Kamer Suresi 29. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar arkadaşlarını çağırmışlar, (içlerinden biri) hemen ileri atılmış ve deveyi vahşice katletmişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü. |
Süleyman Ateş Meali | Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Derken arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağı kaptığı gibi deveyi kesti. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı. |
Kamer Suresi 29. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kamer |
Sure Numarası | 54 |
Ayet Numarası | 29 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 540 |
Toplam Harf Sayısı | 90 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Kamer Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak kıyamet alametleri, geçmiş kavimlerin helak hikayeleri üzerine yoğunlaşır. Bu surede, özellikle Nuh'un kavmi gibi kavimlerin azgınlıkları, Allah'ın uyarılarına karşı gelmeleri ve sonuç olarak başlarına gelen felaketler anlatılır. Bu bağlamda 29. ayet, Hz. Salih'in kavmi tarafından bir deveye yapılan zulmü ve bu olayın toplum içindeki yansımasını ifade eder. Ayet, olayın gelişimini özetlerken, geçmişteki benzer durumların günümüzdeki sonuçları üzerine düşünmeye teşvik eder. Sure, insanlara geçmişteki hatalardan ders almayı ve Allah'a karşı gelmemenin önemini vurgular.
Kamer Suresi 29. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَصْحَابَهُمْ | arkadaşları |
قَتَلَ | kesti |
نَادَوْا | seslendiler |
Ayetin başında geçen 'نَادَوْا' kelimesi, çağırmayı veya seslenmeyi ifade eder ve genellikle bir topluluğun bir araya gelmesi veya bir işin yapılması için çağrıyı temsil eder. 'أَصْحَابَهُمْ' kelimesi ise, belirli bir grubun veya arkadaşların bir arada bulunduğunu belirtir. 'قَتَلَ' kelimesi ise bir fiili ifade eder ve bir şeyin sona erdirilmesi anlamında kullanılır. Ayetteki tecvid kurallarından biri, idgam (bir harfin diğerine katılması) ve med (uzatma) kurallarının uygulanmasıdır.
Kamer Suresi 29. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَصْحَابَ | arkadaşlar | 10 |
قَتَلَ | kesti | 14 |
نَادَوْا | seslendiler | 7 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçiş sayısı, toplumsal ilişkilerin ve olayların önemine işaret eder. 'أَصْحَابَ' kelimesi, toplumun birliğini ve arkadaşlık ilişkilerini vurgularken, 'قَتَلَ' kelimesi, ciddiyet ve sonuçları olan eylemleri ifade eder. 'نَادَوْا' kelimesi ise çağrı yapma ve toplumsal etkileşimi temsil eder. Bu kelimelerin tekrar eden kullanımı, insan ilişkileri ve şiddetin tarihsel bağlamındaki önemini gösterir.
قَتَلَ
14
أَصْحَابَ
10
نَادَوْا
7
Kamer Suresi 29. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | arkadaşlarına seslendiler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | kavmin en azgını olan arkadaşlarını çağırdılar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | arkadaşlarına bağırdılar | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | arkadaşlarını çağırmışlar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | arkadaşlarını çağırdılar | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir arkadaşlarını çağırdılar | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | arkadaşlarını çağırdılar | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | arkadaşlarını çağırdılar | Modern |
Mealler arasında ortak olarak kullanılan 'arkadaşlarını çağırdılar' ifadesi, olayın toplumsal boyutunu öne çıkartmakta ve dilsel olarak aktarılan temel yapıyı korumaktadır. Bu ifadenin tercih edilmesinin sebebi, toplumsal dayanışmayı ve birlikte hareket etmeyi vurgulamasıdır. Bununla birlikte, bazı meallerde farklılaşan ifadeler, özellikle 'kavmin en azgını olan' gibi tanımlamalar, olayın ciddiyetine dair bir algı yaratma amacı taşımaktadır. Bu tür farklılıklar, ifadelerin dilsel tonunu ve anlatım biçimini değiştirerek okuyucu üzerinde farklı etkiler oluşturabilir.