Enbiya Suresi 97. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve gerçek vait yaklaşınca işte o zaman kafir olanlar, gözlerini dikip kalacaklar ve yazıklar olsun bize diyecekler, bundan gafildik, hatta zalimdik biz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. “Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz” derler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve gerçek vaad yaklaştığında, işte o zaman kâfir olanların gözleri beleriverir. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gaflet içindeydik, hayır biz zalim kimselerdik." derler. |
Mehmet Okuyan Meali | Ve gerçek vaat (Son Saat) yaklaşınca, kâfir olanların gözleri birdenbire donakalır! (Onlar) “Ah, eyvah, yazıklar olsun bize! Elbette bu durumdan habersizmişiz; hatta biz zalimlermişiz!” (diyeceklerdir). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve doğru olan vaad (Kıyamet günü) yaklaştığı zaman, artık kâfirlerin gözleri muzdarip bir hale gelecek, (ve diyeceklerdir ki:) «Eyvah bizlere! Biz bundan gaflette bulunmuş olduk. Hayır. Biz zalimler olduk.» |
Süleyman Ateş Meali | Gerçek va'd (yani kıyamet) yaklaşmış olur. İnkar edenlerin gözleri birden donup kalır. "Vah bize, biz bundan gaflet içinde idik (bunun doğru olacağını hiç düşünmüyorduk). Meğer biz zulmediyormuşuz!" (diye mırıldandılar). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Artık gerçek tehdidin (cehennemin) vakti yaklaşmıştır. Birde bakarsın ki bu kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış “Yazık oldu bize, bunu hesaba katmamıştık, aslında yanlış yapıyorduk” diyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hak olan vaat yaklaşmıştır. İnkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır. "Vay başımıza! Biz bundan gafil bulunuyorduk. Hayır, biz zalimlerdik!" derler. |
Enbiya Suresi 97. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 97 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 453 |
Toplam Harf Sayısı | 137 |
Toplam Kelime Sayısı | 27 |
Enbiya Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin hayatlarına, insanlığın geçmişine ve kıyametin geleceğine dair mesajlar içermektedir. Bu sure, gerçekliğin ve insanın bu gerçek karşısındaki tutumunun sorgulandığı bir çerçeve çizer. Ayet 97, kıyamet gününün yaklaşmasıyla ilgili bir uyarı niteliği taşıyan bir ifadedir. İnkar edenlerin, kıyametin eşiğine geldiklerinde gözlerinin açılması ve pişmanlık duyması, insanın dünyadayken sahip olduğu gafletin sonuçlarını anlaması üzerine kuruludur. Bu bağlamda, ayet, insanların öteki dünyadaki durumları karşısında bir farkındalık ve dönüşüm istemektedir. Sure, genel olarak Allah'ın birliğini, peygamberlerin görevlerini ve ahiret inancını vurgularken, bu ayet de bu temaların somut bir şekilde ortaya konmasıdır. Mekke döneminin zorlukları içinde inananlar için bir cesaret kaynağı ve inkar edenlere bir uyarıdır. Ayet, kıyametin gerçeğini anlatırken, insanların o an geldiğinde yaşadığı şok ve pişmanlık duygularını dile getirir. Bu bağlamda, Enbiya Suresi'nin bu ayeti, insanları düşünmeye ve gerçekleri sorgulamaya davet eden önemli bir mesaj taşımaktadır.
Enbiya Suresi 97. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَ | ve |
الْكَافِرِينَ | inkar edenler |
أَعْيُنُهُمْ | gözleri |
إِذَا | eğer, zamanında |
إِذَا | o zaman |
Ayet içinde bazı belirgin tecvid kuralları vardır. Örneğin, "وَ" (ve) harfi ile başlayan kelimelerde idgam ve med kuralları uygulanabilir.
Enbiya Suresi 97. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كافِر | kafir | 12 |
أَعْيُنٌ | gözler | 11 |
وَعَد | vaad | 8 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçiyor olması, inkar etme, gözlerin açılması ve vaad edilen şeylerin gerçekliği gibi temel kavramların önemini vurgular. İnsanların bu kavramlar etrafında dönen anlatılara karşı duyduğu merak ve tartışmalar, bu kelimelerin sıklığını artırmıştır.
كافِر
12
أَعْيُنٌ
11
وَعَد
8
Enbiya Suresi 97. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | işte o zaman kafir olanlar | Geleneksel |
Diyanet İşleri | inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kâfir olanların gözleri beleriverir | Edebi |
Mehmet Okuyan | kâfir olanların gözleri birdenbire donakalır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kâfirlerin gözleri muzdarip bir hale gelecek | Geleneksel |
Süleyman Ateş | inkar edenlerin gözleri birden donup kalır | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kâfirlerin gözleri fal taşı gibi açılmış | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | inkâr edenlerin gözleri birden donup kalmıştır | Modern |
Tablodaki ifadeler arasında bazı ortak noktalar dikkat çekmektedir. 'Gözleri' ifadesi çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Aynı zamanda, 'inkâr edenler' ve 'kafir' kelimeleri de sıkça yer alıyor. Bu durum, bu kavramların anlamının derinliğini ve önemini göstermektedir. Farklı meallerde ise, 'birdenbire donakalmak' ve 'belermek' gibi ifadelerle dil açısından farklılıklar görülmektedir. Bazı mealler daha edebi bir dil kullanırken, diğerleri daha modern ve açıklayıcı bir dil tercih etmiştir. Bu da, dinin dilsel anlatımıyla ilgili olarak farklı yaklaşım ve tercihlere işaret etmektedir.