İbrahim Suresi 42. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Zalimlerin yaptıklarından gafil sanma Allah'ı sakın; ancak onların cezasını, gözlerin dikilip kalacağı güne tehir etmede. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey Peygamber! Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın gâfil olduğunu sanma! Ancak Allah, onların cezalarını, gözlerin dışa fırlayacağı güne erteler. |
Mehmet Okuyan Meali | Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah’ı habersiz sanma! Şüphesiz ki (Allah) onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Allah Teâlâ'yı zalimlerin yapar oldukları şeylerden gâfil sanma. Onları, kendisinde gözlerin yerlerinde karar edemeyeceği bir gün için tehir eder. |
Süleyman Ateş Meali | Zalimlerin yaptığından Allah'ı gafil sanma, O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı bir güne ertelemektedir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sakın Allah’ı, yanlışlar içinde olanların yaptıklarından habersiz sanma. Onları sadece gözlerin dona kalacağı güne kadar erteliyor. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. O, onları, gözlerin korkudan donup kalacağı bir güne erteliyor, hepsi bu... |
İbrahim Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İbrahim |
Sure Numarası | 14 |
Ayet Numarası | 42 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 257 |
Toplam Harf Sayısı | 116 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
İbrahim Suresi, adını Hz. İbrahim'den alan ve Mekke döneminde indirilmiş olan bir suredir. Bu surede, özellikle tevhid inancının önemi, Allah'ın birliğine dair deliller, ahiret gününün varlığı ve insanların yaptıkları eylemlerin sonuçları gibi konular işlenmektedir. Ayet 42 ise, zalimlerin işlediği suçlarla ilgili olarak bir uyarı niteliğindedir. Burada, zalimlerin, yaptıklarının cezalandırılmayacağına dair bir yanılgıya düşmemeleri gerektiği vurgulanmakta. Ayet, insanların Allah'ın adaletine dair hissettiği güveni pekiştirmekte ve bu bağlamda, ahiretteki hesap gününe dair bir hatırlatma içermektedir. Ayetin geçtiği surenin genelinde, Allah'ın varlığı, birliği ve insanların eylemlerinin sonuçları üzerinde durulmakta, dolayısıyla bu ayet de bu temaların bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Mekke dönemi, Müslümanların zulme uğradığı, sabır ve imanlarını korumaları gerektiği bir dönemdir. Bu bağlamda ayet, inananların Allah'a olan güvenini pekiştirmek amacıyla indirilmiştir.
İbrahim Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
زَالِمِين | Zalimler |
غَافِل | Habersiz |
إِلَى | Güne |
لَئِن | Eğer |
تَخْفِي | Gizlemek |
Ayetin içerisinde özellikle dikkat çeken bazı tecvid kuralları şunlardır: "İdğam" (bir harfin diğerine geçişi) ve "med" (uzatma) kuralları, ayetin akışında önemli bir rol oynamaktadır. Bu tür kurallar, okuyucunun doğru telaffuz etmesine ve ayetin anlamını daha iyi kavramasına yardımcı olur.
İbrahim Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زَالِمِين | Zalimler | 30 |
غَافِل | Habersiz | 5 |
يَوْمَ | Gün | 79 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları dikkate alındığında, "زَالِمِين" kelimesi 30 defa geçerken, "غَافِل" kelimesi 5 defa, "يَوْمَ" kelimesi ise 79 defa geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, genellikle zulmün ve adaletsizliğin insan yaşamındaki yeri üzerinde durulmasına ve insanların bu konudaki bilinçlenmesine yönelik bir vurgu yapmaktadır. Bu kelimeler, Kur'an metninde adalet, zulüm ve hesap gününe dair çeşitli anlatılarda önemli bir işlev üstlenmektedir.
يَوْمَ
79
زَالِمِين
30
غَافِل
5
İbrahim Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah'ın gâfil olduğunu sanma! | Edebi |
Mehmet Okuyan | Sakın zalimlerin yaptıklarından Allah’ı habersiz sanma! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve Allah Teâlâ'yı zalimlerin yapar oldukları şeylerden gâfil sanma. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Zalimlerin yaptığından Allah'ı gafil sanma! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Sakın Allah’ı, yanlışlar içinde olanların yaptıklarından habersiz sanma. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Sakın, Allah'ı, zalimlerin yapmakta olduğundan habersiz sanma. | Modern |
Tabloda, çeşitli meallerde kullanılan ifadelerin dilsel tonları ve tercihleri arasında dikkat çeken ortak noktalar bulunmaktadır. "Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!" ifadesi, çoğu mealde benzer bir şekilde yer almıştır ve bu, ayetin ana mesajına vurgu yapmaktadır. Bu ifade, okuyucuya bir uyarı niteliği taşıdığı için çoğu mealde benzer bir üslup tercih edilmiştir. Dikkat çeken farklılıklar ise, bazı meallerde "gafil" ve "habersiz" gibi kelimelerin kullanılmasıdır. Bu kelimeler, anlam açısından yakın olsa da, dilbilimsel olarak farklı tonlamalara sahip olmaktadır. Örneğin, "gafil" kelimesi daha klasik bir üslup taşırken, "habersiz" kelimesi daha modern bir ifade biçimini yansıtmaktadır. Genel olarak, mealler arasındaki farklılıklar, kullanılan kelimelerin ve cümle yapıların dilsel ve kültürel bağlamdan kaynaklandığını göstermektedir.