İnşikak Suresi 20. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Artık ne oldu onlara da inanmıyorlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler? |
Mehmet Okuyan Meali | Onlara ne oluyor da inanmıyorlar! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? |
Süleyman Ateş Meali | Onların nesi var ki inanmıyorlar? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Böyle iken bunlar nelerine güveniyorlar da inanmıyorlar? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?! |
İnşikak Suresi 20. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İnşikak |
Sure Numarası | 84 |
Ayet Numarası | 20 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 30 |
Kur'an Sayfası | 575 |
Toplam Harf Sayısı | 56 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
İnşikak Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 84. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel anlamda ahiret inancını ve insanların inançsızlığını ele alır. Ayet 20, inançsız insanların durumunu sorgulayan bir ifade ile dikkat çeker. Ayette, insanların neden inanmadıkları sorusu gündeme getirilerek, inançsızlıkları üzerinde durulmaktadır. İnşikak Suresi, bir bütün olarak insanların kıyamet ve ahiret günündeki hesap vermeleri gerektiğine dair uyarılarda bulunur. Ayetin bulunduğu bağlamda, inanmayanların, karşılaştıkları gerçekler ve deliller karşısında nasıl bir tutum sergiledikleri ve buna rağmen imana yanaşmamaları sorgulanmaktadır. Bu durum, Mekke dönemindeki inkarcıların psikolojik durumlarına bir ayna tutar ve onların inançsızlıklarının sebeplerine ışık tutar. Dolayısıyla bu ayet, inançsızlığın nedenleri üzerinde düşünmeye sevk eden bir mesaj taşır.
İnşikak Suresi 20. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ما | ne |
يؤمنون | iman ediyorlar |
لهم | onlar için |
Ayet içindeki kelimeler arasında bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "ما" kelimesi ile sonrasında gelen fiiller arasında idgam (birleştirme) yapılarak akıcı bir okuma sağlanabilir.
İnşikak Suresi 20. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ما | ne | 50 |
يؤمنون | iman ediyorlar | 8 |
لهم | onlar için | 12 |
Ayet içerisinde geçen 'ما', 'يؤمنون', ve 'لهم' kelimeleri Kur'an'da farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar içermekte ve farklı durumları ifade etmektedir. 'ما' kelimesi, genellikle soru anlamında kullanılan bir kelimedir ve çok sık geçen bir kelime olması, sorgulama ve muhalefet içeren konularla ilgili olmasından kaynaklanmaktadır. 'يؤمنون' kelimesi, inanç ve iman vurgusu yaptığı için ahlaki ve dini metinlerde sıkça rastlanır. 'لهم' kelimesi ise genellikle özne ile nesne arasında bir bağ kurarak, mesajın daha açıklayıcı olmasına yardımcı olur.
ما
50
لهم
12
يؤمنون
8
İnşikak Suresi 20. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Artık ne oldu onlara da inanmıyorlar. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar? | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Böyleyken onlar neden acaba iman etmezler? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onlara ne oluyor da inanmıyorlar! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onların nesi var ki inanmıyorlar? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Böyle iken bunlar nelerine güveniyorlar da inanmıyorlar? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Peki onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?! | Modern |
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, bazı meallerde 'onlara ne oluyor da inanmıyorlar?' ifadesi sıkça kullanılmaktadır. Bu ifade, ayetin sorgulayıcı yapısını ve inananlar açısından hayret uyandıran durumu vurgular. Ortak olarak kullanılan kelimeler arasında 'iman' ve 'ne oluyor' gibi ifadeler bulunmaktadır. Bu, inançsızlığın sorgulanması açısından önemli bir noktadır. Ancak, bazı mealler, ifadenin tonu açısından farklılık göstermektedir. Örneğin, Elmalılı Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi geleneksel mealler, daha klasik bir dil kullanırken, Diyanet İşleri ve Yaşar Nuri Öztürk gibi modern mealler ise daha akıcı ve güncel bir dil tercih etmektedir. Bu durum, kelimelerin kullanımında ve anlamlarında önemli farklılıklar yaratmaktadır.