Kelem Suresi 44. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Artık sen, bu sözü yalanlayanı bırak bana, biz onları yavaşyavaş, hiç bilmedikleri yerden cehenneme çekerdururuz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Ey Muhammed!) Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak. Biz onları bilemeyecekleri biçimde adım adım helâka yaklaştıracağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız. |
Mehmet Okuyan Meali | Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanı bana bırak! Biz onları bilemedikleri bir şekilde yavaş yavaş helake sürükleyeceğiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık bu kelâmı tekzîp edenleri bana bırak. Onları bilmedikleri bir taraftan derece derece (azaba) yaklaştıracağız. |
Süleyman Ateş Meali | Bu sözü yalanlayanı bana bırak; onları bilmedikleri yerden derece derece (azaba) yaklaştıracağız. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bu söz (Kur’an) karşısında yalana sarılanı bana bırak! Onları beklemedikleri yerden adım adım kötü sona yaklaştırırız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bu sözü yalanlayanla beni baş başa bırak. Onları, bilmedikleri yerden yakalayacağız. |
Kelem Suresi 44. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kelem |
Sure Numarası | 68 |
Ayet Numarası | 44 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 556 |
Toplam Harf Sayısı | 96 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Kelem Suresi, Kur'an'ın 68. suresi olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak inkara karşı bir tavır sergileyen, inkarcıların sonunu ve Allah'ın kudretini anlatan temalar üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 44, inkar edenlerin cezalandırılacağına ve bunun nasıl gerçekleşeceğine dair bir uyarı niteliğindedir. Burada 'bırak' ifadesi, inkar edenlerin kaderiyle Allah'ın iradesinin birbiriyle örtüşmediğini, bu kişilerin artık Allah'a bırakıldığını, onların cezasının zamanla geleceğini ifade etmektedir. Sure, özellikle Allah'ın gücünü ve adaletini vurgularken, müminlere de sabır ve direniş tavsiyesinde bulunmaktadır. Ayet, inkarcıların cehenneme doğru yavaşça sürüklenecekleri tehdidini içermekte ve bu süreçte onların cehennemi anlayamayacaklarını belirtmektedir. Bu bağlamda ayet, Allah'ın yüceliğini ve inkarcıların durumunu gözler önüne sererken, aynı zamanda inananlara da bir motivasyon kaynağı oluşturmaktadır.
Kelem Suresi 44. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكَذِّبُ | yalanlamak |
بِئْسَ | kötü |
مَكَانَ | yer |
Ayet içerisinde, tecvid açısından, 'idgam' ve 'med' kuralları gözlemlenmektedir. Örneğin, 'يَكَذِّبُ' kelimesinde, 'ي' harfi ile 'كَ' harfi arasında bir idgam durumu bulunmaktadır.
Kelem Suresi 44. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَذَّبَ | yalanlamak | 16 |
عَذَابٌ | azap | 7 |
مَكَانٌ | yer | 22 |
Yukarıda belirtilen kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. Özellikle 'كَذَّبَ' (yalanlama) kelimesi, inkarın ve karşı duruşun sembolü olarak, Kur'an'ın birçok yerinde geçerek inkarcıların durumu üzerinde durulmaktadır. 'عَذَابٌ' (azap) kelimesi, cezalandırma konseptiyle birlikte, müminlerin sabretmeleri gerektiği mesajını taşır. 'مَكَانٌ' (yer) kelimesi ise, sadece fiziksel bir alanı ifade etmekle kalmayıp, aynı zamanda manevi bir durumu da işaret eder, yani inkarcıların gideceği yerler.
مَكَانٌ
22
كَذَّبَ
16
عَذَابٌ
7
Kelem Suresi 44. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bu sözü yalanlayanı bırak bana | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Bu sözü (Kur’an’ı) yalanlayanlarla beni baş başa bırak | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bu sözü yalanlayanı bana bırak | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Bu sözü yalanlayanı bana bırak! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık bu kelâmı tekzîp edenleri bana bırak | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bu sözü yalanlayanı bana bırak | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Bu söz (Kur’an) karşısında yalana sarılanı bana bırak | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bu sözü yalanlayanla beni baş başa bırak | Modern |
Ayetin meallerinde, 'bırak' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu, ayetin özünü ve anlamını korumak adına tercih edilen bir kelimedir. Bununla birlikte, 'yalanlama' veya 'yalanlayan' gibi ifadelerde bazı farklılıklar gözlemlenmektedir. Örneğin, bazı mealler 'yalanlayanı' şeklinde aktarırken, bazıları 'tekzîp eden' ya da 'yalana sarılan' ifadelerini kullanmaktadır. Bu farklılıklar, kelimelerin anlam derinliğine ve yazarların yorumlama tarzlarına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Genel olarak, 'bırak' ifadesinin kullanımı, ayetteki anlamı pekiştiren ve inkarcıların durumu ile ilgili bir açıklama sunan ortak bir tercih olarak ön plana çıkmaktadır.