Kamer Suresi 33. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Lut kavmi de korkutucuları yalanladılar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Lût kavmi de uyarıları yalanladı. |
Mehmet Okuyan Meali | Lut’un halkı da uyarıları yalanlamıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Lût kavmi korkutucuları tekzîp etti. |
Süleyman Ateş Meali | Lut'un kavmi de uyarıları yalanladı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Lut toplumu da bütün uyarıları yalan saymıştı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Lût kavmi de uyarıları yalanladı. |
Kamer Suresi 33. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kamer |
Sure Numarası | 54 |
Ayet Numarası | 33 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 540 |
Toplam Harf Sayısı | 32 |
Toplam Kelime Sayısı | 7 |
Kamer Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak peygamberlerin ve kavimlerin başına gelen kıyamet ve azap olaylarını anlatan bir yapıya sahiptir. Bu surede, Lut peygamberinin kavmi olan Lut kavminin, kendilerine gönderilen uyarıcıları reddetmeleri ve bunun sonucunda başlarına gelen felaketler işlenir. Ayet 33, Lut kavminin uyarıcılara olan karşıt tutumunu belirtir. Bu bağlamda, Lut kavminin uyarıları yalanladığına dair bir vurgu yapılmakta olup, bu durum, onların inkarcı tutumlarının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu ayet, genel olarak insanların uyarılara nasıl tepki verdiğini ve bu tepkilerin sonuçlarını ortaya koyan bir örnektir. Üzerinde durulan temel tema, inkar ve sonuçlarıdır. Mekke dönemi bağlamında inen bu ayet, toplumların karşılaştıkları uyarıları nasıl algıladıkları ve sonuçlarını nasıl yaşadıkları konusunda bir ders niteliğindedir. Okuyucuya, inkar etmenin ve uyarıları dikkate almamanın sonuçları hakkında düşünme fırsatı sunmaktadır.
Kamer Suresi 33. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَوْمِ | kavim |
كَذَّبُوا | yalanladılar |
مُنذِرِين | uyarıcılar |
Ayetin dil bilgisi açısından önemli kelimeleri; 'كَوْمِ' (kavim), 'كَذَّبُوا' (yalanladılar) ve 'مُنذِرِين' (uyarıcılar) kelimeleridir. Bu kelimeler, ayetin anlamını pekiştirir ve olayın önemini vurgular. Tecvid açısından, 'كَذَّبُوا' kelimesinde idgam (bir harfin diğerine geçmesi) kuralı uygulanmaktadır.
Kamer Suresi 33. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَوْمِ | kavim | 7 |
كَذَّبُوا | yalanladılar | 10 |
مُنذِرِين | uyarıcılar | 5 |
Bu kelimeler, Kur'an'da önemli temaları temsil ederler. 'كَوْمِ' (kavim) kelimesi, toplumsal yapıları ve insan topluluklarını ifade ederken, 'كَذَّبُوا' (yalanladılar) inkar ve karşı duruşu simgeler. 'مُنذِرِين' (uyarıcılar) ise, peygamberlerin ve Allah tarafından gönderilen elçilerin görevini temsil eder. Bu kelimelerin sık kullanılması, Kur'an'ın insanları uyarma ve ahlaki değerlere yönlendirme amacı ile ilgilidir.
كَذَّبُوا
10
كَوْمِ
7
مُنذِرِين
5
Kamer Suresi 33. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | korkutucuları yalanladılar | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | uyarıcıları yalanladı | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | uyarıları yalanladı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | uyarılara yalanlamıştı | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | korkutucuları tekzîp etti | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uyarıları yalanladı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | bütün uyarıları yalan saymıştı | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | uyarıları yalanladı | Açıklayıcı |
Mealler arasında 'uyarıcılar', 'korkutucular' ve 'uyarılı' ifadeleri en sık kullanılan kelimelerdir. Bu ifadeler, inkar etme teması etrafında yoğunlaşmakta ve genel olarak kavmin tutumunu net bir şekilde ifade etmektedir. 'Uyarıcılar' ve 'uyarılı' ifadeleri daha açıklayıcı bir dil kullanırken, 'korkutucular' ifadesi daha geleneksel bir ton taşımaktadır. Bu farklılıklar, meallerin yazıldığı zaman dilimleri ve hedef kitleleri ile ilgili olarak dilsel ve anlam açısından çeşitlilikler sunmaktadır. Örneğin, bazı meallerde daha modern bir dil kullanılarak, çağdaş okuyucuya hitap edilmek istenmişken, diğerlerinde geleneksel bir anlatım tercih edilmiştir.