Kaf Suresi 14. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve Ashabı Eyke ve Tubba' kavmi; hepsi de peygamberleri yalanlamışlardı da helak olmayı hak ettiler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 12,13,14. Onlardan önce Nûh kavmi, Ress halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût’un kardeşleri, Eykeliler, Tübba’ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eyke halkı ve Tübbâ kavmi de, bunların hepsi peygamberleri yalanladılar da (onlara) azabım hak oldu. |
Mehmet Okuyan Meali | 12,13,14. Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halkı, Semûd ve Âd (kavmi), Firavun, Lut’un kardeşleri, Eyke halkı ve Tübba‘ kavmi de yalanlamıştı. Hepsi elçileri yalanlamıştı. Böylece (azap) tehdidim gerçekleşmişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eyke ashâbı da ve Tübba' kavmi de hepsi de peygamberlerini tekzîp etti. Artık tehdid hak oldu. |
Süleyman Ateş Meali | Eyke halkı ve Tubba' kavmi. Bunların hepsi elçileri yalanlayıp, uyardığım(azab)ı hak ettiler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eykeliler ile Tubba halkı da aynısını yaptı. Bunların hepsi elçilerini yalanladı ve tehdit edildikleri cezayı hak ettiler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eykeliler, Tübba' kavmi de. Hepsi resulleri yalanladı da duyurulan azap hak oldu. |
Kaf Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kaf |
Sure Numarası | 50 |
Ayet Numarası | 14 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 525 |
Toplam Harf Sayısı | 114 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Kaf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak âhiret, kıyamet günü ve geçmiş kavimlerin helakleri üzerine yoğunlaşmaktadır. Kaf Suresi, adını ilk ayetinde geçen 'Kaf' harfi ile alır ve surenin genelinde Allah'ın kudretini, yaratılışını, insanın varoluş amacını sorgulayan bir üslup kullanır. 14. ayette ise, geçmişteki kavimlerin peygamberleri yalanlamalarının sonuçlarından bahsedilmektedir. Bu ayet, geçmişteki helak olmuş kavimlerden örnekler vererek, Allah'ın azabının kaçınılmaz olduğunu vurgular. Özellikle Nuh, Semud, Âd ve Firavun gibi kavimlerin isimleri geçmektedir. Bu durum, Kur'an'ın sürekli bir mesajı olan uyarı ve tehditlerin dikkate alınması gerektiğini hatırlatmaktadır. Mekke döneminde inmesinin etkisiyle, bu ayetler, inkarcıların durumuna ve geçmiş kavimlerin akıbetine bir atıfta bulunarak, Allah'a iman etmenin önemini ortaya koyar. Ayrıca bu ayet, Allah'ın adaletinin tecelli ettiğine dair bir işaret olarak da değerlendirilmektedir. Ayetin bağlamında, inkar ve yalanlamanın sonuçları somut örneklerle sunulmaktadır.
Kaf Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَصْحَابُ | Ashab, halk, topluluk. |
كَذَّبُوا | Yalanladılar. |
عَذَابِي | Azabım. |
حَقَّ | Gerçek oldu. |
Ayetin içerisinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'أَصْحَابُ' kelimesindeki 'ص' harfi 'صَاد' harfi ile med edilebilir; bu durum, kelimenin doğru okunması için önemlidir. Ayrıca, 'كَذَّبُوا' kelimesinde idgam (bir harfin diğerine katılması) durumu söz konusudur.
Kaf Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَصْحَابُ | Halk, topluluk | 8 |
كَذَّبُوا | Yalanladılar | 10 |
عَذَابِ | Azap | 25 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıklıkla geçmektedir, çünkü bu kelimeler, Allah'ın mesajını, peygamberlerin gönderiliş amacını ve insanların bu mesajlara karşı tutumlarını ifade eder. 'أَصْحَابُ' kelimesi, geçmişteki kavimlerin ve toplulukların durumlarını anlatırken, 'كَذَّبُوا' kelimesi, inkar ve yalanlama eylemlerini vurgulamaktadır. 'عَذَابِ' kelimesi ise, bu inkarların sonuçları olan azap kavramını simgeler. Bu kelimelerin sık geçişi, Kur'an'ın uyarı ve ibret verme amacıyla ilgili bir dille yazıldığını gösterir.
عَذَابِ
25
كَذَّبُوا
10
أَصْحَابُ
8
Kaf Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | hepsi de peygamberleri yalanlamışlardı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | bunların hepsi peygamberleri yalanladılar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Hepsi elçileri yalanlamıştı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | hepsi de peygamberlerini tekzîp etti | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bunların hepsi elçileri yalanlayıp | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Bunların hepsi elçilerini yalanladı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Hepsi resulleri yalanladı | Modern |
Mealler arasında en çok dikkat çeken ortak ifade, 'peygamberleri yalanladılar' şeklinde öne çıkmaktadır. Bu ifade, inkarı ve sonuçlarını anlatmak açısından kritik bir yere sahiptir. Çoğu mealde bu ifadenin kullanılması, ayetin mesajının anlaşılırlığını artırmak amacıyla yapılmıştır. Bunun yanı sıra, 'hepsi' kelimesinin sıklıkla kullanılması, geçmiş kavimlerin ortak bir tutum içinde olduklarını vurgulamaktadır. Bununla birlikte, bazı meallerde 'elçileri' ifadesinin tercih edilmesi, modern bir dil kullanımı olarak değerlendirilebilirken, diğerlerinde daha geleneksel bir üslup tercih edilmiştir. Farklılıklar arasında ise, cümle yapılarındaki değişiklikler ve kelime seçimlerinin anlamı değiştirmediği, ancak anlatım tarzlarını etkilediği görülmektedir. Genel olarak, dilsel farklılıklar, meallerin özgün üsluplarını yansıtmaktadır.