İsrâ Suresi 101. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Andolsun ki biz, Musa'ya dokuz tane apaçık delil vermiştik; sor İsrailoğullarına; Musa, onlara gelince Firavun ya Musa demişti, şüphe yok ki ben seni büyülenmiş sanıyorum. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, biz Mûsâ’ya apaçık dokuz mucize verdik. İsrailoğullarına sor (sana anlatsınlar): Hani Mûsâ onlara gelmiş ve Firavun da ona, “Ben senin kesinlikle büyülendiğini zannediyorum ey Mûsâ!” demişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun biz Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) İsrailoğullarına sor, Musa kendilerine geldiğinde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum" demişti. |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki Musa’ya apaçık dokuz ayet (mucize) vermiştik. (Musa) yanlarına geldiğinde Firavun’un ona “Ey Musa, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum.” dediğini İsrailoğullarına sor! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kasem olsun ki, Biz Mûsa'ya açık açık dokuz âyet verdik. İşte İsrailoğullarına sor. Onlara geldiği zaman O'na Fir'avun dedi ki: «Ey Mûsa! Şüphe ki ben seni elbette büyülenmiş zannetmekteyim.» |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun biz Musa'ya açık açık dokuz mu'cize vermiştik. İşte İsrail oğullarına sor: Musa onlara gelmiş; Fir'avn ona: "Ey Musa, ben seni büyülenmiş sanıyorum" demişti. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Musa’ya elçiliğini ispatlayan dokuz belge(mucize) verdik. Sor İsrailoğullarına; o belgeler geldiğinde Firavun ona demişti ki “Ben senin büyülenmiş biri olduğuna kanaat getirdim.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, biz, Mûsa'ya açık-seçik dokuz mucize verdik. İsrailoğullarına sor: Hani, Mûsa onlara geldiğinde Firavun ona şöyle demişti: "Ben senin kesinlikle büyülendiğini düşünüyorum, ey Mûsa!" |
İsrâ Suresi 101. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İsrâ |
Sure Numarası | 17 |
Ayet Numarası | 101 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 302 |
Toplam Harf Sayısı | 122 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
İsrâ Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak insanlığa bir rehberlik sağlamakta ve peygamberlerin görev ve tecrübelerini anlatmaktadır. Bu sure, özellikle Hz. Musa'nın Firavun ile olan mücadelesini ve İsrailoğullarına yaptığı çağrıları vurgulamaktadır. Ayet 101, Musa'ya verilen mucizeleri ve Firavun'un Musa'ya yönelik şüpheci tavrını ele almakta, bu bağlamda tarihsel bir gerçekliği dile getirmektedir. Ayet, Musa'nın Firavun'un karşısında duruşunu ve İsrailoğullarıyla olan ilişkisini vurgularken, aynı zamanda Allah'ın mucizelerinin önemine işaret etmektedir. Bu surede, dinin özünü, ibadetin gerekliliğini ve insanların hidayet bulma yollarını bulmak için bilgiye ve delillere yönelmelerini teşvik eden bir anlatım söz konusudur. Ayrıca, bu surede inanç, sabır ve kararlılık temaları da işlenmektedir. Ayet 101, bu bağlamda Musa'nın peygamberlik görevini ve onun karşılaştığı zorlukları daha iyi anlamak için önem arz etmektedir.
İsrâ Suresi 101. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُعْجِزَةٌ | mucize |
يَمِينٌ | yemin |
كَذَّبَ | yalanlamak |
أَوْحَيْنَا | vahyetmek |
بَيِّنَةٌ | belli, açık |
Ayetin tecvid kurallarında, kelimelerdeki uzatma (med) ve birleşim (idgam) gibi durumlar dikkat çekmektedir. Örneğin, bazı kelimelerdeki uzatmalar, anlamın vurgulanması için önemlidir.
İsrâ Suresi 101. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَعْلَمَاتٌ | bilgiler | 5 |
مُعْجِزَةٌ | mucize | 9 |
فِرْعَوْنٌ | Firavun | 10 |
Ayet içindeki kelimelerin bazıları, Kur'an'da sıkça geçmektedir. Özellikle 'mucize' kelimesi, peygamberlerin Allah tarafından gönderildiğini ve onların bu mucizelerle desteklendiğini ifade etmek için sıkça kullanılmaktadır. 'Firavun' ise, zıtlık ve inkârın sembolü olarak, çeşitli ayetlerde tekrar eden bir figürdür. Bu kelimelerin sık kullanımı, onların tematik önemini ve anlatımın vuruculuğunu artırmak içindir.
فِرْعَوْنٌ
10
مُعْجِزَةٌ
9
مَعْلَمَاتٌ
5
İsrâ Suresi 101. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | dokuz tane apaçık delil vermiştik | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | apaçık dokuz mucize verdik | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | apaçık dokuz mucize verdik | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | dokuz ayet (mucize) vermiştik | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | açık açık dokuz âyet verdik | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık açık dokuz mu'cize vermiştik | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | dokuz belge(mucize) verdik | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik dokuz mucize verdik | Açıklayıcı |
Tablo, farklı meal sahiplerinin ayeti nasıl yorumladığını göstermektedir. 'Dokuz mucize' ifadesi, birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu, ayetin anlamının ve öneminin korunduğunu gösterir. Ancak, bazı meallerde 'belge' veya 'ayet' gibi farklı kelimeler tercih edilmiştir. Bu farklılıklar, mealin dilsel yapısı ve anlatım tarzından kaynaklanmaktadır. 'Belge' kelimesi, daha modern bir dil kullanırken, 'mucize' kelimesi geleneksel metinlerde daha sık yer almakta. Genel olarak, bu farklı ifadeler, aynı anlamı taşırken, sunum şekli bakımından çeşitlilik yaratmaktadır.