Âl-i İmrân Sûresi 146. Ayet
وَكَاَيِّنْ
مِنْ
نَبِيٍّ
قَاتَلَۙ
مَعَهُ
رِبِّيُّونَ
كَث۪يرٌۚ
فَمَا
وَهَنُوا
لِمَٓا
اَصَابَهُمْ
ف۪ي
سَب۪يلِ
اللّٰهِ
وَمَا
ضَعُفُوا
وَمَا
اسْتَكَانُواۜ
وَاللّٰهُ
يُحِبُّ
الصَّابِر۪ينَ
١٤٦
Vekeeyyin min nebiyyin kâtele me’ahu ribbiyyûne keśîrun femâ vehenû limâ esâbehum fî sebîli(A)llâhi vemâ da’ufû vemâ-stekânû(k) va(A)llâhu yuhibbu-ssâbirîn(e)
Âl-i İmrân Suresi 146. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 146. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 146 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 199 |
Toplam Harf Sayısı | 161 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Âl-i İmrân Suresi, Medine döneminde inmiş bir sure olup, özellikle iman, sabır ve müminlerin dayanıklılığı üzerine yoğunlaşan temalar içermektedir. Bu surenin genelinde, Müslümanların karşılaşabileceği zorluklar ve bunlarla nasıl başa çıkmaları gerektiği anlatılmaktadır. Ayet 146, bu bağlamda önemli bir yer tutmakta; peygamberlerin ve onlarla birlikte savaşa katılanların üstün mücadelesini ve Allah yolunda gösterdikleri kararlılığı vurgulamaktadır. Ayet, geçmişteki peygamberler ile onların yanında savaşan sadık müminlerin, karşılaştıkları engellere rağmen nasıl yılmadıklarını, sabrettiklerini ve Allah'a güvenerek mücadele ettiklerini ifade etmektedir. Bu durum, Müslümanlara da bir örnek teşkil etmekte, zorluklar karşısında sabırlı olmaları gerektiğini öğütlemektedir. Ayetin içeriği, inananların bir araya gelerek Allah yolunda verdikleri mücadelenin önemini ve bu süreçte gösterdikleri dayanıklılığın Allah katında nasıl değer bulduğunu göstermektedir. Bu surede, iman edenlerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiği, zorluklarla başa çıkabilmeleri için sağlam bir inanca sahip olmalarının gerekliliği üzerinde durulmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 146. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نَبِيٌّ | peygamber |
صَابِرِينَ | sabredenler |
يَخْفُتُونَ | gevşemek |
Ayetteki temel tecvid kuralları arasında, bazı kelimelerde idgam (örneğin, نَبِيٌّ ifadesinde) ve med kurallarının uygulanması söz konusudur. Ayrıca, kelimeler arasındaki duraklama ve süreklilik akışının sağlanması açısından dikkatli bir telaffuz gerekmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 146. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَبِيٌّ | peygamber | 66 |
صَابِرِينَ | sabredenler | 103 |
يَخْفُتُونَ | gevşemek | 4 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin sıklığı, belirli temaların ne denli önemli olduğunu göstermektedir. 'نَبِيٌّ' kelimesi, peygamberlerin önemini vurgulamakta; 'صَابِرِينَ' kelimesi, sabrın ve dayanıklılığın teşvik edilmesini sağlamaktadır. 'يَخْفُتُونَ' kelimesinin nadir kullanımı ise, zayıflık ve gevşeklik anlamının karşıtını vurgulamak için önemlidir.
صَابِرِينَ
103
نَبِيٌّ
66
يَخْفُتُونَ
4
Âl-i İmrân Suresi 146. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Nice peygamberler gelip geçti ki onlarla beraber birçok bilginler, savaşa girişti. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Nice peygamberler var ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostu çarpıştı. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Nice peygamberler vardı ki, kendileriyle beraber birçok Allah dostları çarpıştılar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Nice peygamberler vardı ki, beraberinde kendilerini Rablerine adayanlar bulunduğu hâlde savaşmışlardı. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve nice peygamberler ile beraber birçok âlimler, savaşta bulundular. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Nice peygamber var ki, kendileriyle beraber birçok erenler çarpıştılar. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kendilerini Rablerine (Sahiplerine) teslim etmiş çok kişi, nice nebî ile birlikte savaştı. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan birçok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. | Açıklayıcı |
Ayetin Mealleri incelendiğinde, birçok mealin 'nice peygamber' ifadesini ortak kullandığı görülmektedir. Bu durum, geçmişteki peygamberlerin mücadelesinin önemini vurgulamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Ayrıca, 'savaş' kelimesi birçok mealde yer almakta ve bu da ayetin ana temasını güçlendirmektedir. Farklı mealler arasında belirgin bir farklılık olarak, bazı meallerde kullanılan 'Allah dostu', 'erenler' gibi ifadeler, dilsel ton açısından değişiklik göstermektedir. Bu ifadelerin farklılık göstermesi, anlamda önemli nüanslar oluşturabilir. Genel olarak, meallerin dilsel ve anlamsal açıdan ortak noktaları ve farklılıkları, ayetin mesajının nasıl algılandığına dair fikir vermektedir.
Âl-i İmrân Sûresi 146. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 146. ayet, savaşta ölenlerin ve şehitlerin özelliklerini, onların niyetlerini ve ahiretteki durumlarını ele alır.
- Bakara Suresi 154. Ayet: Bu ayet, Allah yolunda öldürülenlerin, kesinlikle ölü olmadığını ve onların Allah tarafından rızıklandırıldığını belirtir. Âl-i İmrân 146. ayet ile şehitlerin durumunu açıklamada paralellik gösterir.
- Hac Suresi 58. Ayet: Bu ayet, Allah yolunda göç edenlerin ve daha sonra ölenlerin huzur içinde olacağını ifade eder. Bu, Âl-i İmrân 146. ayetteki şehitlerin ahiretteki durumunu destekler niteliktedir.
- Muhammed Suresi 4. Ayet: Bu ayet, savaşta çıkan çarpışmalara ve düşmanla karşılaşmaya dair bilgiler verir. Âl-i İmrân 146. ayette işlenen savaş ve şehit olma konusuyla doğrudan ilişkilidir.
Bu ayetler, savaş ve şehitliğin ruhsal ve ahlaki boyutlarını ele alarak, müslümanların niyetlerinin ve inançlarının önemini vurgulamaktadır. Şehitlerin Allah katındaki yeri, bu ayetlerde sevgi ve mükafatla ifade edilmektedir. Birlikte, savaşın getirdiği zorlukların ve bunun yanı sıra Allah’ın rahmetinin, mükafatı ve ödüllerinin varlığı üzerinde durulmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç