الْاَنْفَالِ

Enfâl Sûresi 50. Ayet

وَلَوْ

تَرٰٓى

اِذْ

يَتَوَفَّى

الَّذ۪ينَ

كَفَرُواۙ

الْمَلٰٓئِكَةُ

يَضْرِبُونَ

وُجُوهَهُمْ

وَاَدْبَارَهُمْۚ

وَذُوقُوا

عَذَابَ

الْحَر۪يقِ

٥٠

Velev terâ iż yeteveffâ-lleżîne keferû(ﻻ)-lmelâ-iketu yadribûne vucûhehum veedbârahum veżûkû ‘ażâbe-lharîk(i)

Melekler, kafirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve "haydi tadın yangın azabını" diyerek canlarını alırken bir görseydin.

Surenin tamamını oku

Enfâl Suresi 50. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiMelekler, kafirlerin suratlarına ve sırtlarına vura vura canlarını alır ve şiddetle yakıcı azabı tadın derlerken bir görmeliydin onları.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Melekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura ve “haydi tadın yangın azabını” diyerek canlarını alırken bir görseydin.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiMelekler, o kâfirlerin yüzlerine ve sırtlarına vura vura ve "Tadın bakalım cehennem azabını!" diye diye canlarını alırken hallerini bir görmeliydin.
Mehmet Okuyan MealiHani melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve “Tadın yakıcı azabı!” (diyerek) o kâfir olanların canlarını alırken onları bir görseydin!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe görecek olsan o zaman ki, melekler kâfir olanların canlarını alırlar, yüzlerine ve arkalarına vururlar, «Yangının azabını tadın!» (derler).
Süleyman Ateş MealiGörseydin o inkar edenleri: Melekler, onların canlarını alırken yüzlerine ve kıçlarına vuruyorlar: "Haydi, yangın azabını tadın!" (diyorlardı).
Süleymaniye Vakfı MealiMelekler canlarını alırken o kâfirleri bir görsen; yüzlerine ve arkalarına vurarak onlara: “Yangın azabını tadın şimdi” derler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiBir görseydin o küfre sapanları! Melekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardı: "Yangın azabını tadın."

Enfâl Suresi 50. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureEnfâl
Sure Numarası8
Ayet Numarası50
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz9
Kur'an Sayfası215
Toplam Harf Sayısı138
Toplam Kelime Sayısı27

Enfâl Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, bu sure Müslümanların savaş ve cihatla ilgili meselelerini, düşmanla olan ilişkilerini ve Allah’ın yardımı ile zafer kazanmanın yollarını içermektedir. Özellikle Bedir Savaşı gibi önemli olaylara atıfta bulunarak, inananların moralini yükseltmeye yönelik mesajlar vermektedir. Ayet, inkar edenlerin ahiretteki durumunu tasvir ederken, meleklerin bir görev ifa ettiğine dikkat çekmektedir. Ayet, meleklerin can alırken kâfirlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, onlara cehennem azabını tatmaları gerektiğini söylemesi, Allah'ın adaletinin ve ahiretteki hesap gününün kaçınılmaz olduğunu vurgular. Bu bağlamda, ayetin genel mesajı, kâfirlerin zulümlerinin cezasını çekecekleri ve Allah’ın azabının gerçekliğidir. Enfâl Suresi, insanlara öğüt vermek, onları doğru yola yönlendirmek ve ahlaki değerleri pekiştirmek amacı taşımaktadır.

Enfâl Suresi 50. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مَلَائِكَةُMelekler
كَافِرِينَKâfirler
عَذَابَAzap

Ayetteki önemli kelimeler arasında 'مَلَائِكَةُ' (melekler), 'كَافِرِينَ' (kâfirler) ve 'عَذَابَ' (azap) yer alıyor. Bu kelimeler, ayetin merkezinde bulunan temaları ifade etmektedir. Ayrıca, tecvid açısından 'مَلَائِكَةُ' kelimesinin başında med kuralı uygulanırken, 'كَافِرِينَ' kelimesinde idgam durumu söz konusudur.

Enfâl Suresi 50. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مَلَائِكَةُMelekler88
كَافِرِينَKâfirler43
عَذَابَAzap75

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça yer almaktadır. 'مَلَائِكَةُ' kelimesi, inanç sisteminin merkezindeki meleklerin önemini vurgulamak için sıklıkla kullanılırken, 'كَافِرِينَ' kelimesi kâfirlerin durumunu ve ahiretteki azaplarını anlatmak amacıyla öne çıkmaktadır. 'عَذَابَ' kelimesi ise cezanın kaçınılmazlığını ve Allah'ın adaletini ifade etmekte önemli bir yere sahiptir.

مَلَائِكَةُ

88

عَذَابَ

75

كَافِرِينَ

43

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Enfâl Suresi 50. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıMelekler, kafirlerin suratlarına ve sırtlarına vura vura canlarını alırGeleneksel
Diyanet İşleriMelekler, kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vuraAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırMelekler, o kâfirlerin yüzlerine ve sırtlarına vura vuraEdebi
Mehmet OkuyanMelekler yüzlerine ve arkalarına vurarakModern
Ömer Nasuhi BilmenMelekler kâfir olanların canlarını alırlarGeleneksel
Süleyman AteşMelekler, onların canlarını alırken yüzlerine ve kıçlarına vuruyorlarAçıklayıcı
Süleymaniye VakfıMelekler canlarını alırken o kâfirleri bir görsenDuygusal
Yaşar Nuri ÖztürkMelekler canlarını alırken onların yüzlerine ve arkalarına vuruyorlardıAçıklayıcı

Tablo, farklı meallerin öznel dilsel ve ton farklılıklarını göstermektedir. Özellikle 'Melekler, kafirlerin suratlarına ve sırtlarına vura vura canlarını alır' ifadesi, Gölpınarlı'nın daha geleneksel bir üslup benimsediğini belirtirken, Diyanet İşleri'nin 'kâfirlerin yüzlerine ve artlarına vura vura' ifadesi daha açıklayıcı bir dil kullanmaktadır. Elmalılı Hamdi Yazır ise edebi bir ifade ile kâfirlerin durumunu tasvir ederken, Mehmet Okuyan modern bir dil tercih etmiştir. Her bir mealin kullandığı ifadeler, anlam bütünlüğü sağlarken farklı üslup ve tonlar ortaya çıkarmaktadır. Ortak ifadelerin arasında 'Melekler' ve 'kâfirler' kelimeleri genelde öne çıkmaktadır, bu da meallerin ortak bir temayı işlediğini göstermektedir. Farklılıklar ise genellikle kelimelerin seçimi ve cümle yapılarından kaynaklanmakta; buna bağlı olarak bazı mealler daha duygusal bir ton taşırken, diğerleri daha nesnel ve açıklayıcı bir yaklaşım sergilemektedir.