Fussilet Suresi 40. Ayet
اِنَّ
الَّذ۪ينَ
يُلْحِدُونَ
ف۪ٓي
اٰيَاتِنَا
لَا يَخْفَوْنَ
عَلَيْنَاۜ
اَفَمَنْ
يُلْقٰى
فِي
النَّارِ
خَيْرٌ
اَمْ
مَنْ
يَأْت۪ٓي
اٰمِناً
يَوْمَ
الْقِيٰمَةِۜ
اِعْمَلُوا
مَا
شِئْتُمْۙ
اِنَّهُ
بِمَا
تَعْمَلُونَ
بَص۪يرٌ
٤٠
İnne-lleżîne yulhidûne fî âyâtinâ lâ yaḣfevne ‘aleynâ(k) efemen yulkâ fî-nnâri ḣayrun emmen ye/tî âminen yevme-lkiyâme(ti)(c) i’melû mâ şi/tum(s) innehu bimâ ta’melûne basîr(un)
Fussilet Suresi 40. Ayet Meâlleri

Fussilet Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 494 |
Toplam Harf Sayısı | 151 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir. Sure, Allah'ın varlığı, birliği, ve ayetlerinin insanlara karşı olan delillerini vurgulayan bir içerik taşımaktadır. Bu sure, genel olarak insanlara doğru yolu gösteren ilahi mesajları içermekte ve inkârcılara karşı bir uyarı niteliği taşımaktadır. Ayet 40, inkârcıların Allah'ın ayetleri karşısındaki tutumlarını ele almakta ve bu kişilerin Allah'ın bilgisi dışında kalmadığını ifade etmektedir. Ayette, inkârcılık ve doğru yola yönelmenin sonuçları arasında bir kıyas yapılmakta; kıyamet günü güven içinde gelenlerin durumu ile ateşe atılanların durumu sorgulanmaktadır. Bu bağlamda, sure içerisinde sıkça vurgulanan konular arasında Allah'ın her şeyi gördüğü ve yaptıklarımızın karşılığını vereceği gerçeği öne çıkmaktadır.
Fussilet Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آيَاتِنَا | ayetlerimiz |
أَكْفَارٌ | inkâr edenler |
عَمَلَاتِكُمْ | yaptıklarınız |
Ayetin içerisinde dikkat çeken önemli kelimeler, 'ayetlerimiz', 'inkâr edenler' ve 'yaptıklarınız' olarak belirlenmiştir. Bu kelimeler, hem anlam bakımından ayetin muhtevasını oluşturan ana unsurlardır, hem de tecvid açısından 'idgam' ve 'med' kurallarının dikkatle uygulanması gereken kelimelerdir.
Fussilet Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آيَات | ayetler | 62 |
كَافِر | inkâr eden | 30 |
عَمَل | amel/yapılan işler | 90 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kavramların üzerinde durulan temalar olduğunu göstermektedir. 'Ayetler' kelimesinin sıkça kullanılması, Kur'an'ın mesajını iletme amacıyla sıkça yapılan vurgulamaların bir yansımasıdır. 'İnkâr edenler' terimi, inkârın sonuçları açısından önemli bir kavram olup, insanlara karşı sorumlulukları hatırlatmaktadır. 'Amel' ise, bireylerin yaptıklarıyla ilgili sorumluluklarını ve bu yaptıklarının sonuçlarını ifade etmektedir.
عَمَل
90
آيَات
62
كَافِر
30
Fussilet Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bizim delillerimizle eğri yola sapanlar gizli değildir bize. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Ayetlerimiz konusunda (yalanlama amacıyla) doğruluktan sapanlar bize gizli kalmaz. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp inkâra sapanlar bize gizli kalmazlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ayetlerimiz hakkında eğriliğe sapanlar bize gizli kalmazlar. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şüphe yok o kimseler ki, âyetlerimizde haktan ayrılarak sapıtırlar. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Ayetlerimiz hususunda doğruluktan sapanlar bize gizli kalmazlar. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Âyetlerimiz karşısında yamukluk yapanlar bize gizli kalmazlar. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ayetlerimiz hakkında eğri ile doğruyu birbirine katanlar, bize gizli kalmazlar. | Modern |
Verilen mealler arasında dikkat çeken ortak ifadeler arasında 'ayetlerimiz' ve 'gizli kalmazlar' ifadeleri çoğunlukla yer almaktadır. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin ana temasını yansıtan unsurlar olup, her dinleyiciye veya okuyucuya aynı mesajı iletme amacı taşımaktadır. Ancak meallerde belirgin farklılıklar da mevcuttur. Örneğin, bazı meallerde 'inkâr edenler' yerine 'eğri yola sapanlar' kullanılırken, bu durum kelimelerin metaforik anlamlarının farklı yorumlanmasıyla ilgilidir. Bu bağlamda, bir kelime ya da ifade seçimleri dilsel ve anlam bilimsel açıdan değişiklik gösterebilmektedir, ancak hepsi ayetin ana mesajını iletmektedir.
Fussilet Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Fussilet Sûresi 40. ayet, Allah'ın ayetlerine karşı inkarcı olanların, yavaş yavaş kendi aleyhlerine sonuçlanan bir durumla karşılaşacakları uyarısını içermektedir.
- En'âm Sûresi 34. Ayet: Bu ayet, geçmişteki inkârcı toplumların sonlarına dair bir uyarı niteliğindedir. Fussilet 40 ile bağlantısı, tarih boyunca inkârın sonuçlarına vurgu yapmasıdır.
- Âl-i İmrân Sûresi 19. Ayet: Bu ayet, dinde Allah katında tek gerçekliğin İslam olduğu bilgisini verir. Fussilet 40 ile ilişkisi, inkâr edenlerin sonunda yanılgıya düşeceklerini belirtmesidir.
- Bakara Suresi 6. Ayet: Bu ayette, kalplerinde hastalık bulunanlara dair bir açıklama vardır. İnkârcıların durumunun benzerliği, Fussilet 40'taki uyarı ile örtüşmektedir.
Bu ayetler, inkârı seçenlerin karşılaşacağı sonuçları, geçmişteki örneklerle birlikte değerlendirerek, insanların doğru yolda kalmaları için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, inkarcılığın sadece geçici bir durum değil, derin sonuçlar doğuran bir yol olduğu ifade edilmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç