Fatır Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve ne de dirilerle ölüler eşit olur; şüphe yok ki Allah, dilediğine duyurur ve sen kabirlerdeki ölülere duyuramazsın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Diriler ile ölüler de bir olmaz. Allah, dilediğine işittirir. Sen, kabirde bulunanlara işittirecek değilsin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ölülerle diriler de eşit olmaz. Gerçi Allah, her dilediğine işittirirse de sen, kabirlerdekine işittirecek değilsin. |
Mehmet Okuyan Meali | 19,20,21,22. Kör ile gören, karanlıklar ile aydınlık, (serinletici) gölge ile (kavurucu) sıcak ve diriler ile ölüler bir olamaz. Şüphesiz ki Allah dileyene (layık gördüğüne) duyurur. Sen (aklı) mezarlarda olanlara (gerçeği) duyuramazsın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve berhayat olanlar ile ölmüşler de müsavî olamaz. Şüphe yok ki, Allah dilediğine işittirir ve sen kabirlerde bulunanlara işittirici değilsin. |
Süleyman Ateş Meali | Dirilerle, ölüler de bir olmaz. Allah dilediğine işittirir; yoksa sen kabirlerde bulunanlara işittirecek değilsin. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Dirilerle ölüler de eşit olmaz. Allah dinlemeyi tercih edene dinletir. Sen kabirlerde olanlara bir şey dinletemezsin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Diriler de eşit olmaz, ölüler de. Allah dilediğine/dileyene işittirir. Ama sen, kabirlerdekilere işittiremezsin! |
Fatır Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 455 |
Toplam Harf Sayısı | 83 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak Allah'ın kudretini, yaratma gücünü ve insanın yaratılışını ele alır. Bu surede, Allah’ın varlığı, birliği ve insanlara sağladığı nimetler gibi temel inanç unsurları üzerinde durulur. Ayet 22, diriler ile ölülerin eşit olmayacağı temasını işlemekte ve bu hususta Allah'ın iradesinin önemine vurgu yapmaktadır. Ayet, insanların ruhsal ve fiziksel durumlarına dikkat çekerek, ölülerin duyma yetisinin olmadığını ifade eder. Bu bağlamda, Allah'ın dilediğine işittirme yetkisini vurgularken, peygamberin kabirdekilere bir şey iletemeyeceğini belirtmektedir. Bu durum, insanlara düşen sorumluluk ve Allah’ın kudretinin yüceliği üzerinde durarak, bu dünyadaki yaşamın geçiciliği ve ahiretteki yaşamın önemine işaret eder.
Fatır Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَحْيَاءُ | Diriler |
مَوْتَى | Ölüler |
سَمِعَ | Duyurmak |
كُبَار | Kabirler |
إِلَى | Duyuramazsın |
Ayet, bazı tecvid kurallarını barındırmakta. Özellikle idgâm ve med durumları göze çarpmaktadır. Örneğin, "إِلَى" kelimesindeki uzatma kuralı, okuyucunun dikkatinde önemli bir yer tutar.
Fatır Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَحْيَاءُ | Diriler | 7 |
مَوْتَى | Ölüler | 8 |
سَمِعَ | Duyurmak | 11 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıklıkla geçmektedir çünkü insanın yaşamı ve ölümünün doğası, Kur'an'ın temel temalarındandır. "Diriler" ve "ölüler" terimleri, insanların ruhsal ve fiziksel durumlarını birbirinden ayırmak amacıyla sıkça kullanılmaktadır. "Duyurmak" kelimesi ise, iletişim ve bilgi aktarımının önemini belirtmek açısından yaygın şekilde kullanılmaktadır.
سَمِعَ
11
مَوْتَى
8
أَحْيَاءُ
7
Fatır Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ve ne de dirilerle ölüler eşit olur | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Diriler ile ölüler de bir olmaz | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ölülerle diriler de eşit olmaz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | diriler ile ölüler bir olamaz | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | berhayat olanlar ile ölmüşler de müsavî olamaz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Dirilerle, ölüler de bir olmaz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | dirilerle ölüler de eşit olmaz | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Diriler de eşit olmaz, ölüler de | Modern |
Mealler arasında "dirilerle ölüler eşit olmaz" ifadesi, birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifade, hem anlam açısından hem de dilsel olarak bu temanın vurgusunu pekiştirmektedir. Ayrıca "eşit" kelimesi de farklı meallerde benzer şekillerde kullanılmıştır, ancak her bir mealde dilin akıcılığı ve ifade şekli bakımından farklılık göstermektedir. Örneğin, bazı mealler modern bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ifadelerle durumu anlatmaktadır. Bu durum, her bir mealin kendi dilsel ve kültürel konteksti içinde anlam kazanmasına olanak sağlar.