اِبْرٰه۪يمَ

İbrahim Suresi 45. Ayet

وَسَكَنْتُمْ

ف۪ي

مَسَاكِنِ

الَّذ۪ينَ

ظَلَمُٓوا

اَنْفُسَهُمْ

وَتَبَيَّنَ

لَكُمْ

كَيْفَ

فَعَلْنَا

بِهِمْ

وَضَرَبْنَا

لَكُمُ

الْاَمْثَالَ

٤٥

Vesekentum fî mesâkini-lleżîne zalemû enfusehum vetebeyyene lekum keyfe fe’alnâ bihim vedarabnâ lekumu-l-emśâl(e)

"Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik."

Surenin tamamını oku

İbrahim Suresi 45. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiKendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz ve onlara nasıl azap ettiğimiz sizce apaçık belli oldu ve size nice örnekler getirdik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)“Kendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz. Onlara ne yaptığımız ise size belli olmuştu. Size misaller de vermiştik.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiSiz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl azab ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de vermiştik.
Mehmet Okuyan Meali(Sizden önce) kendilerine haksızlık edenlerin yurtlarında yerleşmiştiniz. Onlara nasıl davrandığımız size apaçık belli olmuştu. (Böylece) size (pek çok) örnekler de vermiştik.”
Ömer Nasuhi Bilmen MealiHalbuki, siz nefislerine zulmetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş ve onlara neler yapmış olduğumuz sizin için apaçık belli olmuş idi ve sizin için misaller de beyan etmiştik.
Süleyman Ateş Meali(Sizden önce 'Ad ve Semud gibi) kendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz, onlara nasıl yaptığımız, size belli olmuştu ve size benzetmeler de yapıp anlatmıştık (değil mi?)"
Süleymaniye Vakfı MealiSiz de (sizden önce) kendilerini kötü duruma sokan o kimselerin yerlerine yerleştiniz. Onlara nasıl davrandığımızı iyi bilirsiniz. Size başka örnekler de vermişizdir.
Yaşar Nuri Öztürk MealiSiz de o kendilerine zulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz. Onlara nasıl davrandığımız size açık-seçik belli olmuştu. Size örnekler de vermiştik.

İbrahim Suresi 45. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
Sureİbrahim
Sure Numarası14
Ayet Numarası45
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz13
Kur'an Sayfası241
Toplam Harf Sayısı114
Toplam Kelime Sayısı23

İbrahim Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 14. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak tevhid inancı, peygamberlik, ahiret ve insanın fıtratı üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 45, insanların zulme uğrayan toplumların yaşadığı yerlerde oturduklarına ve bu toplumlardan gelen azap örneklerinin açıkça belirtildiğine dikkat çekmektedir. Bu ayet, geçmişteki kavimlerin başlarına gelenleri gözlemleme ve ders alma üzerine bir hatırlatma işlevi görmektedir. Böylece insanlara, zulme uğrayan milletlerin akıbetini ve bu konudaki ibretleri akıllarında tutmaları gerektiği mesajı verilmektedir. Ayet, geçmişteki olaylar üzerinden günümüz insanına hitap etmektedir ve insanlara tarihsel olaylardan ders alma gerekliliğini vurgular. Mekki dönemde inmiş olması, ayetin genel bağlamı içinde Müslümanların inançlarını güçlendirecek önemli bir öğüt olarak değerlendirilebilir.

İbrahim Suresi 45. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
zulmzulüm
yurtyurt
azabazap

Ayetin tecvid kurallarında, 'zulmedenlerin' kelimesinde idgam söz konusudur. Ayrıca, 'belli' kelimesinde med vardır.

İbrahim Suresi 45. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
zulmzulüm20
yurtyurt15
azabazap30

Ayet içinde geçen kelimelerden 'zulm', 'yurt' ve 'azab' kelimeleri, Kur'an'da sıkça kullanılan kelimelerdir. 'Zulm', adaletin ihlal edilmesi anlamına geldiği için, insan ilişkilerinin temel prensipleri açısından önemlidir. 'Yurt', insanların yaşadığı yerleri ifade ettiği için sosyal ilişkilerde ve toplumsal bağlamda önemli bir yer tutar. 'Azab' ise, geçmişte zulme uğrayan milletlerin başına gelen felaketleri hatırlatmaktadır ve bu bağlamda, geçmişteki olayların günümüzdeki yansımaları üzerine düşünmeye sevk eder.

azab

30

zulm

20

yurt

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

İbrahim Suresi 45. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıKendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz.Geleneksel
Diyanet İşleriKendilerine zulmedenlerin yerlerinde oturdunuz.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırSiz, kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz.Geleneksel
Mehmet OkuyanKendilerine haksızlık edenlerin yurtlarında yerleşmiştiniz.Modern
Ömer Nasuhi BilmenSiz nefislerine zulmetmiş olanların yurtlarında ikamet etmiş.Geleneksel
Süleyman AteşKendilerine yazık eden milletlerin yerlerinde oturmuştunuz.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıKendilerini kötü duruma sokan kimselerin yerlerine yerleştiniz.Modern
Yaşar Nuri ÖztürkZulmetmiş olanların barınaklarında oturmuştunuz.Açıklayıcı

Tablo incelendiğinde, çoğu mealde ortak olarak kullanılan ifadeler arasında 'zulmedenlerin yurtları' ve 'oturduğunuz' gibi ifadeler dikkat çekmektedir. Bu ifadeler, ayetin ana mesajını açık bir şekilde aktarmakta ve geleneksel bir dille geçmişle bağlantı kurmaktadır. Bazı meallerde ise 'haksızlık edenler' veya 'yazık eden milletler' gibi alternatif ifadeler kullanılarak, anlamı biraz daha modern bir dille aktarma çabası görülmektedir. Bu durum, meallerin dilsel tonlarının farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır. Eş anlamlı ifadeler kullanılsa da, bazı meallerin yapısı ve kelime seçimleri, anlamda belirgin farklılıklar yaratmaktadır. Bu durum, ayetin içeriğinin okuyucuya ulaşmasında çeşitli dilsel yaklaşımlar geliştirilmesine olanak tanımaktadır.