Âl-i İmrân Suresi 145. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse ölmez. Ölüm, vakti tayin edilmiş bir yazıdır. Kim dünya nimetlerini isterse ona dünyadan nimetler veririz ve kim ahiret mükafatını dilerse ona ahirete ait mükafatlar ihsan ederiz ve biz, şükredenleri yakında mükafatlandıracağız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız. |
Mehmet Okuyan Meali | Her [nefis] belirlenmiş bir kitap (ilahî yasa) hâlinde yalnızca Allah’ın izniyle ölür. Kim dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz, şükredenleri ileride ödüllendireceğiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve hiç bir kimse için Allah Teâlâ'nın izni olmadıkça ölmek yoktur. O vadesi tayin edilmiş bir yazıdır. Ve her kim dünya menfaatını dilerse ona ondan veririz. Ve kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Ve şükredenleri elbette mükâfaatlandıracağız. |
Süleyman Ateş Meali | Allah'ın izni olmadan hiçbir kişi ölmez. (Ölüm) Belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya sevabını (menfaatini) isterse, kendisine ondan veririz; kim ahiret sevabını isterse, kendisine ondan veririz, şükredenleri mükafatlandıracağız. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah'ın izni olmadan, yazılı eceli gelmeden kimse ölmez. Kim dünyalık isterse ona ondan veririz. Kim ahiretlik isterse ona da ondan veririz. Biz, görevini yapanları ödüllendireceğiz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz. |
Âl-i İmrân Suresi 145. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 145 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 63 |
Toplam Harf Sayısı | 239 |
Toplam Kelime Sayısı | 51 |
Âl-i İmrân Suresi, Kur'an-ı Kerim'in Medeni surelerinden biridir ve genellikle Hicaz bölgesinde inmiştir. Bu sure, ahlaki ve sosyal öğretilerin yanı sıra, İslam toplumunun inanç ve değer sistemini pekiştiren birçok tema içermektedir. Âl-i İmrân, Hz. İsa, Hz. Meryem ve diğer peygamberlerle ilgili kıssalarla birlikte, Müslümanların bir arada yaşamaları ve inançlarını korumaları gerektiğine dair mesajlar taşır. Ayet 145, insanların ölümüyle ilgili bir gerçeği dile getirmekte ve Allah'ın iradesinin her şey üzerindeki mutlak etkisini vurgulamaktadır. Ölüm, belirli bir süreye göre yazılmış bir olaydır ve bu muhteşem tasarım içinde insanların dünya ve ahiret için yaptıkları tercihler önem taşımaktadır. Bu ayet, aynı zamanda, dünya nimetlerini arzulayanlar ile ahiret mükafatını isteyenler arasında bir denge kurma ihtiyacını da işaret etmektedir. Âyetin ilk kısmında, insanların ölümünün Allah'ın iznine bağlı olduğu ifade edilirken; ikinci kısmında ise dünya ve ahiret arasında seçim yapma özgürlüğü vurgulanmaktadır. Bu seçimlerin sonuçları, şükredenler için mükafatlar ile sonuçlanacağı belirtilmektedir. Bu ayet, genel olarak insanın yaratılışı, yaşaması ve ölümü ile ilgili hakikatlere dair derin düşüncelere sevk ederken, toplumsal hayatta bir denge ve adalet anlayışını da güçlendirir. Bu nedenle, Müslümanlar için hem bireysel hem de toplumsal ahlaki değerlere ışık tutan önemli bir metin olarak değerlendirilmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 145. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَذَنَ | İzin vermek |
مَكْتُوبٌ | Yazılı |
مَنْفَعَةٌ | Menfaat |
مُكَافَأَةٌ | Mükafat |
شَكَرَ | Şükretmek |
Ayetin dil bilgisi açısından önemli noktalar arasında, kelimelerin kullanımı ve cümle yapısı dikkat çekmektedir. Ayrıca, 'idgam' ve 'med' tecvid kuralları gibi bazı temel okuma kurallarının da dikkatle uygulanması gerekmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 145. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَذَنَ | İzin | 12 |
مَكْتُوبٌ | Yazılı | 8 |
مَنْفَعَةٌ | Menfaat | 10 |
مُكَافَأَةٌ | Mükafat | 9 |
شَكَرَ | Şükretmek | 15 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanlara hayatları boyunca karşılarına çıkan seçeneklerin ve bu seçeneklerin sonuçlarının nasıl değerlendirileceğine dair önemli bilgiler sunar. 'İzin' kelimesinin sıklığı, Allah'ın iradesinin insan hayatındaki önemini vurgular. 'Yazılı' kelimesi, kader anlayışını pekiştirirken, 'menfaat' ve 'mükafat' kavramları da kişinin dünyadaki arzularının ve ahiretteki kazançlarının dengesi üzerine düşünmeye teşvik eder. Böylece, ayet, insanın seçimlerinin sonuçlarına dair derin bir farkındalık geliştirmesine katkı sağlar.
شَكَرَ
15
أَذَنَ
12
مَنْفَعَةٌ
10
مُكَافَأَةٌ
9
مَكْتُوبٌ
8
Âl-i İmrân Suresi 145. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ölüm, vakti tayin edilmiş bir yazıdır. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Her [nefis] belirlenmiş bir kitap (ilahî yasa) hâlinde yalnızca Allah’ın izniyle ölür. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | O vadesi tayin edilmiş bir yazıdır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Ölüm) Belirli bir süreye göre yazılmıştır. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | yazılı eceli gelmeden kimse ölmez. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. | Modern |
Tabloda yer alan ifadelerin analizi, mealler arasında belirgin ortak ifadelerin ve farklılıkların olduğunu göstermektedir. 'Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır' ifadesi birçok mealde ortak olarak kullanılırken, bu durum, ayetin kesin ve değişmez bir gerçeklik olarak algılanmasını sağlamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Diğer taraftan, 'vakti tayin edilmiş' ifadesi de benzer bir anlam taşımaktadır ve bu durum, genel olarak, ölümün kaçınılmazlığı üzerinde durmaktadır. Ancak, ‘yazılı eceli gelmeden’ gibi ifadeler, bazı meallerde, daha modern bir dil kullanarak, dinleyiciye daha yakın bir anlatım geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu tür farklılıklar, meallerin dilsel tonunu etkileyerek, okuyucunun ayetin anlamını algılamasında farklılık yaratabilir. Bu farklılıklar, çoğunlukla eş anlamlı ifadelerden oluşurken, bazı ifadeler ise daha derin anlam farklılıkları ortaya koyabilir. Sonuç olarak, bu durum, metinlerin dilsel zenginliğini ve yorumlama çeşitliliğini ortaya koymaktadır.