صۤ

Sad Suresi 27. Ayet

وَمَا

خَلَقْنَا

السَّمَٓاءَ

وَالْاَرْضَ

وَمَا

بَيْنَهُمَا

بَاطِلاًۜ

ذٰلِكَ

ظَنُّ

الَّذ۪ينَ

كَفَرُواۚ

فَوَيْلٌ

لِلَّذ۪ينَ

كَفَرُوا

مِنَ

النَّارِۜ

٢٧

Vemâ ḣaleknâ-ssemâe vel-arda vemâ beynehumâ bâtilâ(en)(c) żâlike zannu-lleżîne keferû feveylun lilleżîne keferû mine-nnâr(i)

Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası) inkar edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkar edenlerin haline!

Surenin tamamını oku

Sad Suresi 27. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe biz, göğü ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri boş yere yaratmadık; bu, kafir olanların zannı; artık vay haline kafirlerin ateşten.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası) inkâr edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkâr edenlerin hâline!
Elmalılı Hamdi Yazır MealiHem o göğü, yeri ve aralarındakileri biz boşuna yaratmadık. O, kâfirlerin zannıdır. Onun için vay ateşe girecek olan kâfirlerin haline!
Mehmet Okuyan MealiGöğü, yeri ve ikisi arasındakileri [batıl] olarak (boş yere) yaratmadık. Bu (iddia), kâfir olanların zannıdır. Ateşi hak eden o kâfir olanların vay hâllerine!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe göğü ve yeri ve bunların arasında olanları beyhûde yere yaratmadık. Bu, küfre düşenlerin zannıdır. Artık küfre düşmüş olanlara ateşten bir helâk vardır.
Süleyman Ateş MealiGöğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık (bunlar bir tesadüf eseri değildir) bu, inkar edenlerin zannıdır, (onlar kainatın boş bir tesadüf eseri olduğunu söylerler). Ateşten vay hallerine o nankörlerin!
Süleymaniye Vakfı MealiGöğü, yeri ve ikisinin arasındakileri boşuna yaratmadık. Bu, nankörlerin (kafirlerin) kuruntusudur. O nankörlerin, ateşten çekecekleri var.
Yaşar Nuri Öztürk MealiBiz şu göğü ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden!

Sad Suresi 27. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureSad
Sure Numarası38
Ayet Numarası27
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz23
Kur'an Sayfası471
Toplam Harf Sayısı155
Toplam Kelime Sayısı34

Sad Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genellikle inkar edenlerin tutumlarını ve Allah'ın yaratma kudretini ele alan temalar içerir. Ayet 27, Allah'ın göğü, yeri ve aralarındakileri boş yere yaratmadığını vurgulamakta, bu yaratılışın bir amaç taşımakta olduğunu ifade etmektedir. Ayet, kâfirlerin inançsızlıklarıyla ilgili bir zanna ve bu zannın sonuçlarına dikkat çekiyor. Yaratılışın bir amaç doğrultusunda olduğu, bunun bilinçli bir tasarımın sonucu olduğuna dair bir mesaj taşımaktadır. Mekke döneminde inen bu sure, inkar edenlerin eleştirisini ve yaratılışın anlamını sorgulamalarını gündeme getiriyor. Ayet, yaratılışın anlamı ve insanların bu yaratılış üzerindeki yanlış düşünceleri üzerine bir uyarı niteliğindedir.

Sad Suresi 27. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
خلقناYarattık
بَاطِلًاBoş yere
الكافرينKâfirlerin
عَذَابAteş
الْعَذَابHelâk

Ayetin okunuşunda idgam ve med gibi temel tecvid kuralları uygulanmaktadır. Örneğin, "بَاطِلًا" kelimesindeki 'b' sesi, 'l' ile birleşirken idgam kuralı uygulanır.

Sad Suresi 27. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
خلقناYarattık12
بَاطِلًاBoş yere8
الكافرينKâfirlerin16

Bu ayette geçen 'خلقنا' kelimesi, Allah'ın yaratma eylemini ifade eder ve Kur'an'da sıkça kullanılır; bu, yaratılışın merkezi bir tema olduğu anlamına gelir. 'بَاطِلًا' kelimesi, yaratılışın anlamını sorgulayan bir yaklaşımı simgeler ve bağlamında önemli bir role sahiptir. 'الكافرين' ise inkar edenlerin durumunu vurgulamak için önem taşır ve bu kelime de Kur'an'da farklı yerlerde geçmektedir. Bu kelimeler, inkar ve yaratılışın anlamı üzerine etkili bir şekilde işlev görür.

الكافرين

16

خلقنا

12

بَاطِلًا

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Sad Suresi 27. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıboş yere yaratmadık; bu, kafir olanların zannıAçıklayıcı
Diyanet İşleriboş yere yaratmadık. Bu inkâr edenlerin zannıdır.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırboşuna yaratmadık. O, kâfirlerin zannıdır.Geleneksel
Mehmet Okuyanbatıl olarak (boş yere) yaratmadık. Bu, kâfir olanların zannıdır.Modern
Ömer Nasuhi Bilmenbeyhûde yere yaratmadık. Bu, küfre düşenlerin zannıdır.Geleneksel
Süleyman Ateşboş yere yaratmadık (bunlar bir tesadüf eseri değildir)Açıklayıcı
Süleymaniye Vakfıboşuna yaratmadık. Bu, nankörlerin (kafirlerin) kuruntusudur.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkboşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır.Açıklayıcı

Tablodaki ifadeler arasında, 'boş yere yaratmadık' ifadesinin çoğu mealde ortak bir şekilde kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bu, yaratılışın amaçsız olmadığını vurgulamak için tercih edilen bir dilsel tercih olabilir. Ayrıca, 'kâfirlerin zannı' ifadesi de farklı şekillerde kullanılmış, ancak temel anlamı korumuştur. Mealler arasında dikkat çeken bazı farklılıklar ise, 'kuşku' yerine 'sanı' veya 'kuruntu' gibi kelimelerin kullanılmasıdır. Bu gibi dilsel tercihler, aynı anlamı taşırken, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Sonuç olarak, ayetin anlamı ve inceliği, kullanılan ifadelerin çeşitliliği ile zenginleşmiştir.