yolu gösterme isteğini vurgular. Ayet, genel olarak insanların Allah’a karşı gelmekten sakınmaları gerektiğini ve bunun yollarının gösterildiğini ifade eder.
Enbiya Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فُرْقَانٌ | Furkan, hak ile batılı ayıran |
ذُكْرٌ | Öğüt, hatırlatma |
مُتَّقِينَ | Takva sahibi, korunan |
Ayetteki tecvid kurallarından biri, idgam durumudur. Örneğin, bazı kelimelerde harflerin birleşmesi nedeniyle okurken ses değişimi yaşanabilir. Ayrıca, 'Furkan' kelimesinde med kuralı uygulanabilir.
Enbiya Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فُرْقَانٌ | Furkan | 14 |
ذُكْرٌ | Öğüt | 15 |
مُتَّقِينَ | Takva sahibi | 18 |
Ayet içerisinde geçen 'Furkan', 'Öğüt' ve 'Takva sahibi' kelimeleri, Kur'an-ı Kerim’de çeşitli ayetlerde sıklıkla yer almaktadır. Bu kelimeler, insanlara doğru yolu göstermek, hak ile batılı ayırmak ve ahlaki bir bilinç geliştirmek açısından önemlidir. Bu kelimelerin tekrar kullanılması, Allah'ın mesajının ne denli önemli olduğunu ve bu tür öğütlerin insan hayatında ne kadar değerli olduğunu anlatmaktadır.
مُتَّقِينَ
18
ذُكْرٌ
15
فُرْقَانٌ
14
Enbiya Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hakkı batıldan ayıran | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Furkân | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | eğriyi doğrudan ayıran | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | doğruyu yanlıştan ayırma yeteneği | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir ziya | Geleneksel |
Süleyman Ateş | hak ve batılı ayırdeden | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | doğru bilgi kaynağı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | korunanlar için bir ışık | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler, farklı meal sahiplerinin ayetin içeriğini nasıl farklı dillerle ve tonlarla sunduğunu göstermektedir. Çoğu mealde 'Furkan' kelimesi ve 'ayırma yeteneği' gibi ifadeler ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, Furkan’ın önemini ve işlevini vurgulamak için seçilmiştir. Bazı meallerde ise 'hak ve batılı ayıran' veya 'eğriyi doğrudan ayıran' gibi açıklayıcı ifadeler kullanılmıştır. Bu farklılıklar, meal sahiplerinin hedef kitlelerine ve kendi dil seçimine göre değişiklik göstermektedir. Eş anlamlı ifadeler kullanılsa da, bazen anlamda farklılıklar oluşabilmektedir. Bu bağlamda, bazı ifadelerin daha etkili ve anlaşılır olması amacıyla modern veya açıklayıcı bir dil kullanılması gözlemlenmiştir.