Kalem Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Rabbinden bir nimet erişmeseydi ona elbette bir yere, fena bir halde bırakılır giderdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir hâlde ıssız bir yere atılacaktı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı. |
Mehmet Okuyan Meali | Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı mutlaka kınanmış (bir hâlde) ıssız bir sahile atılacaktı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer ona Rabbinden bir nîmet erişmiş olmasa idi, elbette fezaya metrut bir halde atılmış olacaktı. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Eğer Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi, aşağılanmış bir halde açık alana atılacaktı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Eğer ona, Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı, horlanmış bir halde cascavlak bir yere atılırdı. |
Kalem Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kalem |
Sure Numarası | 68 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 556 |
Toplam Harf Sayısı | 116 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Kalam Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 68. suresidir ve Mekke döneminde indirilmiştir. Genel olarak bu sure, insanın ahlaki değerleri, ilahi mesajın önemini ve peygamberlerin yaşadığı zorlukları ele almaktadır. Ayet 49, bir kişinin Rabbinden gelen bir nimetten yoksun kalması durumunda nasıl bir duruma düşeceğini vurgular. Bu bağlamda, ayet, insanoğlunun Rabbinin yardımına olan muhtaçlığını ve ilahi iradenin önemini ortaya koymaktadır. Ayet, dinleyicilere bir uyarı niteliğindedir ve bir kişinin kınanması ve ıssız bir yere atılması durumu üzerinden, insanın yalnızca kendi çabasıyla değil, aynı zamanda Rabbinin yardım ve inayetiyle de doğru yolda ilerleyebileceğini anlatmaktadır.
Kalem Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نِعْمَة | nimet |
كَانَ | olmak |
مَكَان | yer, mekan |
مُذَمَّة | kınama |
مَجْهُول | bilinmeyen, ıssız |
Ayetteki önemli kelimeler arasında 'نِعْمَة' (nimet) ve 'مُذَمَّة' (kınama) dikkat çekmektedir. Ayrıca, kelimelerin kullanımında idgam ve med gibi tecvid kurallarına dikkat edilmiştir.
Kalem Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نِعْمَة | nimet | 7 |
كَانَ | olmak | 67 |
مَكَان | yer | 5 |
Bu ayette geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları incelendiğinde, 'نِعْمَة' (nimet) kelimesinin sıkça kullanılması, Allah'ın verdiği nimetlerin önemine vurgu yapmaktadır. 'كَانَ' (olmak) kelimesi ise birçok ayette varlık ve durum bildiren bir fiil olarak karşımıza çıkar. 'مَكَان' (yer) kelimesinin daha az sayıda geçmesi, ayetin bağlamında özel bir anlam kazandığını göstermektedir.
كَانَ
67
نِعْمَة
7
مَكَان
5
Kalem Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbinin nimeti erişmemiş olsaydı | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Rabbinden bir ni'met erişmiş olmasa idi | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı | Açıklayıcı |
Tabloya bakıldığında, 'Rabbinden bir nimet yetişmemiş olsaydı' ifadesinin Diyanet İşleri, Elmalılı Hamdi Yazır, Mehmet Okuyan ve diğer meallerde dikkatli bir şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Bu ifadeler, ayetin özünü yansıtmakta ve benzer bir anlam taşımaktadır. Ancak, bazı meallerde kullanılan ifadeler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin, Süleymaniye Vakfı'nın 'Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi' ifadesi, dil açısından daha edebi bir ton taşırken, diğer mealler daha doğrudan bir açıklama sunmaktadır. Bu farklılıklar, mealler arasında hem dilsel hem de anlam bakımından çeşitlilik sağlamaktadır.