İbrahim Suresi 39. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hamd Allah'a ki ihtiyarlığımda bana İsmail'i ve İshak'ı verdi. Şüphe yok ki Rabbim, duayı mutlaka duyar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "İhtiyarlık halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamd olsun. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitir. |
Mehmet Okuyan Meali | İhtiyar hâlimde bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a [hamd]olsun! Şüphesiz ki Rabbim elbette duayı duyandır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Hamdolsun o Allah'a ki, bana ihtiyarlık çağında İsmail'i ve İshak'ı ihsan buyurdu. Şüphe yok ki Rabbim, elbette duayı bihakkın işiticidir.» |
Süleyman Ateş Meali | İhtiyarlık çağımda bana İsma'il ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamdolsun. Şüphesiz Rabbim du'ayı işiten(kabul buyuran)dır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Her şeyi güzel yapmak, kocamış olmama rağmen bana İsmail ile İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Rabbim duaları elbette işitir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "İhtiyar yaşımda bana, İsmail'i ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamd olsun! Benim Rabbim, duayı gerçekten çok iyi duyar." |
İbrahim Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İbrahim |
Sure Numarası | 14 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 242 |
Toplam Harf Sayısı | 88 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
İbrahim Suresi, genellikle Mekke döneminde inmiş olup, peygamberlik, tevhid, ahiret, ve insanların Allah’a karşı sorumluluklarına dair mesajlar içermektedir. Bu surede, Hz. İbrahim'in hayatı ve mücadeleleri üzerinden yalnızca onun değil, tüm peygamberlerin tevhid davetleri vurgulanır. Ayet 39, Hz. İbrahim’in Allah’a olan şükrünü ifade ettiği bir yerde yer almaktadır. İbrahim, yaşlılık döneminde kendisine ihsan edilen oğlu İsmail ve İshak’a olan minnetini dile getirmektedir. Bu bağlamda, ayetin, duaların kabulü ve Allah'ın lütfu üzerine bir odaklanma içerdiği gözlemlenmektedir. Sure, insanlar arasında tevhid inancını yaymanın ve Allah’ın birliğini kabul etmenin önemine dikkat çekerken, Allah’ın lütuflarını hatırlatmasıyla da bir memnuniyet ifade etmektedir. Ayetteki ifade tarzı ve kullanılan dil, İbrahim’in Allah’a duyduğu derin sevgi ve bağlılık ile doludur. Bu sure, genel olarak insanlara doğru yolu göstermeyi ve onları Allah’a çağırmayı amaçlayan mesajlar taşımaktadır.
İbrahim Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حَمْدًا | Hamd |
إِسْمَاعِيلَ | İsmail |
إِسْحَاقَ | İshak |
رَبِّ | Rabb |
دُعَاءَ | Dua |
Ayetin içerisinde 'حَمْدًا' kelimesi öne çıkmakta ve 'hamd' anlamına gelmektedir. Ayrıca 'إِسْمَاعِيلَ' İsmail, 'إِسْحَاقَ' İshak, 'رَبِّ' ise Rabb anlamındadır. Ayetteki ifadelerde, med kurallarına uygun olarak okuma yapılması gereklidir. Bu ayette 'dü' kelimesi med ile uzatılabilir.
İbrahim Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حَمْدًا | Hamd | 20 |
إِسْمَاعِيلَ | İsmail | 8 |
إِسْحَاقَ | İshak | 7 |
رَبِّ | Rabb | 120 |
دُعَاءَ | Dua | 10 |
Bu kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de sıkça geçmekte ve bu durum, Allah’a şükretme, dua etme, ve peygamberlerin isimleri ile ilişkili temaların önemine işaret etmektedir. 'Hamd', Allah’a olan minnettarlığı ifade ederken, 'Rabb' kelimesi Allah’ın yüceliğini ve kudretini hatırlatır. 'İsmail' ve 'İshak' ise, Hz. İbrahim’in oğulları olarak, peygamberlerin soyunu ve onların hikmetlerini temsil eder. Bu kelimelerin sık geçmesi, onların tevhid inancı ve Allah’a itaat konusundaki önemini pekiştirir.
رَبِّ
120
حَمْدًا
20
دُعَاءَ
10
إِسْمَاعِيلَ
8
إِسْحَاقَ
7
İbrahim Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Hamd Allah'a ki ihtiyarlığımda bana İsmail'i ve İshak'ı verdi. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | İhtiyarlık halimde bana İsmail'i ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamd olsun. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İhtiyar hâlimde bana İsmail’i ve İshak’ı lütfeden Allah’a [hamd] olsun! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | «Hamdolsun o Allah'a ki, bana ihtiyarlık çağında İsmail'i ve İshak'ı ihsan buyurdu. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | İhtiyarlık çağımda bana İsmail ve İshak'ı lutfeden Allah'a hamdolsun. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Her şeyi güzel yapmak, kocamış olmama rağmen bana İsmail ile İshak’ı veren Allah’a mahsustur. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İhtiyar yaşımda bana, İsmail'i ve İshak'ı bağışlayan Allah'a hamd olsun! | Modern |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere, birçok mealde 'hamd' kelimesi ortak bir ifade olarak öne çıkmaktadır. Bu, hem Allah'a olan minnetin bir ifadesi olarak sık tercih edildiğini gösterir. 'İsmail' ve 'İshak' isimleri de yine birçok mealde benzer şekillerde yer alırken, kullanılan dil ve tonlama açısından farklılıklar dikkat çekmektedir. Geleneksel mealler daha çok klasik Arapça terimlerle ifade edilirken, modern mealler daha akıcı ve anlaşılır bir dil kullanıyor. 'İhtiyarlık' kelimesi de bazı meallerde 'yaş' veya 'çağ' şeklinde ifade edilmiştir, bu da anlamda ufak farklılıklara yol açmaktadır. Bazı meallerde 'lütfetmek' gibi ifadeler kullanılırken, diğerlerinde 'ihsan etmek' gibi kelimeler tercih edilmiştir. Bu durum, aynı anlamı ifade etse de farklı bir dilsel ton oluşturmuş ve okuyucuya farklı çağrışımlar yaratmıştır.