فُصِّلَتْ
Fussilet Suresi 16. Ayet
فَاَرْسَلْنَا
عَلَيْهِمْ
ر۪يحاً
صَرْصَراً
ف۪ٓي
اَيَّامٍ
نَحِسَاتٍ
لِنُذ۪يقَهُمْ
عَذَابَ
الْخِزْيِ
فِي
الْحَيٰوةِ
الدُّنْيَاۜ
وَلَعَذَابُ
الْاٰخِرَةِ
اَخْزٰى
وَهُمْ
لَا
يُنْصَرُونَ
١٦
Fe-erselnâ ‘aleyhim rîhan sarsaran fî eyyâmin nehisâtin linużîkahum ‘ażâbe-lḣizyi fî-lhayâti-ddunyâ(s) vele’ażâbu-l-âḣirati aḣzâ(s) vehum lâ yunsarûn(e)
Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azâbı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez.
Fussilet Sûresi'nin tamamını oku
Fussilet Suresi 16. Ayet Meâlleri
| Meâl Sahibi | İfade |
|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derken onlara, dünya yaşayışında, aşağılık azabını tatsınlar diye uğursuz günlerde bir kasırgadır, yolladık ve elbette ahiret azabı, daha da aşağılatıcıdır ve onlar, bir yardım da görmezler. |
| Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o mutsuz kara günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azâbı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez. |
| Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu yüzden biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok rezil edicidir. Onlara yardım da edilmeyecektir. |
| Mehmet Okuyan Meali | (Bu nedenle) biz de onlara dünya hayatında alçaklık azabını tattıralım diye o kara günlerde soğuk bir rüzgâr göndermiştik. Ahiret azabı elbette daha çok rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez. |
| Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Biz de onların üzerlerine uğursuz günlerde pek ziyâde soğuk bir rüzgâr gönderdik ki, onlara dünya hayatında bir zillet azabını tattıralım, ve elbette ki, ahiret azabı daha ziyâde zilletlidir ve onlar yardım da olunmazlar. |
| Süleyman Ateş Meali | Biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha da kepaze edicidir. Onlara hiç yardım edilmeyecektir. |
| Süleymaniye Vakfı Meali | Soğuk günlerde dondurucu bir rüzgar gönderdik ki dünya hayatında onlara alçaltıcı azabı tattıralım. Ahiretteki azap daha da alçaltıcı olacak ve bir yardım da görmeyeceklerdir. |
| Yaşar Nuri Öztürk Meali | Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiretin azabı elbette ki daha rezil edicidir. Üstelik onlar hiçbir yardım da görmeyeceklerdir. |
Fussilet Suresi 16. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Fussilet |
| Sure Numarası | 41 |
| Ayet Numarası | 16 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 23 |
| Kur'an Sayfası | 482 |
| Toplam Harf Sayısı | 123 |
| Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, temel olarak Allah'ın varlığı, birliği, ve insanlara gönderdiği mesajlar üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 16, dünya hayatında insanlara tatbik edilen azaplar ile ahiret azapları arasındaki farkı vurgulamakta ve insanları uyarma amacını taşımaktadır. Bu ayette, zalimlerin başına gelen felaketler ve bunların sonuçları hakkında bilgi verilmektedir. Ayet, zalimlerin karşılaştığı dondurucu bir rüzgârın nasıl bir azap olduğunu ve bu azabın ahiret azabı ile kıyaslandığında daha hafif olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayetin içeriği, insanları ahiretteki azap hakkında düşünmeye ve bu dünyada yaptıkları davranışları sorgulamaya teşvik etmektedir. Bu sure, genel olarak inkarcıların sonunu, doğru yolda olanların ise mükafatını anlatan bir çerçeve sunar.
Fussilet Suresi 16. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| عَذَابٌ | azap |
| جَزَاءٌ | ceza |
| رِيحٌ | rüzgar |
| ذِلَّةٌ | zillet |
| يَوْمٌ | gün |
Ayet içerdiği kelimelerde bazı temel tecvid kuralları bulunur. Örneğin, 'عَذَابٌ' kelimesinde 'd' harfi med ile birlikte okunduğunda uzatılır. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam ve ghunnah uygulamaları görülebilir.
Fussilet Suresi 16. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| عَذَابٌ | azap | 15 |
| رِيحٌ | rüzgar | 11 |
| ذِلَّةٌ | zillet | 8 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanlara dünya ve ahiret arasındaki farkı ve azapların sonuçlarını hatırlatmak amacıyla kullanılmaktadır. 'عَذَابٌ' kelimesi, insanlara yapılan her türlü cezanın anlamını taşırken, 'رِيحٌ' kelimesi, genellikle olumsuz durumların habercisi olan bir doğal olayı ifade eder. 'ذِلَّةٌ' ise, toplumda yaşanan alçaltıcı durumları anlatmak için önemli bir kavramdır. Bu kelimelerin sık kullanımı, insanları uyarma ve düşünmeye sevk etme amacı taşır.
عَذَابٌ
15
رِيحٌ
11
ذِلَّةٌ
8
Fussilet Suresi 16. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | aşağılık azabı | Geleneksel |
| Diyanet İşleri | zillet azabı | Açıklayıcı |
| Elmalılı Hamdi Yazır | rezillik azabı | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | alçaklık azabı | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | zillet azabı | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | rezillik azabı | Edebi |
| Süleymaniye Vakfı | alçaltıcı azap | Modern |
| Yaşar Nuri Öztürk | zillet azabı | Açıklayıcı |
Tablo, farklı meallerin ayetin anlamını nasıl aktardığını göstermektedir. 'Azap' kelimesinin farklı versiyonları, 'aşağılık', 'zillet', 'rezillik' ve 'alçaklık' gibi ifadelerle değiştirilmiştir. Bu ifadeler, ayetin özünü korurken farklı dilsel tonlar ve anlatım tarzları sunma amacı taşımaktadır. Çoğu mealde 'zillet azabı' ifadesi tercih edilmiştir; bu, hem anlamın korunmasına hem de güçlü bir duygusal etki yaratılmasına yardımcı olmuştur. Bazı meallerde ise daha modern ve açıklayıcı ifadeler kullanılmakta, bu da okuyucuya daha anlaşılır bir dil sunma amacı gütmektedir. Bu durum, okuyucunun algısını etkilemek ve ayetin mesajını daha etkili bir biçimde aktarmak için önemlidir.
Fussilet Sûresi 16. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Fussilet Sûresi 16. ayette, bir toplumun azapla karşılaştığında, bu azabın sınırlı bir zaman içerisinde geleceği ifade edilir.
- Enfâl Sûresi 53. Ayet: Bu ayette, Allah'ın bir toplumun kahrını hiçbir zaman haksız yere indirmediği belirtilmektedir. Bu, Fussilet Sûresi 16. ayetteki azap mesajı ile bağlantılıdır çünkü burada da azabın nedeninin insanların kendi davranışları olduğu vurgulanmaktadır.
- ALAK SURESİ 15. Ayet: Bu ayette, insanların Kur'an'a aykırı davranışlarının sonuçları olduğu ifade edilmektedir. Bu, azabın bir netice olduğu görüşüyle Fussilet Sûresi 16. ayeti ile ilişkilidir.
Fussilet Sûresi 16. ayet, öngörülen azapların bir sonuç olduğunu, toplumların kendi eylemlerinin karşılığı olarak geldiğini ortaya koyar. İlişkili ayetler, bu konu üzerinde detaylandırma yaparak, Allah'ın adalet anlayışının ve insan davranışlarının sonuçlarına dair iki önemli mesaj sunar.
Okumak istediğin ayeti seç