الْقَمَرِ

Kamer Suresi 25. Ayet

ءَاُلْقِيَ

الذِّكْرُ

عَلَيْهِ

مِنْ

بَيْنِنَا

بَلْ

هُوَ

كَذَّابٌ

اَشِرٌ

٢٥

E-ulkiye-żżikru ‘aleyhi min beyninâ bel huve keżżâbun eşir(un)

"Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."

Surenin tamamını oku

Kamer Suresi 25. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVahiy, içimizden gelegele ona mı geliyor? Hayır, o, yalancı kendini beğenmiş birisi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)“Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir.”
Elmalılı Hamdi Yazır Meali"Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).
Mehmet Okuyan Meali(Devamla:) “Vahiy, aramızdan ona mı verildi? Aslında o, şımarık yalancının biridir!” demişlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali«O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.»
Süleyman Ateş MealiZikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!
Süleymaniye Vakfı MealiDoğru bilgi içimizden ona mı verilmiş? Aslında o; yalancının, kendini beğenmişin teki!”
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir."

Kamer Suresi 25. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureKamer
Sure Numarası54
Ayet Numarası25
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası531
Toplam Harf Sayısı59
Toplam Kelime Sayısı15

Kamer Suresi, Mekke döneminde inen bir surenin parçalarından biri olup, toplumsal eleştiriler ve ahlaki derslerle doludur. Bu sure, özellikle insanların peygamberlik iddiasına nasıl tepki verdiklerini ve bu tür iddialara karşı takınılan tavırları ele almaktadır. Ayet 25, bu bağlamda, bir grup insanın, kendileri arasında olan bir vahiyin bir peygambere verilmiş olmasına itiraz ettiklerini ifade etmektedir. Vahiyin, içlerinden birine verilmiş olmasını sorgulayan bu insanlar, bunun gerçekle ilgisi olmadığını ve peygamberi yalancılıkla suçlamaktadır. Bu, dönemin inkarcı tutumunu ve peygamberin mesajını reddetme eğilimlerini yansıtır. Ayet, toplumun karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklara karşı takınılan tavrı anlamak açısından önemli bir yere sahiptir. Bu tür itirazlar, tarihsel olarak birçok peygamberin karşılaştığı benzer tutumları andırmaktadır ve bu nedenle, ayet, İslam'daki peygamberlik meselesinin zorluklarını ve toplumsal dinamiklerini ortaya koymaktadır. Ayrıca, ayette geçen 'yalancı' ve 'şımartılmış' ifadeleri, bu kişilerin peygambere karşı besledikleri düşmanlığın ve hasetin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu sure, genel olarak inkarcıların tavırlarını ve bu tavırların arka planındaki motivasyonları yansıtırken, aynı zamanda iman edenlere de bir cesaret ve direnç çağrısı niteliğindedir.

Kamer Suresi 25. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
زِكْرٍvahiy
يَكُذِّبُyalancı
مَغْرُورٍşımartılmış

Ayetin okunuşunda bazı tecvid kuralları dikkate alınmalıdır. Örneğin, 'زِكْرٍ' kelimesinde 'idgam bighunnah' kuralı uygulanabilirken, 'يَكُذِّبُ' kelimesinde ise 'ghunnah' kuralı dikkate alınmalıdır. Bu durumlar, ayetin akışını ve melodisini etkileyebilir.

Kamer Suresi 25. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
زِكْرٍvahiy6
يَكُذِّبُyalancı12
مَغْرُورٍşımartılmış4

Bu kelimeler, Kur'an'da çeşitli yerlerde karşılaştığımız ifadeler olup, özellikle insanların peygamberliğe ve ilahi vahye karşı çıkışlarını ifade ederken sıkça kullanılmaktadır. 'زِكْرٍ' kelimesi, vahiy ve öğüt anlamında geniş bir kullanım alanına sahiptir. 'يَكُذِّبُ' ise, inkar ve yalanlama eylemlerini ifade eder. Bu da, inkarcıların peygamberlere karşı tutumlarını anlamak için önemli bir terimdir. 'مَغْرُورٍ' ise, insanın kibirli ve kendini beğenmiş tavırlarını belirtmekte, bu da toplumsal eleştirinin bir parçasıdır. Bu kelimelerin tekrarı, inkarcıların kibirli tavırlarını ve vahye karşı duydukları düşmanlığı vurgulamak amacıyla kullanılmıştır.

يَكُذِّبُ

12

زِكْرٍ

6

مَغْرُورٍ

4

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Kamer Suresi 25. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıVahiy, içimizden gelegele ona mı geliyor?Açıklayıcı
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi?Geleneksel
Elmalılı Hamdi YazırZikir, aramızdan ona mı bırakıldı?Geleneksel
Mehmet OkuyanVahiy, aramızdan ona mı verildi?Modern
Ömer Nasuhi BilmenO zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır.Geleneksel
Süleyman AteşZikir, aramızdan ona mı bırakıldı?Geleneksel
Süleymaniye VakfıDoğru bilgi içimizden ona mı verilmiş?Modern
Yaşar Nuri ÖztürkAramızdan öğüt ona mı verildi?Modern

Tabloda, farklı meallerin ifadeleri yer almaktadır. Abdülbaki Gölpınarlı, vahiyin içlerinden gelmediğini, insanların bunu sorguladığı bir durumu ifade ederken, Diyanet İşleri ve Elmalılı gibi geleneksel mealler, 'vahiy' kelimesini kullanarak bu durumu desteklemektedir. Modern meallerde ise, 'doğru bilgi' ve 'öğüt' gibi ifadeler kullanılarak, daha geniş bir anlam katmanına ulaşmayı amaçlamaktadır. Çoğu mealde 'vahiy' ifadesinin kullanılması, bu kelimenin İslam'daki önemini ve anlamını vurgulamak içindir. Dikkat çeken ifadeler arasında 'yalancı' ve 'şımartılmış' terimleri de bulunmaktadır. Bu ifadeler, inkarcıların düştüğü durumu net bir şekilde ortaya koyar. Mealler arasında belirgin farklılıklar, dilin gelişimi ve çağın gereksinimlerine göre, anlama ve anlatıma yönelik farklılıklar ortaya koymaktadır. Bazı mealler, anlamı daraltan ifadeler kullanırken, diğerleri daha geniş ve açıklayıcı bir anlatım tercih etmektedir.