Âl-i İmrân Sûresi 156. Ayet
يَٓا
اَيُّهَا
الَّذ۪ينَ
اٰمَنُوا
لَا
تَكُونُوا
كَالَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
وَقَالُوا
لِاِخْوَانِهِمْ
اِذَا
ضَرَبُوا
فِي الْاَرْضِ
اَوْ
كَانُوا
غُزًّى
لَوْ
كَانُوا
عِنْدَنَا
مَا
مَاتُوا
وَمَا
قُتِلُواۚ
لِيَجْعَلَ
اللّٰهُ
ذٰلِكَ
حَسْرَةً
ف۪ي
قُلُوبِهِمْۜ
وَاللّٰهُ
يُحْـي۪
وَيُم۪يتُۜ
وَاللّٰهُ
بِمَا
تَعْمَلُونَ
بَص۪يرٌ
١٥٦
Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû lâ tekûnû kelleżîne keferû ve kâlû li-iḣvânihim iżâ darabû fî-l-ardi ev kânû ġuzzen lev kânû ‘indenâ mâ mâtû vemâ kutilû liyec’ala(A)llâhu żâlike hasraten fî kulûbihim(k) va(A)llâhu yuhyî veyumît(u)(k) va(A)llâhu bimâ ta’melûne basîr(un)
Âl-i İmrân Suresi 156. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 156. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 156 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 104 |
Toplam Harf Sayısı | 265 |
Toplam Kelime Sayısı | 49 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inen bir suredir ve bu sure, genellikle inanç, ahlak, toplumsal değerler ve Allah'ın kudreti üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu surenin içeriği, iman edenlerin kardeşleri için duyduğu kaygı ve endişeleri ele alarak, savaşa giden kardeşler hakkındaki olumsuz düşünceleri sorgulamakta ve bu tür düşünce tarzlarının doğru olmadığını vurgulamaktadır. Ayet, müminlerin, inkârcıların yaptığı gibi, savaşta veya sefere giden kardeşleri için 'Onlar bizim yanımızda olsaydılar ölmezlerdi' şeklindeki ifadeleri kullanmamaları gerektiğini belirtmektedir. Bu bağlamda, Allah'ın diriltme ve öldürme yetkisini yalnızca kendisine ait olduğunu hatırlatmaktadır. Bu ayet, müminlere sabır ve güven aşılamakta, Allah'a olan inançlarını pekiştirmektedir. Ayrıca, bu ayet, bireylerin düşünce biçimlerini ve kalplerindeki hisleri sorgulamakta, inançlı bir topluluğun nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği konusunda rehberlik etmektedir. Savaş dönemlerinde yaşanan duygusal zorlukların üstesinden gelmek için Allah'a güvenmek teşvik edilmektedir. Bu sure, müminlerin birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğini hatırlatırken, onların kalplerine düşen hasret ve özlemi de gözler önüne sermektedir.
Âl-i İmrân Suresi 156. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِيمَانٌ | iman |
كَافِرٌ | inkâr eden |
قَتِلَ | öldürmek |
حَسْرَةٌ | hasret |
يَحْيِي | diriltmek |
يُمِيتُ | öldürmek |
يَرَى | görmek |
Ayetin tecvid kurallarında, 'يُحْشَرُونَ' kelimesindeki idgam, 'كَافِرُونَ' kelimesinde ise ghunnah (boğum) bulunmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 156. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرٌ | inkâr eden | 22 |
حَسْرَةٌ | hasret | 3 |
يَحْيِي | diriltmek | 7 |
يُمِيتُ | öldürmek | 8 |
Kur'an'da geçen kelimeler arasında 'كَافِرٌ' kelimesinin sık kullanılması, inançsızların tutumları ve müminlerin onlara karşı duruşlarını ifade etmek için önemlidir. 'حَسْرَةٌ' kelimesi ise, insan ruhundaki derin pişmanlık ve özlemi temsil ederken, savaş koşullarındaki duygusal çelişkilerin bir yansıması olarak anlam kazanıyor. 'يَحْيِي' ve 'يُمِيتُ' kelimeleri, Allah'ın kudretinin ve her şeyin O'nun iradesine bağlı olduğunun altını çizer. Bu kelimelerin sıkça geçmesi, inancın ve yaşam ile ölüm üzerindeki mutlak egemenliğin vurgulanması açısından büyük bir öneme sahiptir.
