İnsan Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok ki bu, size bir mükafattır ve çalışmanız, makbuldür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlara şöyle denecektir: “Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur." |
Mehmet Okuyan Meali | (Onlara şöyle denecektir:) “Şüphesiz ki bu(nlar), sizin için ödüldür. Çalışma(ları)nız karşılığını bulmuştur.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur. |
Süleyman Ateş Meali | Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bütün bunlar, emeğinize karşılıktır. Çalışmalarınız teşekkürle karşılanmış olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır. |
İnsan Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İnsan |
Sure Numarası | 76 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 578 |
Toplam Harf Sayısı | 74 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
İnsan Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve insanın yaratılışı, onun hayatı boyunca karşılaşacağı zorluklar ve ahiret hayatı gibi konuları ele alır. Bu surenin 22. ayeti, cennetteki insanlara yönelik bir mükâfat bildirimini içermektedir. Ayette, müminlerin çalışmaları ve gayretlerinin karşılığının verileceği ifade edilmektedir. Ayetin geçtiği bu bağlam, müminlerin azim ve sabırla yürüttükleri çabaların Allah katında değerli olduğunu vurgular. İnsanların bu dünyadaki emeklerinin, ahirette güzel karşılık bulacağına dair bir ümit sunmaktadır. Ayetin genel anlamı, insanların gayretleri ve fedakarlıkları sonucu elde edecekleri ödüller üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda, insanların cennetteki mükâfatları, dünya hayatındaki davranışlarının ve çabalarının bir sonucudur. Surenin genel yapısı, insana dair derin bir anlayış sunarak, bu ayetin de bu çerçevede önemli bir yer tuttuğunu gösterir.
İnsan Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُكَافَأَةٌ | mükâfat |
عَمَلٌ | çalışma |
شُكْرٌ | teşekkür |
Ayetin telaffuzunda, 'مُكَافَأَةٌ' kelimesinde med kuralları uygulanmaktadır. 'عَمَلٌ' kelimesi ise idgam gerektirmeyen bir harf yapısına sahiptir.
İnsan Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُكَافَأَةٌ | mükâfat | 4 |
عَمَلٌ | çalışma | 20 |
شُكْرٌ | teşekkür | 8 |
Mükâfat, çalışma ve teşekkür kelimeleri Kur'an'da sıkça geçmektedir. Bu kelimeler, insanın dünya hayatındaki çabalarının ve gayretlerinin ahirette nasıl değerlendirileceğine dair önemli mesajlar taşımaktadır. 'مُكَافَأَةٌ' kelimesi mükâfatı, insanların iyi amellerinin karşılığını simgeler. 'عَمَلٌ' kelimesi ise, insanın bu dünyadaki faaliyetlerinin ve çabalarının önemini vurgular. 'شُكْرٌ' kelimesi, yapılan iyiliklerin ve gayretlerin takdir edilmesi gerektiğini ifade eder ve bu bağlamda insanlara bir teşvik sunar.
عَمَلٌ
20
شُكْرٌ
8
مُكَافَأَةٌ
4
İnsan Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bu, size bir mükafattır | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | İşte bu sizin bir mükâfatınızdı | Edebi |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki bu(nlar), sizin için ödüldür | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bu sizin için bir mükâfaat olmuştur | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bu, sizin ödülünüzdür | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | emeğinize karşılıktır | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | bu size bir ödüldür | Modern |
İfade ve kelimelerdeki benzerlikler, çoğu mealde 'mükâfat' veya 'ödül' terimlerinin kullanılmasıdır. Bu ortak tercih, ayetin mesajı olan karşılık verme temasını güçlendirmektedir. Farklı meallerde ise kullanılan dilsel tonlar arasında belirgin farklılıklar görülmektedir. Örneğin, Diyanet Meali geleneksel bir üslup kullanırken, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk modern bir dil tercih etmiştir. Bu farklılıklar, okuyucunun metni algılayışını etkileyebilirken, anlamda ciddi bir farklılık oluşturmayarak, özünde aynı mesajı taşımaktadır.