الْاِسْرَاۤءِ

İsra Suresi 49. Ayet

وَقَالُٓوا

ءَاِذَا

كُنَّا

عِظَاماً

وَرُفَاتاً

ءَاِنَّا

لَمَبْعُوثُونَ

خَلْقاً

جَد۪يداً

٤٩

Ve kâlû e-iżâ kunnâ ‘izâmen verufâten e-innâ lemeb’ûśûne ḣalkan cedîdâ(n)

Dediler ki: "Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?"

Surenin tamamını oku

İsrâ Suresi 49. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiBiz dediler, kemik ve toz haline geldikten sonra mı yeniden halk edilecek, dirileceğiz?
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiBir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?
Mehmet Okuyan MealiŞöyle dediler: “Biz kemik ve ufalanmış toprak olmuşken mi yepyeni bir varlık olarak mı diriltilecekmişiz?”
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe dediler ki: «Biz kemikler ve döküntüler olduğumuz zaman mı, biz mi yeni bir yaradılmış olarak elbette diriltileceğiz?»
Süleyman Ateş MealiDediler ki: "Biz kemikler haline geldikten, ufalanıp toprak olduktan sonra mı sahiden biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
Süleymaniye Vakfı MealiŞunu da dediler: “Kemikler haline gelmiş ve param parça olmuşken mi? Yani o durumdayken gerçekten biz yeni bir yaratılışla ayağa mı kaldırılacağız?”
Yaşar Nuri Öztürk MealiDediler ki: "Biz, bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"

İsrâ Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
Sureİsrâ
Sure Numarası17
Ayet Numarası49
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz15
Kur'an Sayfası290
Toplam Harf Sayısı135
Toplam Kelime Sayısı24

İsrâ Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir. Temel olarak, insanın yaratılışı, ahiret ve Allah'ın insan üzerindeki kudretine dair konuları ele alır. 49. ayet, insanların dirilişi ile ilgili şüphelerini ifade ettikleri bir diyalog şeklindedir. Ayette geçen ifadeler, insanların ölüp kemik ve toz haline gelmeleri sonrasında yeniden diriltileceği konusundaki inkârlarını yansıtır. Bu ayet, inkarcıların mantıksal bir argüman ortaya koyma çabasıyla, insanların ölüm sonrası yeniden hayat bulmalarındaki imkansızlık algısını sorguladıklarını gösterir. İsrâ suresi, genel olarak Allah’ın büyüklüğünü, O’nun insanlara olan lütuflarını ve yaşamın anlamını yüceltirken, insanların ahiret hayatı konusundaki tereddütleri de vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, ayet, insanın ölümden sonraki hayatı sorgulamasını ve bunun getirdiği belirsizlikleri içermektedir. Ayetin yer aldığı surenin genel içeriği, insanı düşünmeye sevk eden ve Allah’ın yaratma kudretini yeniden hatırlatan bir mesaj taşımaktadır. Böylece, ayet, inkarcıların kalplerinin ve zihinlerinin karanlığında bir ışık yakmakta ve onları düşünmeye teşvik etmektedir.

İsrâ Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
كَمْ (kem)ne kadar
عَظْمٌ (azm)kemik
تُرَابٌ (turab)toprak
إِحْدَثَ (ihdasa)yeni bir şey yaratmak

Ayetteki bazı kelimeler, Arapçada derin anlamlar taşır. Örneğin 'عَظْمٌ (azm)' kelimesi, sadece fiziksel kemik anlamına gelmez, aynı zamanda insanın kırılganlığını ve direncini de simgeler. 'تُرَابٌ (turab)' ise toprak anlamında kullanılırken, insanın yaratılışındaki kökeni hatırlatır. 'إِحْدَثَ (ihdasa)' kelimesi, yaratım sürecini ifade ederken, bu yeniden dirilişle ilişkilendirilir.

İsrâ Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
كَمْ (kem)ne kadar20
عَظْمٌ (azm)kemik30
تُرَابٌ (turab)toprak15

Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçiyor çünkü insanın yaratılışı ve ölüm sonrası dirilişi temaları, Kur'an'ın temel konularındandır. 'عَظْمٌ (azm)' kelimesi, insanların ölümden sonraki bedenlerinin durumunu ifade etmek için kullanılırken, 'تُرَابٌ (turab)' kelimesi de yaratılışın topraktan geldiğini vurgular. Bu bağlamda, hem insanın fiziksel yapısı hem de varoluşunun anlamı üzerinde durulan bu kelimeler, tekrar diriliş konusunu pekiştirir.

عَظْمٌ (azm)

30

كَمْ (kem)

20

تُرَابٌ (turab)

15

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

İsrâ Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıBiz dediler, kemik ve toz haline geldikten sonra mı yeniden halk edilecek, dirileceğiz?Geleneksel
Diyanet İşleriDediler ki: “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?”Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırBir de onlar dediler ki: 'Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?Geleneksel
Mehmet OkuyanŞöyle dediler: “Biz kemik ve ufalanmış toprak olmuşken mi yepyeni bir varlık olarak mı diriltilecekmişiz?”Modern
Ömer Nasuhi BilmenVe dediler ki: «Biz kemikler ve döküntüler olduğumuz zaman mı, biz mi yeni bir yaradılmış olarak elbette diriltileceğiz?Geleneksel
Süleyman AteşDediler ki: 'Biz kemikler haline geldikten, ufalanıp toprak olduktan sonra mı sahiden biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'Modern
Süleymaniye VakfıŞunu da dediler: “Kemikler haline gelmiş ve param parça olmuşken mi? Yani o durumdayken gerçekten biz yeni bir yaratılışla ayağa mı kaldırılacağız?”Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkDediler ki: 'Biz, bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?'Modern

Tabloda, ayetin farklı meallerinde yer alan ortak ifadeler ve farklılıklar gösterilmektedir. Çoğu mealde 'kemik' ve 'diriltilecek' gibi ifadeler öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturan diriliş ve fiziksel durumun sorgulanması açısından önemlidir. Bazı meallerde ise 'yeni bir yaratılış' ifadesi daha belirgin bir şekilde ifade edilmektedir, bu da diriliş konusunun yeniden yaratılış bağlamında nasıl ele alındığını göstermektedir. Genel olarak, mealler arasında kullanılan dil ve ton açısından farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel mealler, klasik Arapça ifadeleri tercih ederken, modern mealler daha anlaşılır ve sade bir dil kullanmayı hedeflemektedir. Bu durum, okuyucunun metni anlama sürecine etki etmektedir.