كَافِرٌ
22
يُمِيتُ
8
يَحْيِي
7
حَسْرَةٌ
3
Âl-i İmrân Suresi 156. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kardeşlerine, bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Onlar bizim yanımızda olsalardı, ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kâfir olanlar ve yeryüzünde sefere çıkan | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | kâfir olanlar ve kardeşleri için sefere çıktıkları | Geleneksel |
Süleyman Ateş | inkar edenler ve yeryüzünde sefere | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | kâfirler gibi olmayın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | şöyle diyen inkârcılar gibi olmayın | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan ifadeler arasında belirgin ortak kelimeler bulunmakta. 'ölmezlerdi' ve 'öldürülmezlerdi' ifadeleri, çoğu mealde yer almakta ve bu durum, ayetin özündeki anlamı pekiştirmektedir. Bunun yanı sıra, 'kâfir olanlar' ifadesi de sıkça karşılaşılan bir terimdir ve inkârcıların tutumunu yansıtmaktadır. Mealler arasında 'kardeşleri için sefere çıktıkları' ve 'yeryüzünde sefere çıkan' ifadeleri, farklı şekilde sunulsalar da anlam olarak benzer bir çerçeve çizmektedir. Bazı meallerde daha açıklayıcı bir üslup tercih edilirken, diğerlerinde geleneksel bir dil kullanılmıştır. Bu durum, her bir mealin okuyucu kitlesine göre farklı bir anlatım tarzı benimsemesinin bir sonucudur. Ortak ifadelerin kullanımı, ayetin ana mesajını vurgulamakta, farklılıklar ise üslup ve anlatım biçimindeki çeşitliliği göstermektedir.
Âl-i İmrân Sûresi 156. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 156. ayet, mucizelere karşı duyulan aşırı güven ve insanlığın yalnızca Allah'a dayanmasının önemine vurgu yapar. Bu ayet, insanların birbirlerine güvenmelerinin, ancak ne olursa olsun Allah'a tevekkül etmeleri gerektiğini hatırlatır.
- Bakara Suresi 153. Ayet: Bu ayette, sabır ve namazın Allah'tan yardım için önemli olduğuna dikkat çekilir. İnsanların zorluklarla karşılaştıklarında nasıl bir tutum sergilemeleri gerektiğini anlatır, bu nedenle Âl-i İmrân 156. ile bağlantılıdır.
- Tevbe Sûresi 51. Ayet: Bu ayet, Allah'ın hükmünün her şey üzerinde etkili olduğunu ifade eder. İnsanların başlarına gelen her şeyin Allah'ın iradesi dahilinde olduğunu hatırlatması bakımından Âl-i İmrân 156. ile ilişkilidir.
- Âl-i İmrân Sûresi 139. Ayet: Bu ayet, başa gelen sıkıntılar ve zorluklar karşısında müminlerin güçlü bir şekilde durmaları gerektiğini hatırlatır. Bunu sabır ve dayanıklılıkla yapmak gerektiği mesajı bakımından Âl-i İmrân 156. ayetle bağlantılıdır.
Bu ayetler bir araya geldiğinde, müminlerin Allah'a olan güveninin ve sabrının önemi ortaya çıkmaktadır. Zorluklarla karşılaştıklarında sadece birbirlerine değil, aynı zamanda Allah'a da güvenerek durmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Bu durum, insanlık için derin bir ders niteliği taşır.
Okumak istediğin ayeti seç