Fetih Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki seninle biatlaşanlar, ancak Allah'la biatlaşmışlardır, Allah'ın eli, onların ellerinin üstündedir; artık kim dönerse zararı kendi nefsinedir ve kim Allah'la ahitleştiği şeyde durursa ona, yakında büyük bir ecir verilecektir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükâfat verecektir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah'a verdiği ahde vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki sana biat edenler, elbette Allah’a biat etmektedir. Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim (sözünden) dönerse ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Kim de Allah’a olan sözüne vefa gösterirse, (Allah) ona ileride büyük bir ödül verecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok, sana bîat edenler, muhakkak ki, Allah'a bîat ederler. Allah'ın yed'i onların ellerinin üstündedir. Artık kim (ahdini) bozarsa kendi aleyhine bozmuş olur ve her kim de Allah ile üzerine muâhedede bulunduğu şeyi yerine getirirse ona da (Allah Teâlâ) büyük bir mükâfaat verecektir. |
Süleyman Ateş Meali | Sana bi'at edenler (İslam uğrunda ölünceye kadar savaşmak üzere sana söz verenler), gerçekte Allah'a bi'at etmektedirler. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözü tutarsa Allah ona büyük bir mükafat verecektir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sana bağlılık sözleşmesi yapanlar, o sözleşmeyi aslında Allah ile yapmış olurlar. Allah’ın eli onların elleri üstündedir. Kim sözünden cayarsa kendi aleyhine caymış olur. Kim de Allah’a karşı üstlendiği görevi yerine getirirse, Allah ona büyük bir ödül verecektir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Kim ahdi bozar, döneklik ederse kendi aleyhine döneklik etmiş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir. |
Fetih Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fetih |
Sure Numarası | 48 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 566 |
Toplam Harf Sayısı | 156 |
Toplam Kelime Sayısı | 34 |
Fetih Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak Müslüman topluluğun moralini yükseltmeye yönelik mesajlar içermektedir. Bu sure, özellikle Hudeybiye Antlaşması gibi tarihi olaylar çerçevesinde, Müslümanların elde ettikleri başarıları ve Allah'ın yardımını vurgular. Ayet 10, bu bağlamda, Müslümanların Allah ile yaptıkları biatin önemini belirtmektedir. Biat, bir kişinin bir başkasına bağlılık ve sadakat sözü vermesidir ve burada bu bağlılığın Allah'a yapıldığına dikkat çekilmektedir. Allah'ın eli ifadesi ise, O'nun koruyuculuğunu ve destekleyiciliğini simgeler. Ayet, biat edenlerin bu bağlılıklarını sürdürmeleri gerektiğini ve bunu yapmayanların zarar göreceğini ifade eder. Ayet, hem bir teşvik hem de bir uyarı mahiyeti taşır; biat edenlerin Allah ile olan ilişkilerini, bu ilişkiyi bozmanın sonuçlarını ve bu ilişkiyi sürdürenlerin alacağı mükâfatı açık bir dille ortaya koymaktadır.
Fetih Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَيْعَةٌ | biat |
يَدُ | eli |
مَكَافَأَةٌ | mükâfat |
Ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken temel tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' durumları bulunmaktadır. Özellikle 'وَأَنَّ' gibi kelimelerde 'idgam' uygulaması, kelimenin akışını kolaylaştırırken, bazı kelimelerde med harflerinin uzatılması okumanın ahengini artırır.
Fetih Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَيْعَةٌ | biat | 22 |
يَدُ | eli | 11 |
مَكَافَأَةٌ | mükâfat | 16 |
Bu kelimeler, Kur'an'da önemli konuları temsil eder ve bu nedenle sıkça kullanılır. 'بَيْعَةٌ' kelimesi, bağlılık ve sadakat anlamında, toplumsal ve ahlaki sözleşmeleri temsil eder. 'يَدُ' kelimesi ise, Allah'ın kudretini ve desteğini simgelerken, 'مَكَافَأَةٌ' kelimesi, Allah'ın vaad ettiği ödülleri ifade eder. Bu kelimelerin sık kullanılması, inananlara moral vermek ve bağlılıklarının önemini vurgulamak için oldukça önemlidir.
بَيْعَةٌ
22
مَكَافَأَةٌ
16
يَدُ
11
Fetih Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki seninle biatlaşanlar, ancak Allah'la biatlaşmışlardır. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | Sana bîat edenler ancak Allah’a bîat etmiş olurlar. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Herhalde sana bey'at edenler ancak Allah'a bey'at etmektedirler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki sana biat edenler, elbette Allah’a biat etmektedir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok, sana bîat edenler, muhakkak ki, Allah'a bîat ederler. | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Sana bi'at edenler, gerçekte Allah'a bi'at etmektedirler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sana bağlılık sözleşmesi yapanlar, o sözleşmeyi aslında Allah ile yapmış olurlar. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O seninle el tutuşup sözleşenler var ya, onlar gerçekte Allah ile bey'atleşiyorlar. | Edebi |
Yapılan incelemelerde, 'biat' kelimesinin çoğu mealde benzer bir biçimde kullanıldığı görülmektedir. Bu ortak kullanım, biatın önemini vurgulamakta ve dil açısından sık kullanılan bir terim olduğunu göstermektedir. Bazı meallerde 'sözleşme' veya 'bağlılık' ifadeleri de ön plana çıkmakta, bu da biatın anlamını zenginleştirirken, farklı tonlar sunmaktadır. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır mealleri, daha geleneksel bir dil kullanırken, Mehmet Okuyan ve Süleymaniye Vakfı mealleri daha modern bir yaklaşım sergilemektedir. Gözlemlenen farklılıklar, meallerin üslup farklılıklarından kaynaklanmakta ve bazıları daha açıklayıcı bir dil tercih ederken, diğerleri edebi bir üslup benimsemektedir. Bu çeşitlilik, anlamın zenginliğine katkıda bulunmaktadır.