Mülk Suresi 18. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve andolsun ki onlardan öncekiler de yalanlamışlardı, derken nasıl da gelip çattı azabım. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Beni inkâr etmenin sonucu nasıl oldu!? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama beni inkâr nasıl oldu? |
Mehmet Okuyan Meali | Yemin olsun ki onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Benim cezalandırmam (bak) nasıl olmuştu! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, onlardan evvelkiler tekzîp etmişlerdi. Artık nasıl oldu inkârım? |
Süleyman Ateş Meali | Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar. Ama benim (onların yaptıklarını) inkarım nasıl oldu? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sizden öncekiler de yalana sarılmışlardı; onları hiç beklemedikleri bir hale nasıl da getirmiştim! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Ama nasıl olmuştu benim azabım?! |
Mülk Suresi 18. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mülk |
Sure Numarası | 67 |
Ayet Numarası | 18 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 566 |
Toplam Harf Sayısı | 85 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Mülk Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 67. suresidir ve Mekke döneminde indirilmiştir. Sure, insanların yaratıcısının kudretini ve insanların inkârının sonuçlarını vurgular. Ayet 18, sure içerisinde, geçmişte yaşayan toplumların da benzer şekilde Allah'ın uyarılarını yalanladıklarını belirtmektedir. Bu ayet, bir uyarı niteliği taşır ve yalanlama ve inkârın sonuçlarına dikkat çeker. İnsanların, geçmişteki toplumlardan gelen dersleri göz ardı etmemeleri gerektiği teması işlenmektedir. Ayet, geçmişteki yalanlayan kavimlerin akıbetine atıfta bulunarak, insanların inkâr etmelerinin sonuçlarını sorgulamalarını teşvik eder. Burada, yalanlamanın ve inkârın, özünde bir ceza gerektirdiği ve buna karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulanmaktadır. Mülk Suresi genel olarak, Allah'ın kudretinin ve her şeyin varoluşundaki hikmetin derinlemesine düşünülmesi konusunda insanları teşvik eden bir yapıdadır.
Mülk Suresi 18. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَذَّبَ | Yalanladı |
عَذَابِي | Azabım |
مُكَذِّبِينَ | Yalanlayanlar |
Ayetin tecvid kuralları arasında, bazı harflerin sertleşmesi ve uzatma kuralları bulunmaktadır. Bu, özellikle 'عَذَابِ' kelimesindeki 'مُكَذِّبِينَ' kökünde belirgin bir med (uzatma) kuralı vardır.
Mülk Suresi 18. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَذَّبَ | Yalanladı | 17 |
عَذَابِي | Azabım | 3 |
مُكَذِّبِينَ | Yalanlayanlar | 5 |
Ayette geçen kelimeler Kur'an'da sıkça yer almakta, özellikle 'كَذَّبَ' kelimesi yalanlama teması etrafında birçok ayette geçmektedir. Bu kelimenin sık kullanımı, insanlığın inkâr etme eğilimlerini ve bunun sonuçlarını vurgulamak amacıyla önemlidir. 'عَذَابِي' kelimesi, Allah'ın azabını hatırlatmak için kullanılırken, 'مُكَذِّبِينَ' kelimesi geçmişteki toplumların durumunu ifade ederek, onların akıbetine dikkat çekmektedir. Bu kelimelerin tekrar kullanılması, inkârın sonuçları ve geçmişten ders çıkarma gerekliliğini belirtmektedir.
كَذَّبَ
17
مُكَذِّبِينَ
5
عَذَابِي
3
Mülk Suresi 18. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | onlardan öncekiler de yalanlamışlardı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Beni inkâr etmenin sonucu nasıl oldu!? | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ama beni inkâr nasıl oldu? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Benim cezalandırmam nasıl olmuştu! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık nasıl oldu inkârım? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ama benim (onların yaptıklarını) inkarım nasıl oldu? | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | onlardan yalana sarılmışlardı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ama nasıl olmuştu benim azabım?! | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, 'yalanlama' ve 'inkâr' gibi ifadeler çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, ayetin ana temasını vurgulamakta ve geçmişteki toplumların Allah'ı yalanlama eğilimlerini ifade etmektedir. Duygu ve anlam açısından, bu kelimelerin çoğu meallerde benzer bir ton taşımaktadır. Ancak bazı meallerdeki farklılıklar, kelime seçiminde ve ifadelerin yapısında göze çarpmaktadır. Örneğin, Diyanet İşleri Meali daha açıklayıcı bir dille ifadeyi sunarken, bazı diğer mealler geleneksel bir üslup kullanmıştır. Bu durum, meallerin farklı okuyucu kitlelerine hitap etme amacı güttüğünü göstermektedir.