Fatır Suresi 45. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah, kazandıkları suç yüzünden insanlara azap verecek olsaydı yeryüzünde yürür, bir tek mahluk bırakmazdı ve fakat onları, mukadder bir zamanadek bırakır; derken zamanları geldi miydi artık şüphe yok ki Allah, kullarını görür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer Allah, insanları kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bununla beraber Allah, insanları kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet ecelleri gelince gereğini yapar.Şüphe yok ki Allah, kullarını görmektedir. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah insanları yaptıkları yüzünden (hemen) hesaba çekseydi, onun sırtında (yeryüzünde) hiçbir canlı bırakmazdı. Ancak onları belirlenmiş bir süreye erteliyor. Süreleri gelince şüphesiz ki Allah kullarını görendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer Allah insanları kazandıkları şey ile muaheze edecek olsa idi, yeryüzünde hiçbir canlı mahlûk bırakmazdı. Fakat onları bir muayyen müddete kadar tehir buyuruyor.Nihâyet ecelleri gelince (haklarında amellerine göre muamele yapılacaktır) çünkü Allah Teâlâ kullarını bihakkın görücü bulunmaktadır. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer Allah, insanları yaptıkları işler yüzünden (hemen) cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat Allah, onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Süreleri geldiği zaman, kuşkusuz Allah kullarını görmektedir (onları yaptıkları işlere göre cezalandıracaktır). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah insanları işlediklerine karşılık hemen yakalayıverseydi, yeryüzünde tek bir hareketli canlı bırakmazdı. Ama onları, o belirlenmiş ecellerine kadar erteler. Sürelerinin sonu gelince gereğini yapar. Allah kullarını görmektedir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eğer Allah, insanları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar, ecelleri gelinceye kadar erteliyor. Allah, kullarını iyice görmektedir. |
Fatır Suresi 45. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fatır |
Sure Numarası | 35 |
Ayet Numarası | 45 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 467 |
Toplam Harf Sayısı | 193 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Fatır Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup genel olarak Allah'ın kudretini, yaratılışın mucizelerini ve insanların acizliklerini ön plana çıkarır. Bu sure, Allah’ın varlığını ve birliğini vurgularken, insanların kendi eylemleri karşısında sorumluluklarını hatırlatmaktadır. Surenin 45. ayeti, insanın işlediği günahlar dolayısıyla hemen cezalandırılmadığını, aksine Allah’ın onları belirli bir süreye kadar ertelediğini ifade eder. Bu durum, Allah'ın merhametinin ve adaletinin de bir göstergesidir. Sürenin genel bağlamında, bu ayet, insanlara düşen sorumlulukların önemini ve Allah’ın kudretinin yanında, merhametinin de bulunduğunu ortaya koyar. Özellikle, insanların yaptıkları fiillerin sonuçları ve Allah’ın onları izlediği, her zaman hatırlanması gereken bir gerçektir. Bu ayet, insanların ceza ve mükafat mekanizmasını anlamalarına yardımcı olurken, aynı zamanda zor dönemlerde sabretmeleri için bir teselli niteliği taşır.
Fatır Suresi 45. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَذَّبَ (azaba) | cezalandırmak |
مَخْلُوقَةً (mahlûk) | yaratılmış |
مُدَّةً (müddet) | belirli süre |
يَرَى (yera) | görmek |
Bu ayette, Arapçada önemli bir tecvid kuralı olan 'idgam' ve 'med' uygulamaları gözlemlenmektedir. Özellikle bazı kelimelerde uzatma ve birleşme kuralları dikkat çekmektedir.
Fatır Suresi 45. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَّبَ | cezalandırmak | 10 |
مَخْلُوقَةً | yaratılmış | 5 |
يَرَى | görmek | 20 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçen kelimelerdir. 'عَذَّبَ' (cezalandırmak) kelimesi, insanın işlediği günahlar sonucunda ceza mekanizmasını ifade ettiği için önemli bir yere sahiptir. 'مَخْلُوقَةً' (yaratılmış) kelimesi, Allah'ın yarattığı varlıkların acizliğini vurgulamakta ve 'يَرَى' (görmek) kelimesi ise Allah'ın kullarını her zaman izlediğini, dolayısıyla insanın sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğini belirtmektedir.
يَرَى
20
عَذَّبَ
10
مَخْلُوقَةً
5
Fatır Suresi 45. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | yeryüzünde yürür, bir tek mahluk bırakmazdı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | hiçbir canlı bırakmazdı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | yeryüzünde hiçbir canlı mahlûk bırakmazdı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | hiçbir canlı bırakmazdı | Modern |
Süleymaniye Vakfı | tek bir hareketli canlı bırakmazdı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, çoğu mealde 'hiçbir canlı bırakmazdı' ifadesinin ortak bir şekilde tercih edildiği görülmektedir. Bu ifade, ayetin anlamını net bir şekilde ifade etmektedir ve her mealde benzer bir dilsel ton kullanılmıştır. Ancak, bazı meallerde farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, 'yeryüzünde yürür, bir tek mahluk bırakmazdı' ifadesi, daha edebi bir dille sunulurken; 'tek bir hareketli canlı bırakmazdı' ifadesi daha açıklayıcı bir ton kullanmaktadır. Bu farklılıklar, aynı anlamı taşımakla beraber, farklı dilsel yapı ve üslup kullanımı sonucu ortaya çıkmıştır. Genel olarak, bu ayetin özünü yansıtan kelimeler ve ifadeler, mealler arasında benzer şekilde kullanılmıştır.